Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | hayattayken | while you're living expr. |
Konuşma Dili | hayattayken | while you are alive expr. |
Speaking | ||
Konuşma | hayattayken | this side of the grave expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | biri hayattayken | in somebody’s day/time expr. |
History | ||
Tarih | kabile reisi hayattayken veliahdının uygun erkek adaylar arasından seçilmesi üzerine ilk çağlara ait kelt halefiyet yasası | tanistry i. |
Tarih | kelt kabile reisinin hayattayken seçilen veliahtı | tanist i. |
Latin | ||
Latince | hayattayken yapılan hibe | gift inter vivos i. |
Latince | hayattayken yaşayalım | dum vivimus vivamus expr. |