dostane - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dostane



"dostane" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dostane friendly zf.
General
dostane amicable s.
dostane friendly s.
dostane easy-going s.
dostane accueillant (fr) s.
dostane unhostile s.
dostane unjaundiced s.
dostane mates s.
dostane maty s.
dostane great [dialect] s.
dostane pack [scotland] s.
dostane frictionless s.
dostane solid s.
dostane amicably zf.
dostane friendly zf.
Colloquial
dostane palsy s.
Idioms
dostane hail-fellow-well-met expr.
dostane on good terms expr.
dostane hale-fellow-well-met expr.
Trade/Economic
dostane amicable i.
Politics
dostane amicable i.

"dostane" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dostane ilişkiler amicable terms i.
dostane girişim good offices i.
dostane ilişki rapport i.
dostane olmayan uncongeniality i.
dostane olunmadığı için sevilmeme unfriendliness i.
dostane olmama unfriendliness i.
dostane ortam hospitage i.
düşman ile dostane anlaşmaya varmak için ayarlanan gün love day i.
dostane ilişki fellow feeling i.
özellikle kentli siyahiler arasında cereyan eden dostane sataşma signifying i.
yeniden dostane ilişkiler kurmak be back on amicable terms f.
rahat ve dostane şekilde konuşmak shmoose f.
rahat ve dostane şekilde konuşmak schmoose f.
dostane olmayan uncordial s.
dostane ortam sunan hospitable s.
dostane bir şekilde affably zf.
dostane yollarla amicably zf.
dostane yollarla in an amicable manner zf.
dostane teşvikle pressingly zf.
Phrasals
dostane bir ilişki sürdürmek rub along f.
Idioms
herkese dostane davranan biri a good word for everybody i.
herkese dostane davranan a kind word for everybody i.
samimi/dostane kişilik affable personality i.
şaşırtıcı derecede dostane/sıcak davranmak be as nice as pie f.
dostane davranmak be a sport f.
dostane bir ilişki geliştirmek hit it up f.
cana yakın/dostane bir vitrinle karşılanmak get the glad hand f.
şaşırtıcı derecede dostane/sıcak nice as pie s.
dostane ilişkiler içinde on a friendly footing expr.
Trade/Economic
dostane teşebbüs bons-offices i.
Law
dostane girişim good offices i.
dostane çözüm friendly settlement i.
dostane aracı amiable compositeur ( ex aequo et bono) i.
dostane çözüm friendly settlement i.
dostane yollarla uzlaşma settlement in pais i.
tarafların dostane rızası ile açılıp kovuşturulan dava amicable action i.
ulusların oluşturduğu dostane bir birlik comity of states i.
dostane biçimde uzlaşmak settle amicably f.
Politics
üç ülke veya bölge arasında dostane ilişkileri teşvik etmeye yönelik siyasi ve ekonomik politika trilateralism i.
üç ülke veya bölge arasında dostane ilişkileri teşvik etmeye yönelik siyasi ve ekonomik politikayı savunan kimse trilateralist i.
anlaşmazlıkların dostane yollarla çözümü pacific settlement of disputes i.
anlaşmazlıkların dostane yollarla çözümü pacific settlement i.
dostane tutum amiability i.
dostane çözüm friendly settlement i.
dostane girişim good offices i.
dostane ilişkiler amicable relations i.
dostane çözüm amicable settlement i.
ulusların oluşturduğu dostane birlik comity of states i.
Archaic
dostane tutum douceur i.