her şekilde - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

her şekilde



"her şekilde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her şekilde all the way zf.
her şekilde all ways zf.
her şekilde anyroad [dialect] zf.
Colloquial
her şekilde in any case expr.
her şekilde right down the line expr.
her şekilde in any event expr.
her şekilde whichever way you slice it expr.
her şekilde any way expr.
Idioms
her şekilde no matter how the dice fall expr.
her şekilde no matter which way the dice fall expr.
her şekilde no matter how you slice it expr.
her şekilde by all means expr.
her şekilde by all means of expr.

"her şekilde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir manastır cemaati tarafından her yıl karnavalvari bir şekilde seçilen sahte başrahip abbot of misrule i.
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point i.
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu methodology i.
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek flank f.
iki çapalı bir geminin halatlarını her bir çapaya eşit uzunluk bırakacak şekilde salmak middle of the cable f.
(belgeyi) her bölümünün belgenin orijinaline ait olduğunu gösterecek şekilde bölmek indent f.
her yerde hazır bulunan bir şekilde immanently zf.
her ne şekilde olursa olsun by any means zf.
her günkü gibi bir şekilde diurnally zf.
her tarafa yayılan bir şekilde pervasively zf.
her şeye kadir bir şekilde almightily zf.
mümkün olan her şekilde hand and foot zf.
her ne şekilde no matter how bağ.
Phrasals
her bir bölümün alanı bir öncekinden küçük olacak şekilde biçimlendirmek draw in f.
her şeyi boşluk kalmayacak şekilde yap-boz gibi yerleştirmek cube out f.
Phrases
bir tecrübeye her insan farklı şekilde tepki gösterir the same fire that melts the butter hardens the egg expr.
her biri sesi ayrı ayrı olacak şekilde on sound-by-sound basis expr.
her ne şekilde any which way expr.
Colloquial
her şey yerli yerinde olması ve o şekilde bırakılması a place for everything and everything in its place i.
her şeyini ortaya koymuş bir şekilde balls to the wall zf.
olabilecek her şekilde any which way expr.
Idioms
iki taraf arasında üçüncü tarafın lehine olacak şekilde yapılan her türlü çıkar anlaşması sweetheart contract i.
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek have somebody eating out of your hand f.
her ne şekilde/ne yoldan olursa olsun yapmak/elde etmek beg, borrow, or steal [cliché] f.
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek have someone eating out of your hand f.
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek have someone eating out of the palm of your hand f.
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek hold someone in the palm of your hand f.
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak the stars align f.
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak the stars are aligned f.
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak the stars have aligned f.
mümkün olan her şekilde forty ways from sunday zf.
geçmiş tecrübe sonucu her şeyin artık net bir şekilde anlaşılması 20/20 hindsight expr.
her ne şekilde olursa on no account should expr.
her ne şekilde olursa on no account must expr.
akla gelebilecek her şekilde/her açıdan eight ways from sunday expr.
akla gelebilecek her şekilde/her açıdan eight ways to sunday expr.
(bir şeyi) mümkün olan her şekilde deneyerek by all means of (something) expr.
mümkün olan her şekilde six ways to sunday expr.
Speaking
yapabileceğim her şekilde everyway that i can expr.
Technical
her iki yüzeyi eşit şekilde içbükey veya dışbükey olan bir mercek meniscus lens i.
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog i.
her puntonun farklı büyüklükteki puntolara oransal olarak uyacak şekilde değiştirildiği bir sistem point system of type bodies i.
Computer
(mikroçip) her bir aşamanın çıktısı bir diğerine girdi olarak iletilecek şekilde tasarlamak pipeline f.
Architecture
bir blokta dört daire olacak şekilde yerleşmiş yazlık dairelerden her biri cottage flat [uk] i.
Automotive
otomobilde her bir tekerin bağımsız şekilde dikey hareketini sağlayan ön tekerlek süspansiyonu knee action i.
her iki yönde gidecek şekilde tasarlanmış kendi ilerleyen araç double-ender i.
Medical
her bir akciğerin kapasitesinin birbirinden bağımsız şekilde ölçülmesi bronchospirometry i.
Psychology
kişilerin iş yeri gibi yakın çevrelerini güvende, rahat veya her şey kontrol altında gibi hissettikleri şekilde ayarlaması eğilimi nesting i.
Printing
(braille) kağıdın her iki yanına basılmış ve noktalar birbirinin üstüne gelmeyecek şekilde ayarlanmış interpoint s.
Geometry
kıvrımlı bir yüzeyi her noktası düzleme değecek şekilde yuvarlamak develop a curved surface on a plane f.
Logic
her aşaması benzer şekilde izah gerektiren sözde açıklama regress i.
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların birinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime barbara i.
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların ikinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime baroco i.
Chemistry
(kimyasal bileşen) her halkada en az iki atom ortak olacak şekilde iki halka halinde dizilmiş atomları olan bicyclical s.
Printery
her biri tek karakter bulundurup basım sırasında istendiği şekilde dizilebilen matbaa harfi movable type i.
her puntonun farklı büyüklükteki puntolara oransal olarak uyacak şekilde değiştirildiği bir sistem point system of type i.
her biri tek karakter bulundurup basım sırasında istendiği şekilde dizilebilen (matbaa harfi) movable s.
Latin
her birey için eşit olacak şekilde per capita zf.
Slang
mümkün olan her şekilde six ways from sunday expr.
Modern Slang
her şeyi agresif bir şekilde yiyip bitirme aggressive eating i.