|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
hepsini alma |
sweep i.
|
|
2 |
Genel |
hepsini satmak |
close out f.
|
|
3 |
Genel |
hepsini satmak |
sold up f.
|
|
4 |
Genel |
hepsini satıp bitirmek |
sell off f.
|
|
5 |
Genel |
hepsini satmak |
sold out f.
|
|
6 |
Genel |
hepsini almak |
sweep f.
|
|
7 |
Genel |
hepsini öldürmek |
kill off f.
|
|
8 |
Genel |
hepsini yazmak |
write out f.
|
|
9 |
Genel |
hepsini satmak |
clear out f.
|
|
10 |
Genel |
hepsini/başka her şeyi geçen/aşan |
transcendent s.
|
|
11 |
Genel |
hepsini yenen |
all-conquering s.
|
|
12 |
Genel |
hepsini toplasan |
in all zf.
|
|
13 |
Genel |
hepsini bir anda |
all in one breath zf.
|
|
14 |
Genel |
hepsini başararak |
through ed.
|
|
Phrasals |
|
15 |
Öbek Fiiller |
hepsini yok etmek |
clean out f.
|
|
16 |
Öbek Fiiller |
hepsini satın almak |
buy something out f.
|
|
17 |
Öbek Fiiller |
hepsini yemek |
eat up f.
|
|
|
18 |
Öbek Fiiller |
hepsini kullanmak/bitirmek |
eat up f.
|
|
19 |
Öbek Fiiller |
hepsini denk yapmak |
bale up f.
|
|
20 |
Öbek Fiiller |
hepsini alıp kaldırmak |
sweep up f.
|
|
21 |
Öbek Fiiller |
hepsini alıp havaya kaldırmak |
sweep up f.
|
|
22 |
Öbek Fiiller |
hepsini kazanmak |
sweep up f.
|
|
23 |
Öbek Fiiller |
hepsini kullanmak |
take up f.
|
|
24 |
Öbek Fiiller |
hepsini harcamak |
take up f.
|
|
25 |
Öbek Fiiller |
hepsini okumak |
read out f.
|
|
26 |
Öbek Fiiller |
hepsini almak/kazanmak |
wipe up f.
|
|
27 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin hepsini/tümünü satın almak |
buy something up f.
|
|
28 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin hepsini içmek |
drink something down f.
|
|
29 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin hepsini içmek |
drink something up f.
|
|
30 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin hepsini yemek/içmek |
finish something off f.
|
|
31 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) hepsini hemen/hızlıca bitirmek |
run through (something) f.
|
|
32 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) hepsini hemen/hızlıca tüketmek |
run through (something) f.
|
|
33 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin hepsini/tamamını satın almak |
snap something up f.
|
|
Phrases |
|
34 |
İfadeler |
birini gören hepsini görmüş olur/demektir |
seen one, seen them all expr.
|
|
Colloquial |
|
35 |
Konuşma Dili |
briçte bir oyunda on üç elin hepsini kazanma |
grand slam i.
|
|
36 |
Konuşma Dili |
hepsini yemek |
eat it up f.
|
|
37 |
Konuşma Dili |
hepsini anlamsız/gereksiz bir şekilde harcamak |
blow it all f.
|
|
|
38 |
Konuşma Dili |
hepsini boşa harcamak |
blow it all f.
|
|
39 |
Konuşma Dili |
(bir şeyin) hepsini kullanmak/kendine almak |
hog (something) f.
|
|
40 |
Konuşma Dili |
hepsini al |
have it all expr.
|
|
41 |
Konuşma Dili |
birini görmüşsen, hepsini görmüşsündür |
seen one, seen them all expr.
|
|
42 |
Konuşma Dili |
birini görmüşsen, hepsini görmüşsündür |
if/when you've seen one, seen them all expr.
|
|
43 |
Konuşma Dili |
hepsini tekrar baştan tartışmak/konuşmak zorunda mıyız? |
do we have to go through all that again? expr.
|
|
44 |
Konuşma Dili |
kazanan hepsini alır |
winner take all expr.
|
|
45 |
Konuşma Dili |
hepsini öldürün |
kill them all exclam.
