İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | doping i. | doping | ||
As you know, the Commission welcomes all efforts to combat doping. Bildiğiniz üzere, Komisyon dopingle mücadeleye yönelik tüm çabaları memnuniyetle karşılamaktadır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | doping i. | doping | ||
In 1999, a report was adopted on a plan for the Community's role in combating doping. 1999 yılında, Topluluğun dopingle mücadeledeki rolüne ilişkin bir plan hakkında bir rapor kabul edilmiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | doping i. | katkılama | ||
Genel | doping i. | doping yapma | ||
Technical | ||||
Teknik | doping i. | kalıp yağlama | ||
Teknik | doping i. | katkılama | ||
Teknik | doping i. | yabancı madde ekleme | ||
Electric | ||||
Elektrik | doping i. | katkılama | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | doping i. | emayitleme |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | doping | doping i. | ||
In 1999 the Commission submitted its support plan to combat doping. 1999 yılında Komisyon dopingle mücadele için destek planını sunmuştur. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | doping | doping i. | ||
First and foremost, we must wage a relentless fight against doping. Her şeyden önce dopinge karşı amansız bir mücadele yürütmeliyiz. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | doping | dope i. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | doping | dope i. | ||
Medical | ||||
Medikal | doping | ped i. |