fırsat, şans - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fırsat, şans



"fırsat, şans" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fırsat, şans way i.

"fırsat, şans" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(fırsat/şans) kaçırmak balk f.
(fırsat/şans) tepmek balk f.
Phrasals
(fırsat/şans) elden kaçırmak give away f.
Colloquial
şans/fırsat tanımak give (one) a break f.
şans/fırsat vermek give (one) a break f.
insanın ayağına şans/fırsat bir kere gelir opportunity knocks but once expr.
Idioms
son bir şans/fırsat a shot in the locker i.
ikinci bir şans/fırsat second bite of the apple i.
ikinci bir şans/fırsat another bite at the cherry i.
başka bir şans/fırsat another bite at the cherry i.
ikinci bir şans/fırsat second bite of the apple i.
başka bir şans/fırsat second bite of the apple i.
eşit şans/fırsat a fair shake [us] i.
eşit şans/fırsat even stephens i.
eşit şans/fırsat even stevens i.
'-de ilk fırsat/şans first crack at i.
fırsat/şans yakalamak catch a break f.
fırsat/şans yakalamak get a break f.
ikinci bir şans/fırsat daha vermek give (someone) another chance f.
bir şans/fırsat daha vermek give (someone) another chance f.
(şans/fırsat/servet vb) ayağına gelmek drop into one's lap f.
(şans/fırsat/servet vb) ayağına gelmek fall into one's lap f.
(birinin) kapısını çalmak (şans, fırsat) knock on (one's) door f.
(birinin) kapısına/ayağına kadar gelmek (şans, fırsat) knock on (one's) door f.
(fırsat, olasılık, şans) kapıyı çalmak be knocking on the door f.
(fırsat/şans) ayağına gelmek drop/fall into somebody's lap f.
(fırsat, şans) birinin kucağına düşmek drop into somebody's lap f.
(fırsat, şans) birinin ayağına gelmek drop into somebody's lap f.
(fırsat, şans) birinin kucağına düşmek fall into somebody's lap f.
(fırsat, şans) birinin ayağına gelmek fall into somebody's lap f.
şans/fırsat elde etmek/yakalamak get a look in [uk/australia] f.
birine bir şans/fırsat vermek give someone a break f.
(fırsat, şans birinin) ayağına gelmek land in (one's) lap f.
Speaking
bana bir şans/fırsat ver try me expr.