Geçmiş

gözdesi

"gözdesi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrases
1	İfadeler	gözdesi	in favor with expr.
Slang
2	Argo	gözdesi	(one's) main squeeze i.
3	Argo	gözdesi	the main squeeze i.

"gözdesi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	müdürün gözdesi	fair-haired boy of the manager i.
2	Genel	herhangi bir otoritenin gözdesi	teacher's pet i.
3	Genel	annesinin gözdesi olup ona çok benzeyen kız evlat	mother's daughter i.
4	Genel	kalabalıkların gözdesi	crowd-pleaser i.
Phrasals
5	Öbek Fiiller	gözdesi olmak	rate with someone f.
6	Öbek Fiiller	gözdesi olmak	rate with f.
Phrases
7	İfadeler	(birinin) gözdesi	in favor (with someone) expr.
Colloquial
8	Konuşma Dili	kadınların gözdesi	a ladies man i.
9	Konuşma Dili	(birinin) gözdesi	in good with (someone) expr.
Idioms
10	Deyim	…'ın gözdesi	blue-eyed girl [uk/australia] i.
11	Deyim	bir zamanların gözdesi	a fallen idol i.
12	Deyim	ofisin gözdesi	the blue-eyed boy in the office i.
13	Deyim	ofisin gözdesi	the fair-haired boy in the office i.
14	Deyim	öğretmenin gözdesi	teacher's pet i.
15	Deyim	(birinin) gözdesi	apple of (someone's eye) i.
16	Deyim	birinin gözdesi	apple of one's eye i.
17	Deyim	birinin gözdesi	the apple of one's eye i.
18	Deyim	bir zamanların gözdesi	fallen idol i.
19	Deyim	memleketinin gözdesi sanatçı, politikacı, oyuncu	somebody's favourite son i.
20	Deyim	bir grubun/topluluğun gözdesi	flower of the flock i.
21	Deyim	(bir yerin) gözdesi	the toast of (some place) i.
22	Deyim	birinin gözdesi, favorisi, sağ kolu olmak	be somebody's main squeeze f.
23	Deyim	gözdesi olmak	have the ear of f.
24	Deyim	gözdesi olarak kalmak	get on one's good side f.
25	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	have (one's) ear f.
26	Deyim	birinin gözdesi olmak	have someone's ear f.
27	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	be in good odour (with somebody) f.
28	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	be in good odor with (one) f.
29	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	be in good with someone f.
30	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	be in with someone f.
31	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	get on someone's good side f.
32	Deyim	birinin gözdesi olmak	be in good odour with someone f.
33	Deyim	(bir yerin) gözdesi olmak	be the toast of (some place) f.
34	Deyim	(şehrin) gözdesi/yıldızı olmak	be the toast of (the town) f.
35	Deyim	-in gözdesi olmak	be the toast of... f.
36	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	have the ear of (one) f.
37	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	have the ear of someone f.
38	Deyim	(birinin) gözdesi olmak	have someone's ear f.
39	Deyim	(birinin) gözdesi	in (one's) favor expr.
40	Deyim	(birinin) gözdesi	in (one's) good books expr.
41	Deyim	(birinin) gözdesi	in (one's) good graces expr.
42	Deyim	birinin gözdesi	in someone's good books [uk] expr.
43	Deyim	'-in gözdesi	in the good graces of expr.
44	Deyim	(birinin) gözdesi	in the good graces of (someone) expr.
45	Deyim	(birinin) gözdesi	on (one's) good side expr.
46	Deyim	(birinin) gözdesi	on (one's) right side expr.
47	Deyim	-in gözdesi	on the good side of expr.
48	Deyim	(birinin) gözdesi	on the good side of (someone) expr.
Slang
49	Argo	(birinin) gözdesi olmak	be the main squeeze f.