feast - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

feast

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"feast" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
feast i. ziyafet
feast i. bayram
feast i. şölen
General
feast i. davet
feast i. festival
feast i. yortu
feast i. toy
feast i. eğlenti
feast i. çok keyif veren şey
feast i. bolluk
feast i. çokluk
feast i. bereket
feast i. kilise takviminde belirlenmiş özel günler
feast f. bayram yapmak
feast f. eğlendirmek
feast f. ziyafet çekmek
feast f. ağırlamak
feast f. doyasıya yemek
feast f. tadını çıkarmak
feast f. ziyafette yiyip içmek
feast f. ziyafet vermek
feast f. doya doya yapmak
feast f. zevk almak
feast f. yiyip içmek
feast f. iyi beslemek
feast f. çok yemek yemek
feast f. bir şeyi haz alarak deneyimlemek
feast f. keyfini çıkarmak
feast f. dini törenlerle anmak
feast f. dini törenlerle kutlamak
feast f. bayram kutlamak

"feast" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 190 sonuç

İngilizce Türkçe
General
feast following ramadan i. şeker bayramı
movable feast i. her yıl değişik bir tarihe rastlayan yortu
movable feast i. hareketli şölen
circumcision feast i. sünnet düğünü
feast day i. bayram
a feast for the gods i. şahane bir ziyafet
moveable feast i. hareketli şölen
christian feast i. yortu
feast of sacrifice i. kurban bayramı
feast for the eyes i. göz ziyafeti
feast day i. bayram günü
the feast of the sacrifice i. kurban bayramı
feast of the sacrifice holiday i. kurban bayramı tatili
feast of taste i. lezzet şöleni
the feast of sacrifice i. kurban bayramı
movable feast i. her sene değişik tarihlere rastlayan bayram
visual feast i. görsel şölen
ramadan feast i. ramazan bayramı
gargantuan feast i. devasa ziyafet
immovable feast i. her yıl aynı tarihte yapılan dini bayram
goose feast i. st. michael yortusu
goose feast i. başmeleklerden mikail´in 29 eylül´de kutlanan yortusu
feast day i. yortu günü
smell-feast i. zengin sofralara dadanan kimse
smell-feast i. asalak
smell-feast i. otlakçı
smell-feast i. beleşçi
smell-feast i. misafirlerin yiyecek ve içeceklerin yalnızca kokularıyla yetinmek zorunda kaldığı ziyafet
give a feast f. ziyafet vermek
feast eyes on f. doya doya bakmak
feast one's eyes on something f. doya doya bakmak
have a feast f. ziyafet çekmek
feast one's eyes f. göz ziyafeti çekmek
feast one's eyes f. keyifle izlemek
feast one's eyes f. doya doya bakmak
Phrasals
feast on something f. bir şeyin ziyafetini çekmek
feast on something f. bir şey ziyafeti yapmak/vermek
feast on something f. bir şey şöleni yapmak
feast on something f. bir şeyden bol bol yemek
feast on something f. bir şeyle ziyafet çekmek/vermek
feast upon something f. bir şeyin ziyafetini çekmek
feast upon something f. bir şey ziyafeti yapmak/vermek
feast upon something f. bir şey şöleni yapmak
feast upon something f. bir şeyden bol bol yemek
feast upon something f. bir şeyle ziyafet çekmek/vermek
feast on f. gözleriyle yiyip bitirmek
feast on f. ziyafetini çekmek
feast on f. aç gözlerle izlemek
feast on f. arzuyla bakmak
Proverb
a contented mind is a perpetual feast i. halinden memnun kişi daha fazlası için uğraşmaz
enough is as good as a feast kılık kıyafet ziyafettir
enough is as good as a feast aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz
enough is as good as a feast elde bulunan nimete şükretmeli
enough is as good as a feast azı karar çoğu zarar
contented mind is a perpetual feast huzurlu insan mutludur
enough is as good as a feast her şeyin fazlası zarar
enough is a feast aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz
enough is a feast elde bulunan nimete şükretmeli
enough is a feast azı karar çoğu zarar
enough is a feast her şeyin fazlası zarar
Colloquial
feast one's eyes on f. aç gözlerle bakmak
feast one's eyes upon f. aç gözlerle bakmak
feast one's eyes upon f. bakışlarıyla yiyip bitirmek
feast one's eyes on f. bakışlarıyla yiyip bitirmek
feast one's eyes upon f. gözleriyle yemek
feast one's eyes on f. gözünü gönlünü doyurmak
feast one's eyes on f. gözleriyle yemek
feast one's eyes upon f. gözünü gönlünü doyurmak
Idioms
the spectre at the feast i. dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip
the ghost at the feast i. dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip
the ghost at the feast i. kötü şeyleri hatırlatarak can sıkan kişi
the spectre at the feast i. kötü şeyleri hatırlatarak can sıkan kişi
feast of reason i. akıl ziyafeti
feast of reason i. akıl şöleni
feast of reason i. fikir tartışması
feast of reason i. entelektüel tartışma
feast of reason i. fikir şöleni
feast of reason i. bilimsel tartışma
skeleton at the feast i. mahkeme duvarı suratlı
skeleton at the feast i. dalgasına taş atan
skeleton at the feast i. karamsarlığıyla ortamı bozan
barmecide feast i. barmecide şöleni
barmecide feast i. barmecide ziyafeti
barmecide feast i. binbir gece masallarında dilenciye boş tabaklarla ziyafet çeken prense yapılan bir gönderme
barmecide feast i. bermeki şöleni
barmecide feast i. bermeki ziyafeti
barmecide feast i. çok görünüp hiç çıkma
barmecide feast i. şaşaalı vaatlerin boş çıkması
a ghost at the feast i. ortamın tadını kaçıran kimse
a ghost at the feast i. dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip
a ghost at the feast i. kötü şeyleri hatırlatarak can sıkan kişi
a ghost at the feast i. patavatsızlık edip herkesin tadını kaçıran kimse
a spectre at the feast i. ortamın tadını kaçıran kimse
a spectre at the feast i. dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip
a spectre at the feast i. kötü şeyleri hatırlatarak can sıkan kişi
a spectre at the feast i. patavatsızlık edip herkesin tadını kaçıran kimse
a movable feast i. gezici festival
a movable feast i. farklı tarih ve yerlerde gerçekleştirilen festival/şölen
a movable feast i. her yıl farklı tarihe rastlayan yortu/dini bayram
feast one's eyes f. gözlerine ziyafet çekmek
feast one's eyes f. gözleri bayram etmek
feast (one's) eyes on (someone or something) f. (birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast (one's) eyes on (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) gözlerine ziyafet çekmek
feast (one's) eyes on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) manzarasının/görüntüsünün keyfini çıkarmak
feast (one's) eyes on (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast (one's) eyes on (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) göz banyosu yapmak
feast one's eyes (on someone or something) f. (birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast one's eyes (on someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) gözlerine ziyafet çekmek
feast one's eyes (on someone or something) f. (birinin/bir şeyin) manzarasının/görüntüsünün keyfini çıkarmak
feast one's eyes (on someone or something) f. (birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast one's eyes (on someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) göz banyosu yapmak
feast one's eyes (upon someone or something) f. (birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast one's eyes (upon someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) gözlerine ziyafet çekmek
feast one's eyes (upon someone or something) f. (birinin/bir şeyin) manzarasının/görüntüsünün keyfini çıkarmak
feast one's eyes (upon someone or something) f. (birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast one's eyes (upon someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) göz banyosu yapmak
feast your eyes (on somebody/something) f. (birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast your eyes (on somebody/something) f. (biriyle/bir şeyle) gözlerine ziyafet çekmek
feast your eyes (on somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) manzarasının/görüntüsünün keyfini çıkarmak
feast your eyes (on somebody/something) f. (birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast your eyes (on somebody/something) f. (biriyle/bir şeyle) göz banyosu yapmak
feast eyes f. doya doya bakmak
feast eyes f. aç gözlerle bakmak
feast eyes f. bakışlarıyla yiyip bitirmek
feast eyes f. gözleriyle yemek
feast eyes f. göz banyosu yapmak
feast your eyes f. doya doya bakmak
feast your eyes f. aç gözlerle bakmak
feast your eyes f. bakışlarıyla yiyip bitirmek
feast your eyes f. gözleriyle yemek
feast your eyes f. göz banyosu yapmak
feast your eyes on f. doya doya bakmak
feast your eyes on f. aç gözlerle bakmak
feast your eyes on f. bakışlarıyla yiyip bitirmek
feast your eyes on f. gözleriyle yemek
feast your eyes on f. göz banyosu yapmak
feast your eyes on something/someone f. birine/bir şeye bakarak gözünü gönlünü doyurmak
feast your eyes on something/someone f. biriyle/bir şeyle gözlerine ziyafet çekmek
feast your eyes on something/someone f. birinin/bir şeyin manzarasının/görüntüsünün keyfini çıkarmak
feast your eyes on something/someone f. birine/bir şeye bakarak gözü gönlü açılmak
feast your eyes on something/someone f. biriyle/bir şeyle göz banyosu yapmak
either feast or famine expr. ya çok fazla ya da çok az
feast or famine expr. ya çok fazla ya da çok az
feast or famine expr. ya çok iyi ya çok kötü
feast or famine expr. bir ortası/normali yok
Gastronomy
wedding feast i. düğün
feast table i. şölen sofrası
Religious
feast of dedication i. hanukah
feast of lights i. hanukah
feast of the dedication i. hanukah
feast of booths i. çardaklar bayramı
feast of tabernacles i. çardaklar bayramı
feast of dedication i. yeniden adanma
feast of the circumcision i. hz. isa'nın sünnetinin kutlandığı yortu
agape feast i. agape ziyafeti
feast of lanterns i. fener festivali
feast of lanterns i. her yıl japon budistler tarafından kutlanan bir festival
love feast i. dostluk ziyafeti
love feast i. eski hristiyanlar arasında dostluklarının sembolü olarak paylaşılan yemek
love feast i. bazı modern hristiyan cemaatlerinde düzenlenen dostluk ziyafetine benzer sembolik ziyafet
love feast i. katılımcıların iyi niyete teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilen toplantı
feast of dormition i. meryem'in göğe yükselişi
feast of dormition i. hz. meryem'in ölümü ve göğe yükselişinin kutlandığı bayram
feast of booths i. sukot bayramı
feast of booths i. barakaların festivali
feast of booths i. çadırların festivali
feast of dedication i. hanuka
feast of dedication i. ışıklar bayramı
feast of dedication i. sekiz gece süren bir musevi kutsal bayramı
feast of dormition i. hz. meryem'in ölümü ve göğe yükselişinin kutlandığı doğu ortodoks kilisesi kutsal bayramı
feast of guardian angels i. ekim ayında gerçekleştirilen bir kilise kutlaması
feast of lanterns i. fener bayramı
feast of lanterns i. ekim veya kasım aylarında kutlanan büyük bir hindu festivali
feast of lanterns i. her sene kutlanan bir çin festivali
feast of lights i. hanuka
feast of lights i. ışıklar bayramı
feast of tabernacles i. sukot bayramı
feast of tabernacles i. barakaların festivali
feast of tabernacles i. çadırların festivali
feast of the circumcision i. sünnet bayramı
feast of the circumcision i. sünnet yortusu
feast of the dedication i. hanuka
feast of the dedication i. ışıklar bayramı
feast of the dedication i. sekiz gece süren bir musevi kutsal bayramı
feast of the unleavened bread i. hamursuz bayramı
feast of the unleavened bread i. pesah
feast of the unleavened bread i. fısıh
feast of weeks i. şavuot bayramı
feast of weeks i. şavuot
feast of weeks i. (yahudilikte) haftalar bayramı