Geçmiş

hear of something

"hear of something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hear of something f.	duyum almak

"hear of something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	I can't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden seni duyamıyorum
2	Konuşma Dili	I can't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden senin sesin gelmiyor
3	Konuşma Dili	I can't hear you over the sound of (something) expr.	ne dedin ne dedin?, (bir şeyden) sesin gelmiyor
4	Konuşma Dili	I couldn't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden seni duyamadım
5	Konuşma Dili	I couldn't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden senin sesin gelmiyor
6	Konuşma Dili	I couldn't hear you over the sound of (something) expr.	ne dedin ne dedin?, (bir şeyden) sesin gelmedi
Idioms
7	Deyim	would hear nothing of something f.	kulak asmamak
8	Deyim	won't hear of something f.	bir şeye izin/onay vermemek
9	Deyim	will not hear of something f.	bir şeye izin/onay vermemek
10	Deyim	hear of someone or something f.	varlığından haberdar olmak
11	Deyim	hear the last of somebody/something f.	(özellikle istenmeyen birisi/olay vb) son kez duymuş olmak
12	Deyim	hear the last of somebody/something f.	(birisi/birşey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
13	Deyim	hear the end of (someone or something) f.	dırdırının sonu gelmek
14	Deyim	hear the end of (someone or something) f.	anlatacakları bitmek
15	Deyim	hear the end of (someone or something) f.	anlatacaklarının sonu gelmek
16	Deyim	hear the end/the last of somebody/something f.	(özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez duymak
17	Deyim	hear the end/the last of somebody/something f.	(birisi/bir şey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
18	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şey hakkında sürekli şikayet duymak
19	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şey sürekli başına kakılmak
20	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şeyle ilgili sonsuza kadar başının etini yemek
21	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şeyle ilgili sonsuza kadar başının eti yenmek
22	Deyim	not hear of (something) f.	(bir şeyi) duymamış olmak
23	Deyim	not hear of (something) f.	(bir şeye) asla/katiyen izin vermemek
24	Deyim	(one) won't hear of (something) expr.	(biri bir şeye) izin/onay vermeyecek/vermez
25	Deyim	(one) won't hear of (something) expr.	(biri) bir şeyi kabul etmeyecek/etmez
26	Deyim	(one) won't hear of (something) expr.	(ben bir şeyi) duymamış olayım