görevde - Türkçe İngilizce Sözlük

görevde

"görevde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
görevde in charge s.
Tom is still officially in charge.
Tom hâlâ resmî olarak görevde.

More Sentences
Trade/Economic
görevde on duty expr.
Tom is on duty.
Tom görevde.

More Sentences
General
görevde in zf.
Trade/Economic
görevde on the job expr.

"görevde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
General
görevde olmak be on duty f.
I thought you were on duty.
Ben senin görevde olduğunu düşündüm.

More Sentences
görevde olmayan off-duty s.
The criminal was apprehended by an off-duty policeman.
Suçlu, görevde olmayan bir polis tarafından yakalandı.

More Sentences
bir görevde bulunma instatement i.
(görevde vb) yükseltme promoting i.
(görevde) zorlu, sıkıntılı veya kritik evre hump i.
toplamda imha edilmesi gereken hedeflere ilişkin görevde gerekli görülen maddeler mission-oriented items i.
görevde bulunmak hold office f.
görevde bulunmak be on duty f.
görevde kalmak stay on task f.
özel görevde bulunmak missionize f.
özel görevde bulunmak missionise f.
görevde olmayan off s.
görevde bulunan duty s.
görevde olan orderly s.
siyasi görevde olan public s.
(bir görevde) belirsiz uzunlukta çalışma self-perpetuating s.
görevde olmayacak şekilde off zf.
belirli bir görevde in zf.
(genellikle resmi unvanlarda kullanılır) resmi görevde in ordinary expr.
faal görevde oas (on active service) kısalt.
Phrasals
görevde olmak sit under f.
(bir işte/görevde) yardım etmek/destek çıkmak assist with f.
bir düzenli ödemede/görevde geç kalmış olmak fall behind on (something) f.
bir düzenli ödemede/görevde geç kalmış olmak get behind on (something) f.
(bir işte, görevde, eylemde) devam etmek keep with (something) f.
bir görevde kalmaya devam etmek remain on f.
kariyerine (bir alanda, meslekte, görevde) başlamak start in (something) f.
(bir alanda, meslekte, görevde) işe başlatmak start in (something) f.
(bir işte/görevde) ağır ağır ilerlemek/yol almak trudge through f.
(bir işte/görevde) yavaş yavaş ilerlemek trudge through f.
Idioms
aynı anda iki farklı görevde bulunmak wear two hats f.
aynı anda iki farklı görevde bulunmak wear more than one hat f.
birine bir konuda (bir görevde vb) nefes aldırmak spell someone (at something) f.
aynı anda birden fazla rolde/görevde olmak wear another hat f.
yabancı bir ülkede (askeri) görevde in country s.
Speaking
şu anda gizli görevde misin? are you undercover right now? expr.
şu anda aktif görevde değilim I’m not on active duty expr.
Trade/Economic
ekonomik yatırımları olan politikacıların kamuoyunda tartışmalara mahal vermemek için görevde bulundukları süre içerisinde malvarlıklarının yönetimini devrettikleri bir çeşit kayyum müessesesi blind trust i.
görevde değişiklik rotation in office i.
diğer dönem için görevde kalmayı kabul etmek extend f.
Law
görevde ihmal veya suistimal malpractise i.
görevde ihmal veya suistimal malpractice i.
resmi bir görevde görevi kötüye kullanma official misconduct i.
Politics
resmi görevde olmayan gizli ajan non-official cover (noc) i.
görevde kalmak remain in office f.
Computer
görevde ışığı on-line led i.
Religious
görevde bulunan din adamlarının giydiği kıyafetler canonicals i.
Military
geniş kapsamlı bir görevde ve atanan hizmetlerde elde edilen sonuçları değerlendirmeye yarayan araçlar measures of effectiveness i.
aktif görevde olmayıp acil durumda çağırılabilen silahlı kuvvetler military reserve i.
özel görevde olması nedeniyle günlük askeri rutinden muaf asker goldbrick i.
özel görevde olması nedeniyle günlük askeri rutinden muaf asker goldbricker i.
(genellikle sürekli olan) askeri görevde in garrison expr.
geniş kapsamlı bir görevde ve atanan hizmetlerde elde edilen sonuçları değerlendirmeye yarayan araçlar moes (measures of effectiveness) kısalt.