İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | heir i. | varis |
Yaygın Kullanım | heir i. | mirasçı |
General | ||
Genel | heir i. | kalıtçı |
Genel | heir i. | mirasçı |
Genel | heir i. | başkasının konumunu miras alan kimse |
Genel | heir i. | başkasının rütbesini miras alma hakkına sahip kimse |
Genel | heir i. | mülkiyet haricindeki bir şeyin bir selefin isteğine uygun olarak veya olmayarak aktarıldığı kimse |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | heir i. | mirasçı |
Law | ||
Hukuk | heir i. | kendisine miras kalan şahıs |
Hukuk | heir i. | mirasçı |
Hukuk | heir i. | varis |
Hukuk | heir i. | eski sahibinin yaşamı sırasında mülkünü alan kimse |
Hukuk | heir i. | eski sahibinin yaşamı sırasında mülkünü alma hakkına sahip kimse |
Archaic | ||
Eski Kullanım | heir i. | evlat |
Eski Kullanım | heir i. | yavru |
Eski Kullanım | heir i. | çocuk |
Eski Kullanım | heir i. | gayri mahdut mülkiyet hakkı yaratmak için gerekli olan bir ifade |
Eski Kullanım | heir i. | mutlak ayni hak yaratmak için gerekli olan bir ifade |