Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | fısıldayarak | whisperingly zf. |
Genel | fısıldayarak | under one's breath zf. |
Genel | fısıldayarak | whisperously zf. |
Genel | fısıldayarak | whisperously zf. |
Genel | fısıldayarak | sizzling zf. |
Genel | fısıldayarak | sizzlingly zf. |
Idioms | ||
Deyim | fısıldayarak | under breath expr. |
Deyim | fısıldayarak | under your breath expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | fısıldayarak söylemek | say in a whisper f. | ||
Genel | fısıldayarak söylemek | say in whispers f. | ||
Genel | fısıldayarak etkilemek | whisper f. | ||
Genel | fısıldayarak harekete geçirmek | whisper f. | ||
Genel | fısıldayarak teşvik etmek | whisper f. | ||
Genel | fısıldayarak hareket etmek | hirsel [scotland] f. | ||
Genel | fısıldayarak hareket etmek | hirsle [scotland] f. | ||
Genel | fısıldayarak söylemek | hiss f. | ||
Genel | fısıldayarak konuşmak | round f. | ||
Genel | fısıldayarak konuşmak | inkle f. | ||
Genel | fısıldayarak konuşmak | siss f. | ||
Genel | fısıldayarak söylemek | sizz f. | ||
Genel | fısıldayarak konuşmak | whisper f. | ||
Genel | fısıldayarak konuşan | whispering s. | ||
Idioms | ||||
Deyim | çaktırmadan/fısıldayarak/bıyık altından küfretmek | curse under one's breath f. | ||
Deyim | fısıldayarak (birine/bir şeye) bela okumak | curse (someone or something) under (one's) breath f. | ||
Deyim | fısıldayarak (birine) bela okumak | curse (someone) under (one's) breath f. |