İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | hazle f. | kurutmak |
Genel | hazle f. | kurumak |
Genel | hazle f. | (gemi tayfasına) gereksiz, zor veya sıkıcı işler vererek eziyet etmek |
Genel | hazle f. | dalga geçerek taciz etmek |
Genel | hazle f. | alay ederek canını sıkmak |
Genel | hazle f. | (çömezlerle) dalga geçmek |
Archaic | ||
Eski Kullanım | hazle i. | ela |
Eski Kullanım | hazle i. | açık kahverengi |
Eski Kullanım | hazle i. | fındık ağacı |
Eski Kullanım | hazle i. | fındık |
Eski Kullanım | hazle i. | fındık ağacının odunu |
Eski Kullanım | hazle s. | fındık ağacına ait |
Eski Kullanım | hazle s. | fındık rengi |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | hazle [dialect] [uk] f. | fiziksel ceza ile yıldırmak |
Genel | hazle [dialect] [uk] f. | güneşte kurutarak tatlandırmak |
Genel | hazle [dialect] f. | at sırtında sürmek |
Genel | hazle [dialect] f. | at sırtında gütmek |