Geçmiş

gereğinden fazla

"gereğinden fazla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gereğinden fazla	bellyful i.
2	Genel	gereğinden fazla	superabundant s.
3	Genel	gereğinden fazla	excrescent s.
4	Genel	gereğinden fazla	redundant s.
5	Genel	gereğinden fazla	unnecessary s.
6	Genel	gereğinden fazla	more than adequate s.
7	Genel	gereğinden fazla	aplenty s.
8	Genel	gereğinden fazla	disproportional s.
9	Genel	gereğinden fazla	comfortable s.
10	Genel	gereğinden fazla	unduly zf.
11	Genel	gereğinden fazla	over zf.
12	Genel	gereğinden fazla	overmuch zf.
Colloquial
13	Konuşma Dili	gereğinden fazla	too-too zf.
Idioms
14	Deyim	gereğinden fazla	a (damn) sight too (something) zf.
15	Deyim	gereğinden fazla	enough and to spare expr.
16	Deyim	gereğinden fazla	enough (something) to choke caligula's horse expr.
17	Deyim	gereğinden fazla	enough to choke a horse expr.
18	Deyim	gereğinden fazla	up to (one's) knees expr.
19	Deyim	gereğinden fazla	up to knees expr.
Slang
20	Argo	gereğinden fazla	out the ass zf.

"gereğinden fazla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gereğinden fazla olma	redundancy i.
2	Genel	gereğinden fazla olma	redundance i.
3	Genel	önemsiz detaylara gereğinden fazla önem veren kimse	nitpicker i.
4	Genel	resmi kurallara ve kitap yazılarına gereğinden fazla önem veren kimse	bookworm i.
5	Genel	gereğinden fazla ücretlendirilme	holdup i.
6	Genel	gereğinden fazla komplike olma	grandiosity i.
7	Genel	kendisi üzerine gereğinden fazla düşünme	omphaloskepsis i.
8	Genel	gereğinden fazla sorumluluk yüklenme	overcommitment i.
9	Genel	gereğinden fazla kelime kullanan kimse	pleonast i.
10	Genel	gereğinden fazla basitleştirme	simplism i.
11	Genel	gereğinden fazla miktar	surfeit [obsolete] i.
12	Genel	gereğinden fazla üretmek	overproduce f.
13	Genel	gereğinden fazla pişirmek	overdo f.
14	Genel	gereğinden fazla yemek yemek	overeat f.
15	Genel	gereğinden fazla kalmak	overstay f.
16	Genel	gereğinden fazla korumak	overprotect f.
17	Genel	gereğinden fazla kullanmak	overuse f.
18	Genel	bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak	overtalk f.
19	Genel	gereğinden fazla önem vermek	overemphasize f.
20	Genel	gereğinden fazla önem vermek	overemphasise f.
21	Genel	gereğinden fazla etkilemek	overact [obsolete] f.
22	Genel	gereğinden fazla tepki göstermek	overact f.
23	Genel	rolünü gereğinden fazla oynamak	overact f.
24	Genel	(bir şeyi) gereğinden fazla pişirmek	overbake f.
25	Genel	gereğinden fazla tepki göstermek	overdo f.
26	Genel	gereğinden fazla dramatik hale getirmek	overdramatise f.
27	Genel	mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz bırakmak	overengineer f.
28	Genel	teknik sürece gereğinden fazla maruz bırakmak	overengineer f.
29	Genel	gereğinden fazla planlayıp düzenlemek	overengineer f.
30	Genel	gereğinden fazla yönetmek	overgovern f.
31	Genel	gereğinden fazla güçlendirmek	overpower f.
32	Genel	gereğinden fazla şekerli olmak	cloy f.
33	Genel	gereğinden fazla uzatmak	drag f.
34	Genel	gereğinden fazla değer verilmiş	overrated s.
35	Genel	gereğinden fazla kalifiye	overqualified s.
36	Genel	(gereğinden fazla) fazla zayıf	too thin s.
37	Genel	(gereğinden fazla) fazla zayıf	too slim s.
38	Genel	(gereğinden fazla) fazla zayıf	too skinny s.
39	Genel	gereğinden fazla dikkatli	too-careful s.
40	Genel	gereğinden fazla dikkatli	overcareful s.
41	Genel	gereğinden fazla dramatik	overdramatic s.
42	Genel	gereğinden fazla komplike	grandiose s.
43	Genel	gereğinden fazla hevesli	overenthusiastic s.
44	Genel	gereğinden fazla ağır	overheavy s.
45	Genel	gereğinden fazla kelime kullanarak	wordily zf.
46	Genel	gereğinden fazla şekilde	overmickle [scotland] zf.
Phrasals
47	Öbek Fiiller	gereğinden fazla kalmak	sit out f.
