gelişmemiş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gelişmemiş



"gelişmemiş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gelişmemiş inchoate s.
gelişmemiş backward s.
gelişmemiş rudimentary s.
gelişmemiş embryonic s.
gelişmemiş immature s.
gelişmemiş underdeveloped s.
gelişmemiş unimproved s.
gelişmemiş undeveloped s.
gelişmemiş latent s.
gelişmemiş in embryo s.
gelişmemiş abortive s.
gelişmemiş undersized s.
gelişmemiş unadvanced s.
gelişmemiş aborsive s.
gelişmemiş unexploited s.
gelişmemiş inform [obsolete] s.
gelişmemiş primitive s.
gelişmemiş primordial s.
Colloquial
gelişmemiş unconcocted s.
Technical
gelişmemiş unformed s.
Medical
gelişmemiş rudimentary s.
gelişmemiş embryous s.
Biology
gelişmemiş low s.
gelişmemiş depauperate s.
Breeding
gelişmemiş vealy s.

"gelişmemiş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gelişmemiş şey veya kimse bud i.
bitkilerde gelişmemiş yumru nubbin i.
gelişmemiş meyve veya mısır koçanı nubbin i.
gelişmemiş bölge greenfield i.
tam gelişmemiş olma undergrowth i.
yumurtası veya spermi tam gelişmemiş genç ve yağlı ringa balığı matie i.
oluşmamış veya gelişmemiş şey rudiment i.
gelişmemiş canlı slink i.
gelişmemiş kimse smout i.
gelişmemiş kimse smowt i.
gelişmemiş bölge street i.
gelişmemiş durumda olmak bud f.
gelişmemiş aşamada olmak bud f.
tam gelişmemiş rudimental s.
ilk devresinde gelişmemiş in embryo s.
tam gelişmemiş rudimentary s.
sanayisi gelişmemiş depressed s.
tam gelişmemiş vestigial s.
henüz tam gelişmemiş in the gristle s.
tam gelişmemiş undergrown s.
hitabet yeteneği gelişmemiş unarticulate s.
tam gelişmemiş undercooked s.
yavaş yavaş gelişmemiş unevolved s.
tam gelişmemiş initiatory s.
gelişmemiş şekilde var olan seedling s.
gelişmemiş bir şekilde inchoately zf.
gelişmemiş halde runtishly zf.
gelişmemiş halde immaturely zf.
tam gelişmemiş anlamı veren bir ön ek lyo- ök.
gelişmemiş anlamına gelen ön ek par- ök.
Colloquial
tam gelişmemiş in embryo s.
yeterince gelişmemiş in embryo expr.
Idioms
tam gelişmemiş in embryo s.
yeterince gelişmemiş in embryo expr.
gelişmemiş evrede in the shell expr.
Trade/Economic
gelişmemiş ülkeler undeveloped countries i.
gelişmemiş bölge backward area i.
en gelişmemiş devletler fourth world i.
Politics
lenin'in emperyalizmi kapitalizmin son evresi olarak ortaya koyması ile mücadele odağının gelişmiş ülkelerden gelişmemiş ülkelere kaydığı, marksizm'in genişletilmiş bir formu marxist-leninist i.
Industry
pamuğu çırçırdan geçirme sırasında ayıklanmamış olan küçük ve gelişmemiş tohum mote i.
Technical
gelişmemiş ülke undeveloped country i.
gelişmemiş kişilik undeveloped personality i.
Medical
gelişmemiş beyin undeveloped brain i.
gelişmemiş alyuvar hematoblast i.
gelişmemiş kaslar underdeveloped muscles i.
gelişmemiş alyuvar haematoblast i.
gelişmemiş diyabet latent diabetes i.
halüsinasyon gelişmemiş non-hallucinating s.
enfeksiyon gelişmemiş uninfected s.
Veterinary
yavru hayvanın gelişmemiş boynuzlarının çıkarılması disbudding i.
Chemistry
gelişmemiş granülosit granuloblast i.
Biology
normal boyutlarda sarısı olmayan tam gelişmemiş yumurta wind egg i.
gelişmemiş normoblast karyocyte i.
(bazı memeliler, sürüngenler ve amfibilerde) arka bacağın iç tarafında görülen gelişmemiş bir çıkıntı türü prehallux i.
tam gelişmemiş embryonal s.
sırtta bulunan ve yüzeyin altına batarak sinirdoku haline gelecek olan gelişmemiş dışderiye ait medullar s.
sırtta bulunan ve yüzeyin altına batarak sinirdoku haline gelecek olan gelişmemiş dışderi ile ilişkili medullar s.
sırtta bulunan ve yüzeyin altına batarak sinirdoku haline gelecek olan gelişmemiş dışderiden oluşan medullar s.
sırtta bulunan ve yüzeyin altına batarak sinirdoku haline gelecek olan gelişmemiş dışderiye ait medullary s.
sırtta bulunan ve yüzeyin altına batarak sinirdoku haline gelecek olan gelişmemiş dışderi ile ilişkili medullary s.
sırtta bulunan ve yüzeyin altına batarak sinirdoku haline gelecek olan gelişmemiş dışderiden oluşan medullary s.
çağdaşları kadar gelişmemiş lower s.
(keseli hayvan) tamamen gelişmemiş yavru doğuran fetiparous s.
(yavru) dişleri gelişmemiş predentate s.
Marine Biology
gelişmemiş balıkçılık undeveloped fishery i.
yumurtası gelişmemiş genç ringa balığı mattie i.
kolyozdan daha küçük yavru veya gelişmemiş uskumru blink i.
kolyozdan daha küçük yavru veya gelişmemiş uskumru blinker i.
gelişmemiş dokunaçlara sahip bir taraklılar takımı lobata i.
gelişmemiş dokunaçlara sahip bir taraklılar takımı order lobata i.
Zoology
parmakları tırnaksız ve tam gelişmemiş olan bir örümcek maymunu chameck (ateles chameck) i.
parmakları tırnaksız ve tam gelişmemiş bir örümcek maymunu tschakmeck i.
küçük veya gelişmemiş kanatları olan micropterous i.
küçük veya gelişmemiş yüzgeçleri olan micropterous i.
genç geyiklerde tam gelişmemiş boynuz bosset i.
bazı sümüklü böcek türlerinde bulunan tam gelişmemiş görünmez kabuk limacel i.
(bazı memeliler, sürüngenler ve amfibilerde) ön ayağın iç tarafında görülen gelişmemiş parmak çıkıntısı prepollex i.
Botanic
gelişmemiş veya uzun zamandır uykuda olup büyüme potansiyeli taşıyan sürgünler latent buds i.
şapkası tam gelişmemiş mantar broiler i.
Agriculture
özellikle hayvan sürülerinin otlatılması için kullanılan geniş ve gelişmemiş arazi rangeland i.
uzak ve ekilmemiş veya gelişmemiş, belirsiz büyüklükteki toprak parçası back forty i.
Environment
yabani ve gelişmemiş bölge wilderness i.
Geography
ülkedeki merkeze uzak veya gelişmemiş bölgeler hinterland i.
Geology
geç kristalizasyondan dolayı tipik kristali gelişmemiş (mineral) xenomorphous s.
Ornithology
göğüs kemiği düz olup kanatları gelişmemiş kuş ratite i.
tüyleri tam olarak gelişmemiş kar kiraz kuşu pied finch [dialect] [uk] i.
ötücü organları gelişmemiş kuşları içine alan bir canlı şubesi strepitores i.
gelişmemiş kanatlara sahip (kuş) wingless s.
Entomology
üreme organları gelişmemiş böcek neuter i.
Slang
kasları gelişmiş aklı gelişmemiş adam musclehead i.
sosyal becerileri gelişmemiş tuhaf kimse plonk i.
sosyal becerileri gelişmemiş tuhaf kimse plunk i.
Modern Slang
duygusal açıdan gelişmemiş yetişkin adult child i.
tam olarak erkek veya tam olarak kadın cinsel organı olarak gelişmemiş cinsel organ ambiguous genitals i.