İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | eavesdrop f. | birisini veya birilerini gizlice dinlemek |
General | ||
Genel | eavesdrop f. | kulak misafiri olmak |
Genel | eavesdrop f. | gizlice dinlemek |
Genel | eavesdrop f. | kulak kabartmak |
Technical | ||
Teknik | eavesdrop i. | saçak suyu |
Teknik | eavesdrop i. | saçaktan dökülen yağmur suyu |
Teknik | eavesdrop i. | saçaktan dökülen suyun düştüğü yere verilen ad |
Teknik | eavesdrop i. | saçak irtifakı |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | eavesdrop on f. | kulak misafiri olmak |
Genel | eavesdrop on someone f. | birini gizlice dinlemek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | eavesdrop on something f. | bir şeye kulak misafiri olmak |
Öbek Fiiller | eavesdrop on something f. | bir şeyi gizlice dinlemek |
Öbek Fiiller | eavesdrop on (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kulak misafiri olmak |
Öbek Fiiller | eavesdrop on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) gizlice dinlemek |
Idioms | ||
Deyim | eavesdrop on f. | gizlice dinlemek |
Speaking | ||
Konuşma | I didn't mean to eavesdrop expr. | kulak misafiri olmak istemezdim |