Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | etkileşimde bulunmak | interact with f. | ||
HTML makes everything you see and interact with in a web browser possible. HTML, bir web tarayıcısında gördüğünüz ve etkileşimde bulunduğunuz her şeyi mümkün kılar. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | karşılıklı yardım veya destek için başkalarıyla gayrı resmi etkileşimde bulunmak | network f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (biriyle) etkileşimde bulunmak | interact with (someone) f. |
Idioms | ||
Deyim | bir etkinlikte birçok kişiyle etkileşime girmek/etkileşimde bulunmak | work the room f. |