| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | given that bağ. | tahminen |
| Genel | given that bağ. | farz edersek |
| Genel | given that bağ. | farzedersek |
| Genel | given that bağ. | tahminlerimizce |
| Phrases | ||
| İfadeler | given that expr. | diyelim ki |
| İfadeler | given that expr. | farzedelim ki |
| İfadeler | given that expr. | farz edelim ki |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | given that expr. | -ğunu düşünürsek |
| Konuşma Dili | given that expr. | -ğunu düşünerek |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | given the fact that bağ. | eğer |
| Genel | given the fact that bağ. | göz önünde tutulursa |
| Genel | given the fact that bağ. | göz önüne alınacak olursa |
| Phrases | ||
| İfadeler | given the history that I am aware of the defendant expr. | davalının geçmişini de göz önünde bulundurarak |
| Speaking | ||
| Konuşma | i am given to understand that expr. | haber aldığıma göre |
| Modern Slang | ||
| Modern Argo | and not a single fuck was given that day expr. | ve benim umurumda bile olmadı |
| Modern Argo | and not a single fuck was given that day expr. | kimin umurunda |
| Modern Argo | and not a single fuck was given that day expr. | çok da tın |
| Modern Argo | and not a single fuck was given that day expr. | çok da umurumdaydı |
| Modern Argo | and not a single fuck was given that day expr. | çok da sikimdeydi |