48	Öbek Fiiller	gereğinden fazla zaman geçirmek	sit out f.
49	Öbek Fiiller	(bir şeyi) gereğinden fazla tüketmek	overdose with (something) f.
50	Öbek Fiiller	gereğinden fazla/aşırı miktarda (bir şey) vermek	overdose with (something) f.
Proverb
51	Atasözü	gereğinden fazla çok fazla demektir	more than enough is too much
Colloquial
52	Konuşma Dili	bir konuda gereğinden fazla düşüncelere dalma, kendini verme veya odaklanma	navel-gazing i.
53	Konuşma Dili	(bir şeye) gereğinden fazla anlam yüklemek	put too much on (something) f.
54	Konuşma Dili	(bir şeyi) gereğinden fazla ciddiye almak	put too much on (something) f.
55	Konuşma Dili	gereğinden fazla önemsemek/ciddiye almak	put too much on it f.
56	Konuşma Dili	gereğinden fazla şey/ayrıntı bilmek	know too much f.
57	Konuşma Dili	gereğinden fazla yapmak	over do it f.
58	Konuşma Dili	gereğinden fazla yapmak	over do things f.
59	Konuşma Dili	gereğinden fazla bir şeye sahip	strong on s.
60	Konuşma Dili	haddinden/gereğinden fazla eleştirel/yerici	a bit strong s.
61	Konuşma Dili	bu konu üzerinde (çok/gereğinden) fazla durmadan	without putting too fine a point on it expr.
62	Konuşma Dili	gereğinden fazla abartma!	don't make a federal case out of it! expr.
63	Konuşma Dili	gereğinden fazla (bir şey) var	no shortage of expr.
Idioms
64	Deyim	bir şeyi gereğinden fazla büyütme	a storm in a teakettle i.
65	Deyim	bir şeyi gereğinden fazla büyütme	a storm in a teapot i.
66	Deyim	gereğinden fazla iyimser bakış	rose-colored glasses [us] i.
67	Deyim	gereğinden fazla iyimser bakış	rose-coloured spectacles [uk] i.
68	Deyim	gereğinden fazla seçenek	an embarrassment of riches i.
69	Deyim	gereğinden fazla büyütülmüş durum	a federal case i.
70	Deyim	gereğinden fazla güç/çaba	a sledgehammer to crack a nut [uk] i.
71	Deyim	gereğinden fazla seçenek	embarrassment of riches i.
72	Deyim	gereğinden fazla dindar olmak	be more catholic than the pope f.
73	Deyim	eş/anne tarafından gereğinden fazla kontrol edilmek	be tied to a wife's apron strings f.
74	Deyim	bir şeyi gereğinden fazla abartmak	make a federal case out of something f.
75	Deyim	bir şeyi gereğinden fazla büyütmek	make a big deal about something f.
76	Deyim	bir şeyin üzerinden gereğinden fazla durmak	put too fine a point on something f.
77	Deyim	bir şeyi gereğinden fazla büyütmek	make a federal case out of something f.
78	Deyim	bir şeyi gereğinden fazla abartmak	make a big deal about something f.
79	Deyim	gereğinden fazla yapmak	overdo it f.
80	Deyim	gereğinden fazla talihsizlik yaşamak	have had more than your fair share of something f.
81	Deyim	gereğinden fazla acı çekmek	have had more than your fair share of something f.
82	Deyim	gereğinden fazla çaba harcamak	make heavy weather of f.
83	Deyim	basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek	employ a steam engine to crack a nut f.
84	Deyim	basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek	take a sledgehammer to crack a nut f.
85	Deyim	basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek	use a sledgehammer to crack a nut f.
86	Deyim	bir işi gereğinden fazla güç/kaynak kullanarak yapmak	employ a steam engine to crack a nut f.
87	Deyim	birine gereğinden fazla yardım etmek	be spoon-fed f.
