gömülmüş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gömülmüş



"gömülmüş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gömülmüş buried s.
gömülmüş graven s.
gömülmüş entombed s.
gömülmüş embedded s.
gömülmüş sunk s.
gömülmüş mired s.
gömülmüş inundated s.
gömülmüş entrenched s.
gömülmüş inhumed s.
Technical
gömülmüş countersunk s.
Mechanic
gömülmüş sunk s.

"gömülmüş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gömülmüş insan vücudu veya kalıntıları burial i.
kürekleyerek çıkarmak (gömülmüş birini/bir şeyi) dig out f.
su içine gömülmüş sunken s.
tarihe gömülmüş imbedded in history s.
yarıya kadar gömülmüş half sunk s.
toprak yığınlarına gömülmüş banked s.
ölmüş ve gömülmüş belowground s.
yeni gömülmüş green [obsolete] s.
mezara gömülmüş interred s.
Phrases
içe gömülmüş bir arzu ile with a wish locked away inside expr.
Colloquial
içine gömülmüş bogged down s.
Idioms
derinlere gömülmüş, karanlık bir sır deep, dark secret i.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to chin in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's chin in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to ears in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's ears in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar işlere gömülmüş/batmış durumda olmak be up to your ears in something f.
gırtlağına kadar işe gömülmüş olmak be up to the elbows f.
(yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak be up to one's eyeballs in something f.
(yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak be up to one' ears in something f.
(yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak be up to your eyes in something f.
(yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak be up to your chin in something f.
(yoğunluktan) bir şeye gömülmüş olmak be up to (one's) eyebrows in (something) f.
(bir şeye) boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to (one's) eyebrows in (something) f.
gırtlağına kadar gömülmüş olmak be up to one's ears in f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's ears in f.
gırtlağına kadar gömülmüş olmak be up to one's eyes in f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's eyes in f.
gırtlağına kadar gömülmüş olmak be up to one's eyebrows in f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's eyebrows in f.
boğazına kadar işe vs. gömülmüş durumda flat chat s.
(bir şeyin) içine gömülmüş knee-high in (something) s.
zor/sıkıntılı (bir şeyin) içine gömülmüş knee-high in (something) s.
tarihin derinliklerine gömülmüş lost in the sands of time s.
(bir şeye, işe) gömülmüş durumda (in) up to (one's) elbows s.
-e gömülmüş bound up in s.
-in içine batmış/gömülmüş bound up in s.
(bir şeye) gömülmüş bound up in (something) s.
(bir şeyin) içine batmış/gömülmüş bound up in (something) s.
(birine/bir şeye) gömülmüş bound up with (someone or something) s.
ölmüş ve gömülmüş six feet under expr.
bir şeye gömülmüş up to (one's) knees expr.
boğazına/gırtlağına kadar gömülmüş in up to (one's) ears expr.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda in up to (one's) ears expr.
boğazına/gırtlağına kadar gömülmüş in up to (one's) neck expr.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda in up to (one's) neck expr.
işe/çalışmaya gömülmüş nose to the grindstone expr.
(bir şeylerin) içine gömülmüş up to (one's) elbows (in something) expr.
(bir şeylerin) içine gömülmüş up to (one's) eyes (in something) expr.
boğazına/gırtlağına kadar işe/sorunlara gömülmüş up to (one's) neck in alligators expr.
(bir şeylerin) içine gömülmüş up to (one's) oxters (in something) [ireland/scotland] expr.
Law
toprağa gömülmüş bir şeyin çıkarılması exhumation i.
toprağa gömülmüş bir şeyi çıkarmak exhume f.
Technical
gömülmüş olma durumu embeddedness i.
gömülmüş metalik tank buried metallic tank i.
toprağa gömülmüş buried s.
Electric
çift sıralı uçlu pakete gömülmüş ve doğrudan devre kartına monte edilmiş sağ sol anahtar seti dip-switch i.
Architecture
gömülmüş (kiriş) encastré s.
Construction
doğrudan gömülmüş sıcak su şebekesi directly buried hot water network i.
harç derzine gömülmüş duvar bağları wall ties embedded in mortar joints i.
Marine
gergi halatını sıkıca tutması için toprağa gömülmüş ahşap, beton veya metal çubuk anchor log i.
gergi halatını sıkıca tutması için toprağa gömülmüş ahşap, beton veya metal çubuk deadman i.
geri halatını sıkıca tutması için toprağa gömülmüş çubuklar deadman [obsolete] i.
Medical
gömülmüş tampon sendromu buried bumper syndrome i.
parafine gömülmüş biyopsi örnekleri paraffin-embedded biopsy samples i.
Statistics
gömülmüş süreç imbedded process i.
Marine Biology
derisidikenlilerde vücuda gömülmüş delikli veya gözenekli bir kitle nucleus i.
Forestry
göl veya su yatağına seyrüseferi tehlikeye atacak şekilde gömülmüş kütük snag i.
Slang
yerin altına gömülmüş ölü beden landowner [old-fashioned] i.
yerin altına gömülmüş naaş landowner [old-fashioned] i.
gömülmüş olmak be six feet under f.
işe gömülmüş in the groove s.
ölmüş ve gömülmüş put to bed with a shovel expr.