| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | hem in f. | kuşatmak |
| Genel | hem in f. | etrafını almak |
| Genel | hem in f. | kısıtlamak |
| Genel | hem in f. | sarmak |
| Genel | hem in f. | sınırlamak |
| Genel | hem in f. | çevresini çevirmek |
| Genel | hem in f. | içine almak |
| Biochemistry | ||
| Biyokimya | hem in i. | oksitlenmiş hemden üretilen kırmızı-kahverengi veya mavi-siyah renkli kristalli formda bir tuz |
| Biyokimya | hem in i. | ferriprotoporfirin klorür |
| Biyokimya | hem in i. | içinde hemin klorür bulunduran bir dizi tuz |
| Biyokimya | hem in i. | hemin klorüre benzer çeşitli demir-porfirin türevleri |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | hem someone or something in f. | birini/bir şeyi kuşatmak |
| Öbek Fiiller | hem someone or something in f. | birinin/bir şeyin etrafını çevirmek/sarmak |
| Öbek Fiiller | hem someone or something in f. | birini/bir şeyi kısıtlamak/sınırlamak |
