Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
draw line
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"draw line"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Computer
1
Bilgisayar
draw line
expr.
çizgi çiz
"draw line"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
draw the line at
f.
reddetmek
2
Genel
draw a line
f.
çizgi çekmek
3
Genel
draw the line at
f.
bir sınır koymak
4
Genel
draw the line
f.
bir sınır koymak
5
Genel
draw the line
f.
reddetmek
6
Genel
draw the line at
f.
yapmamak
7
Genel
draw the line at
f.
bir konuda sınır koymak
8
Genel
draw the line
f.
sınır çizmek
9
Genel
draw the line
f.
limit çizmek
10
Genel
draw the line at
f.
sınır çizmek
11
Genel
draw the line at
f.
limit çizmek
12
Genel
draw the line
f.
sınır çizmek
13
Genel
draw the line
f.
sınır koymak
14
Genel
draw the line
f.
dur demek
Proverb
15
Atasözü
one has to draw the line somewhere
bir sınır çizmeli
Idioms
16
Deyim
one has to draw the line somewhere
i.
birisinin çıkıp artık yeter/dur demesi lazım
17
Deyim
draw a line
f.
bir dur demek
18
Deyim
draw the line
f.
bir dur demek
19
Deyim
have to draw a/the line somewhere
f.
bir sınır çizmek
20
Deyim
draw the line in the sand
f.
destek verilmeyeceğini söylemek
21
Deyim
draw a line between
f.
iki şeyi ayırmak
22
Deyim
draw the line
f.
izin vermemek
23
Deyim
draw a line
f.
izin vermemek
24
Deyim
draw a line between
f.
iki şey arasına çizgi çizmek
25
Deyim
draw a line
f.
sınır çizmek
26
Deyim
draw the line
f.
set çekmek
27
Deyim
draw a line
f.
set çekmek
28
Deyim
draw the line
f.
sınır çizmek
29
Deyim
draw the line in the sand
f.
son noktayı koymak
30
Deyim
draw a line under something
f.
sünger çekmek
31
Deyim
draw the line at
f.
set çekmek
32
Deyim
draw a line under something
f.
üstüne bir çizgi çekmek
33
Deyim
draw a line
f.
yapmamak
34
Deyim
draw a line under something
f.
üzerine bir çizgi çekmek
35
Deyim
draw a line between (two things)
f.
(iki şey) arasına çizgi çizmek
36
Deyim
draw a line between (two things)
f.
(iki şeyi) ayırmak
37
Deyim
draw a line between (two things)
f.
(iki şeyi) birbirinden ayırmak
38
Deyim
draw a line between (two things)
f.
(iki şey) arasına sınır koymak/çizmek
39
Deyim
draw the line between something and something else
f.
bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
40
Deyim
draw the line between something and something else
f.
bir şeyle bir şeyi ayırmak
41
Deyim
draw the line between something and something else
f.
bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak
42
Deyim
draw the line between something and something else
f.
bir şeyle bir şey arasına sınır koymak/çizmek
43
Deyim
draw a line between something
f.
bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
44
Deyim
draw a line between something
f.
bir şeyle bir şeyi ayırmak
45
Deyim
draw a line between something
f.
bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak
46
Deyim
draw a line between something
f.
bir şeyle bir şey arasına sınır koymak/çizmek
47
Deyim
draw the line at (something)
f.
(bir şeyi) reddetmek
48
Deyim
draw the line at (something)
f.
(bir şeye) bir sınır koymak
49
Deyim
draw the line at (something)
f.
(bir şeyi) yapmamak
50
Deyim
draw the line at (something)
f.
(bir konuda) sınır koymak
51
Deyim
draw the line at (something)
f.
(bir şeye) sınır çizmek
52
Deyim
draw the line at (something)
f.
(bir şeye) set çekmek
53
Deyim
draw a line at (doing) (something)
f.
(bir şeyi yapmayı) reddetmek
54
Deyim
draw a line at (doing) (something)
f.
(bir şeyi) yapmamak
55
Deyim
draw a line at (doing) (something)
f.
(bir şeyi yapmak konusunda) sınır koymak
56
Deyim
draw a line at (doing) (something)
f.
(bir şeyi yapmak konusunda) sınır çizmek
57
Deyim
draw a line at (doing) (something)
f.
(bir şeyi yapmak konusunda) set çekmek
58
Deyim
draw the line between
f.
bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
59
Deyim
draw the line between
f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak
60
Deyim
draw a line between
f.
bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
61
Deyim
draw a line between
f.
bir şeyi bir şeyden ayırmak
62
Deyim
draw a line in the sand
f.
destek verilmeyeceğini söylemek
63
Deyim
draw a line in the sand
f.
son noktayı koymak
64
Deyim
one has to draw the line somewhere
expr.
bir yerde durmasını bileceksin
65
Deyim
one has to draw the line somewhere
expr.
çizgiyi bir yerde çekmek gerek
66
Deyim
one has to draw the line somewhere
expr.
her şeyin bir sınırı vardır/olması gerek
67
Deyim
one has to draw the line somewhere
expr.
her şeyin bir haddi/hududu var
68
Deyim
(one) has to draw a line somewhere
expr.
(biri) bir sınır çizmeli
69
Deyim
(one) has to draw a line somewhere
expr.
(biri) bir dur demeli
70
Deyim
(one) has to draw a line somewhere
expr.
(biri) bir yerde bir çizgi çekmeli
71
Deyim
(one) has to draw a line somewhere
expr.
her şeyin bir sınırı var
72
Deyim
(one) has to draw the line somewhere
expr.
(biri) bir sınır çizmeli
73
Deyim
(one) has to draw the line somewhere
expr.
(biri) bir dur demeli
74
Deyim
(one) has to draw the line somewhere
expr.
(biri) bir yerde bir çizgi çekmeli
75
Deyim
(one) has to draw the line somewhere
expr.
her şeyin bir sınırı var
Computer
76
Bilgisayar
line draw character
i.
çizgi çizme karakteri
Bookbindery
77
Ciltçilik
draw a line
f.
çizgi çizmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of draw line
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy