Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
fill (with)
fill (with)
Geçmiş
Cümleler
"fill (with)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
(one's eyes) fill with tears
f.
gözleri yaşlarla dolmak
His eyes
filled with tears.
Gözleri yaşla doldu.
More Sentences
2
Genel
fill somebody with melancholy
f.
kasvet vermek
3
Genel
fill somebody with pride
f.
gururlandırmak
4
Genel
fill with hope
f.
ümitlendirmek
5
Genel
fill with tears
f.
yaşarmak
6
Genel
fill with tears
f.
gözleri yaşarmak
7
Genel
fill somebody with pride
f.
gurur vermek
8
Genel
fill (a place) with the clamor of voices
f.
curcunaya vermek
9
Genel
fill (a place) with the clamor of voices
f.
curcunaya döndürmek
10
Genel
fill (a place) with the clamor of voices
f.
curcunaya çevirmek
11
Genel
fill the sack with
f.
çuvalı doldurmak
12
Genel
fill the sack with
f.
çuval doldurmak
13
Genel
(one's eyes) to fill with tears
f.
gözleri dolmak
14
Genel
(one's eyes) to fill with tears
f.
gözü dolmak
15
Genel
fill something with consternation
f.
şaşkınlık yaratmak
16
Genel
fill something with consternation
f.
şaşkınlığa sebep olmak
17
Genel
fill something with consternation
f.
şaşkınlığa sebebiyet vermek
Phrasals
18
Öbek Fiiller
fill someone or something up (with something)
f.
birini/bir şeyi (bir şeyle) doldurmak
Phrases
19
İfadeler
fill in the blanks with suitable words
expr.
boşlukları uygun kelimelerle doldurunuz
Idioms
20
Deyim
fill someone's head with something
f.
birinin aklına bir şeyler sokmak
21
Deyim
fill someone's head with something
f.
birinin aklını bir şeylerle doldurmak
22
Deyim
fill a bathtub with water
f.
banyo küvetini doldurmak
23
Deyim
fill a bathtub with water
f.
küveti doldurmak
24
Deyim
fill something up with something
f.
-ile tıka basa doldurmak
25
Deyim
fill (one's) head with (something)
f.
(birinin) aklına (bir şey) sokmak
26
Deyim
fill (one's) head with (something)
f.
(birinin) aklını (bir şeylerle) doldurmak
27
Deyim
fill head with
f.
aklına bir şeyler sokmak
28
Deyim
fill head with
f.
aklını bir şeylerle doldurmak
Computer
29
Bilgisayar
gray with white fill
i.
beyaz dolgulu gri
30
Bilgisayar
black with white fill
i.
beyaz dolgulu siyah
31
Bilgisayar
black with grayscale fill
i.
gri ton dolgulu siyah
Automotive
32
Otomotiv
fill with oil
i.
yağ koyun
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fill (with)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy