Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
güzel şey
"güzel şey"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
güzel şey
beauty
i.
2
Genel
güzel şey
dream
i.
Colloquial
3
Konuşma Dili
güzel şey
groove
i.
4
Konuşma Dili
güzel şey
beaut (beauty)
i.
"güzel şey"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
güzel fakat değersiz şey
bauble
i.
2
Genel
tadı ve kokusu güzel şey
ambrosia
i.
3
Genel
güzel fakat değersiz şey
trinkum
i.
4
Genel
güzel olan şey
grace [obsolete]
i.
5
Genel
beklenmedik güzel şey
icing
i.
6
Genel
çok büyük veya güzel olan şey
smasher
i.
Proverb
7
Atasözü
elde edilmiş olan şey elde edilememiş güzel şeylerden daha iyidir
bird in the hand is worth two in the bush
8
Atasözü
her güzel şey bitermiş
all good things must come to an end
9
Atasözü
her güzel şey bitermiş
all good things must end
10
Atasözü
her güzel şey bitmek zorundadır
all good things must end
11
Atasözü
her güzel şey bitmek zorundadır
all good things must come to an end
12
Atasözü
her şey ölçüsünde ve kararında güzel
you can have too much of a good thing
13
Atasözü
her güzel şey bitermiş
all good things come to an end
14
Atasözü
her güzel şey bitermiş
all good things come to an end
Colloquial
15
Konuşma Dili
bir şey yapmanın güzel tarafı
the beauty of something/of doing something
i.
16
Konuşma Dili
(bir şey) nedeniyle kafası güzel/sarhoş
hepped up on (something)
s.
17
Konuşma Dili
her şey çok güzel olacak
she'll be right, mate [australia]
expr.
18
Konuşma Dili
her şey çok güzel olacak
she’ll be right [australia]
expr.
19
Konuşma Dili
son kertede her şey güzel olacak
it'll be all right on the night
expr.
20
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
all very well (for somebody) (to do something) but...
expr.
21
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
all very well (for somebody) (to do something) but...
expr.
22
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
23
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
24
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
all very well (for somebody) (to do something) but...
expr.
25
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
all very well (for somebody) (to do something) but...
expr.
26
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
27
Konuşma Dili
(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
28
Konuşma Dili
her şey güzel olacak
everything will be ok
expr.
29
Konuşma Dili
her şey güzel olacak
everything's going to be okay
expr.
30
Konuşma Dili
her şey güzel olacak
egbok (everything's going to be okay)
expr.
31
Konuşma Dili
(bir şey) iyi/güzel olur/olurdu
I wouldn't mind (something)
expr.
32
Konuşma Dili
her şey güzel olacak
egbok (everything is going to be ok)
kısalt.
Idioms
33
Deyim
güzel olan şey
the fair
i.
34
Deyim
dışı güzel ama içi boş şey
bright shiny object
i.
35
Deyim
gösteriş için yapılan güzel ama gereksiz şey
the icing on the cake
i.
36
Deyim
olumlu/güzel/iyi tek şey
a bright spot
i.
37
Deyim
güzel kimse/şey
a good looker
i.
38
Deyim
güzel ama uzun ömürlü olmayan şey
bright shiny object
i.
39
Deyim
olumlu/güzel/iyi şey
bright spot
i.
40
Deyim
bir şey hakkında hoş/güzel düşünceleri olmak
mark something with a white stone
f.
41
Deyim
biri/bir şey eskisi kadar iyi, güçlü, genç, güzel olmamak
be past your/its best
f.
42
Deyim
güzel görüntüsünün/görünüşünün altında/arkasında hiçbir şey olmamak
be all fur coat and no knickers
f.
43
Deyim
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
never have a good word to say about (someone of something)
f.
44
Deyim
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
never have a good word to say for (someone of something)
f.
45
Deyim
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
not have a good word to say about (someone of something)
f.
46
Deyim
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
not have a good word to say for (someone of something)
f.
47
Deyim
biri/bir şey hakkında güzel/olumlu şeyler söylemek
put in a good word for someone/something
f.
48
Deyim
sonuçta her şey güzel olmak
work out for the best
f.
49
Deyim
(mecazi anlamda) her şey çok güzel
everything in the garden is lovely [uk]
expr.
50
Deyim
her şey çok güzel
everything in the garden is rosy
expr.
51
Deyim
her şey çok güzel (olacak)
the goose hangs high [old-fashioned]
expr.
52
Deyim
(mecazi anlamda) her şey çok güzel
everything in the garden is lovely [uk]
expr.
53
Deyim
(mecazi anlamda) her şey çok güzel
everything in the garden is rosy [uk]
expr.
Speaking
54
Konuşma
her şey güzel olacak
everything will be nice
i.
55
Konuşma
başıma gelen en güzel şey
the best thing that ever happened to me
expr.
56
Konuşma
hayatımda daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemiştim
I had never seen anything so beautiful in my life
expr.
57
Konuşma
her şey gayet güzel
things are going swimmingly
expr.
58
Konuşma
her şey güzel olacak
everything is going to be okay
expr.
59
Konuşma
her şey çok güzel olacak
everything will be great
expr.
60
Konuşma
her şey iyi güzel de
it's all very well but
expr.
61
Konuşma
sana güzel bir şey yollayacağız
we’ll send you something nice
expr.
62
Konuşma
sana güzel bir şey yollarız
we’ll send you something nice
expr.
Latin
63
Latince
hiçbir şey, her şeyiyle güzel değildir
nihil est ab omni parte beatum
Slang
64
Argo
güzel sarışın bir kız tarafından yapılan aptalca şey
blonde moment
i.
65
Argo
(bir şey) inanılmaz derecede iyi/güzel
(something) is wicked
expr.
66
Argo
(bir şey) müthiş güzel
(something) is wicked
expr.
British Slang
67
İngiliz Argosu
hoş/güzel/çekici şey
cheeky chappy
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of güzel şey
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy