Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | içine yayılmak | sog [dialect] f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | (içine, boyunca) yayılmak | interpenetrate f. | ||
The aroma of spices interpenetrated the air. Baharatların aroması havaya yayılıyordu. More Sentences |
||||
Genel | içine geçip yayılmak | saturate f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | büyüyüp (bir şeyin) içine yayılmak | grow into (something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birinin) içine dalga dalga yayılmak | ripple through (someone) f. | ||
Technical | ||||
Teknik | içine girip yayılmak | penetrate f. |