88	Deyim	birinin kişisel meselelerine gereğinden fazla burnunu sokmak	go between the bark and the tree f.
89	Deyim	gereğinden fazla çaba göstermek	bend over backward f.
90	Deyim	gereğinden fazla çaba göstermek	lean over backward f.
91	Deyim	(birine) gereğinden fazla ilgi göstermek	fall all over (one) f.
92	Deyim	gereğinden fazla olmak	have had a basinful f.
93	Deyim	gereğinden fazla talihsizlik yaşamak	have had more than (one's) fair share of (something) f.
94	Deyim	gereğinden fazla acı çekmek	have had more than (one's) fair share of (something) f.
95	Deyim	-i gereğinden fazla büyütmek	make a federal case of f.
96	Deyim	'-i gereğinden fazla abartmak	make a federal case of f.
97	Deyim	gereğinden fazla dindar olmak	outpope the pope f.
98	Deyim	üzerinde gereğinden fazla durmak	put too fine a point on f.
99	Deyim	üzerinde gereğinden fazla durmak	put too fine a point on it f.
100	Deyim	gereğinden fazla uzamış bir şeye son vermek	draw the blinds on f.
101	Deyim	gereğinden fazla uzamış bir şeye son vermek	draw the curtains on f.
102	Deyim	gereğinden fazla uzamış bir şeye son vermek	draw the shades on f.
103	Deyim	(bir şeyi) gereğinden fazla büyütme	don't make a federal case (out) of (something) expr.
104	Deyim	(bir şeyi) gereğinden fazla abartma	don't make a federal case (out) of (something) expr.
Trade/Economic
105	Ticaret/Ekonomi	gereğinden fazla konulan hedef	targetitis i.
106	Ticaret/Ekonomi	aşırı spekülasyondan dolayı borsanın gereğinden fazla çıkması	overbought i.
107	Ticaret/Ekonomi	gereğinden fazla değerleme	overvaluation i.
108	Ticaret/Ekonomi	gereğinden fazla stok yapma	hoarding i.
109	Ticaret/Ekonomi	gereğinden fazla ücretlendirilme	holdup i.
110	Ticaret/Ekonomi	sendikaların çalışanları korunması sonucu gereğinden fazla işçi alınması	featherbedding i.
111	Ticaret/Ekonomi	gereğinden fazla değer biçmek	overrate f.
112	Ticaret/Ekonomi	borsanın gereğinden fazla düşen teknik durumunu belirtmek için kullanılır	oversold s.
Politics
113	Siyasal	(yasa, düzenleme) gereğinden fazla detaylandırılmış	gold-plated s.
Technical
114	Teknik	gereğinden fazla teknik/mühendislik uygulaması	over-engineering i.
115	Teknik	gereğinden fazla teknik/mühendislik uygulaması	overengineering i.
116	Teknik	gereğinden fazla kaynak işlemi yapılması	overwelding i.
117	Teknik	mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz bırakma	over-engineering i.
118	Teknik	mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz bırakma	overengineering i.
119	Teknik	teknik sürece gereğinden fazla maruz bırakma	overengineering i.
120	Teknik	teknik sürece gereğinden fazla maruz bırakma	over-engineering i.
121	Teknik	mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz kalmış	over-engineered s.
122	Teknik	teknik sürece gereğinden fazla maruz kalmış	over-engineered s.
Telecom
123	Telekom	gereğinden fazla inşa edilmiş	overbuilt s.
Medical
124	Medikal	aşırı ve gereğinden fazla hücre ölümü	overkill phenomenon i.
125	Medikal	(kanserli hücrelerin yaptığı gibi) gereğinden fazla üretmek	overexpress f.
Agriculture
126	Tarım	gereğinden fazla ürün almak	overharvest f.
127	Tarım	gereğinden fazla hasat etmek	overharvest f.
128	Tarım	gereğinden fazla ürün alınmış	over-harvested s.
129	Tarım	gereğinden fazla hasat edilmiş	over-harvested s.