| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | gösteren şey | significator i. |
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | (sembolik bir yolculukta) yol gösteren şey | waypost i. |
| Genel | olduğu gibi gösteren şey | mirror i. |
| Genel | yol gösteren şey | router i. |
| Genel | yol gösteren şey | polestar i. |
| Genel | ağızda olup yanakları şişkin gösteren şey | plumper i. |
| Genel | kendini bir şey zannettiğini gösteren | superior s. |
| Genel | bir nitelik veya durum gösteren şey anlamını veren bir son ek | -ship snk. |
| Idioms | ||
| Deyim | (mecazi) gösteren şey | a (kind of) reflection on (someone or something) i. |
| Deyim | (mecazi) kötü gösteren şey | a poor reflection on something i. |
| Deyim | ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş etkisini gösteren şey | a slow burn i. |
| Deyim | başta güven verip sonradan kötü yüzünü gösteren kimse veya şey | a trojan horse i. |
| Technical | ||
| Teknik | gösteren (şey) | indicant s. |
| Statistics | ||
| İstatistik | normdan anlamlı farklılık gösteren şey | deviate i. |
| Cinema | ||
| Sinema | devamlılık gösteren şey | continuity i. |
