İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | grits i. | kaba öğütülmüş tahıl |
Genel | grits i. | kırma (hububat) |
Technical | ||
Teknik | grits i. | iri yulaf taneleri |
Teknik | grits i. | iri yulaf unu |
Teknik | grits i. | kabaca öğütülmüş hububat |
Food Engineering | ||
Gıda | grits i. | kabaca öğütülmüş kabuklu tahıl |
Gastronomy | ||
Mutfak | grits i. | hayvan yemlerinde ve bazı ticari yiyecek ürünlerinde kullanılan kaba bir şekilde öğütülmüş soya yağlı kek |
Mutfak | grits i. | kabaca öğütülmüş tahıl |
Mutfak | grits i. | kabaca öğütülmüş mısır |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | have gravy on one’s grits f. | zengin olmak |
Deyim | have gravy on one’s grits f. | bok gibi parası olmak |
Politics | ||
Siyasal | grits [canada] i. | kanada liberal partisi |
Technical | ||
Teknik | abrasive grits i. | aşındırıcı tanecikler |
Teknik | steel grits i. | çelik gritler |
Gastronomy | ||
Mutfak | hominy grits [us] i. | güney abd'de kahvaltıda haşlanarak yenilen iri öğütülmüş kabuklu bir mısır |
Slang | ||
Argo | blow grits f. | kusmak |
Argo | blow grits f. | midesini boşaltmak |
Argo | have gravy on (one's) grits f. | zengin olmak |
Argo | have gravy on (one's) grits f. | bok gibi parası olmak |