|
|
Idioms |
|
46 |
Deyim |
hepsini geriden bırakan başarı |
crowning glory i.
|
|
47 |
Deyim |
hepsini geriden bırakan başarı |
crown of glory i.
|
|
48 |
Deyim |
hepsini geçmek |
tear the rag off the bush [old-fashioned] f.
|
|
49 |
Deyim |
hepsini aynı kefeye koymak |
put everyone in the same pot f.
|
|
50 |
Deyim |
ödüllerin hepsini/çoğunu toplamak |
scoop the kitty [uk/australia] f.
|
|
51 |
Deyim |
esir almak yerine düşmanların hepsini öldürmek |
take no prisoners f.
|
|
52 |
Deyim |
(hepsini/her şeyi) çok iyi bilmek |
know (all) too well f.
|
|
53 |
Deyim |
hepsini geçmek |
take the rag off the bush [old-fashioned] f.
|
|
54 |
Deyim |
hepsini geride bırakan |
to end all s.
|
|
55 |
Deyim |
kazanan hepsini alır |
winner-take-all expr.
|
|
56 |
Deyim |
hepsini birden |
in one blow expr.
|
|
57 |
Deyim |
bir tane (bir şey) gördün mü hepsini görmüş gibi olursun/oluyorsun |
when you've seen one (something), you've seen them all expr.
|
|
58 |
Deyim |
bir tane (bir şey) gördün mü, duydun mu hepsini görmüş, duymuş gibi olursun/oluyorsun |
when you've seen, heard one, you've seen heard them all expr.
|
|
Speaking |
|
59 |
Konuşma |
daha önce bunların hepsini duydum |
I've heard it all before expr.
|
|
60 |
Konuşma |
hepsini yakalamalıyım |
gotta catch 'em all expr.
|
|
61 |
Konuşma |
hepsini anlatacağım |
I'll tell you all about it expr.
|
|
62 |
Konuşma |
hepsini alacağım |
I'm taking all of it expr.
|
|
63 |
Konuşma |
hepsini attım |
I threw them all out expr.
|
|
Trade/Economic |
|
64 |
Ticaret/Ekonomi |
hepsini satmak |
sell out f.
|
|
65 |
Ticaret/Ekonomi |
hepsini içine alan |
blanket s.
|
|
Technical |
|
66 |
Teknik |
hepsini çektirmek |
ladle out f.
|
|
67 |
Teknik |
hepsini kullanmak |
ladle out f.
|
|
Computer |
|
68 |
Bilgisayar |
hepsini bir kez dene |
round robin expr.
|
|
69 |
Bilgisayar |
hepsini paylaştırma |
unshare all expr.
|
|
70 |
Bilgisayar |
hepsini birer kez dene |
round robin expr.
|
|
71 |
Bilgisayar |
hepsini boyutlandır |
size all expr.
|
|
72 |
Bilgisayar |
hepsini geri al |
undo all expr.
|
|
73 |
Bilgisayar |
hepsini düzelt |
fix-it-all expr.
|
|
Telecom |
|
74 |
Telekom |
hepsini görüntüle |
view all i.
|
|
Television |
|
75 |
Televizyon |
parlaklık renk ve senkronlama işaretlerinin hepsini bulunduran resim işareti |
composite video signal i.
|
|
Military |
|
76 |
Askeri |
hava aracının atanmış görevlerinden en azından birini ve potansiyel olarak da hepsini yerine getirebileceğini gösteren fiziki durumu |
mission-capable i.
|
|
Hunting |
|
77 |
Silah/Atıcılık |
bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak |
vacate f.
|
|
|
Card |
|
78 |
İskambil |
napolyon isimli iskambil oyununda beş elden hepsini kazanmaya soyunma |
nap i.
|
|
Slang |
|
79 |
Argo |
anlat hepsini |
run it down i.
|
|
80 |
Argo |
hepsini öldür |
kill'em all expr.
|
|
81 |
Argo |
siktir et hepsini |
fuck it all exclam.
|
|
82 |
Argo |
siktir et hepsini |
fuck it (all)! exclam.
|
|