garson - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

garson



"garson" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
garson waiter i.
General
garson waitstaff i.
garson garcon i.
garson lad i.
garson server i.
garson mozo [dialect] i.
garson pannier i.
Gastronomy
garson waiter i.

"garson" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
(kadın) garson waitress i.
General
garson yamağı busboy i.
garson (arabaya servis yapan lokantada) carhop i.
çocuk garson boy i.
garson (bayan) nippy i.
garson kadın hostess i.
şarap servis eden garson sommelier i.
şef garson headwaiter i.
şef garson maitre d'hotel i.
kadın garson waitress i.
bayan garson waitress i.
erkek garson waiter i.
baş garson head waiter i.
baş garson maitre d'hotel i.
baş garson headwaiter i.
baş garson maitre d' i.
baş garson captain i.
restoranda garson olarak çalışmaya başlayıp sonunda restoranın sahibi olmak start off as a waiter and end up as the owner of the restaurant i.
vapurun kaptan köşkünde çalışan garson texas tender i.
garson yamağı omnibus i.
şef garson head i.
baş kadın garson headwaitress i.
kadın şef garson headwaitress i.
gece kulüplerinde tavşan kuyruğu ve kulakları takan garson kız bunny girl i.
(özellikle fransız restoranlarında) erkek garson garçon i.
(avrupa restoranında) stajyer garson piccolo i.
garson yamağı piccolo i.
(mason locasında) garson steward i.
hizmet etmek (garson müşteriye) wait on f.
sipariş almak (lokantada garson) wait on customers f.
garson yardımcılığı yapmak bus [us] f.
(garson tarafından) hizmet edilmemiş unserved s.
(garson tarafından) servis yapılmamış unserved s.
(garson, aşçı) yamak commis s.
(garson, aşçı) çırak commis s.
Phrasals
(garson) aldığı bahşişin bir kısmını (iş arkadaşına) vermek tip out f.
Colloquial
garson kızlar waitresses i.
lokantada garson olmak be a waiter in the restaurant f.
(garson) aşırı yoğun in the weeds expr.
Idioms
(garson/komi) çok yoğun (deep) in the weeds expr.
(garson/komi) çok yoğun (deep) into the weeds expr.
Speaking
garson tepsiyi yerleştirdi ve çay doldurdu the waiter placed the tray and poured tea expr.
garson kıza mı asıldın? did you hit on the waitress? expr.
sizinle ilgileneceğim (garson) I'll be with you expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? what can i do for you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? may I help you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? how can I serve you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? how may i help you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? how can I help you? expr.
Tourism
bazı büyük restoranlarda görevi sadece şarap ve diğer içeceklerin servisini yapan garson wine waiter i.
lokantalarda garson yamağı commies i.
şef garson maîtredhôtel i.
baş garson maîtredhôtel i.
(otelde) garson buttons [uk] i.
Gastronomy
bayan garson waitress i.
içki dağıtan garson sommelier i.
Slang
(kadın) garson cookie pusher i.
yemekli vagonda/ucuz restoranda garson hash slinger [us] i.
ucuz restoranda aşçı/garson hash-slinger i.