Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | için yetersiz | unequal to s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bir amacı gerçekleştirmek için gerekenlerin yetersiz miktarda olması | underkill i. |
Genel | iddialı bir proje için yetersiz olan | icarian s. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yetersiz olduğu için çıkarılmak | wash out f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şey için) yetersiz kalmak | fall short of (something) f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | ilk senedin yetersiz olduğu durumda kalan bakiye için verilen senet | duebill i. |
Law | ||
Hukuk | iskoç mahkemelerinde sanık aleyhine mevcut olan delilin sanığı mahkum etmek için yetersiz olduğunu gösteren karar | not proven i. |
Social Sciences | ||
Sosyal Bilimler | ikinci dalga feminizminin günümüz koşulları için yetersiz kabul edildiği (dönem, kültür) | post-feminist s. |
Military | ||
Askeri | muvazzaf askerlik hizmeti için yetersiz | noneffective s. |
Slang | ||
Argo | bir şeyin çok kötü ya da yetersiz olduğunu vurgulamak için kullanılan sıfat | naffing s. |
Aeronautics | ||
Aeronautics | uçuşta kalan yakıtın başlangıç noktasına dönüş için yetersiz olduğu nokta | point of no return i. |