işaret eden - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

işaret eden



"işaret eden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
işaret eden pointer i.
işaret eden precursive s.
işaret eden prenuncious s.
işaret eden symptomatical s.

"işaret eden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kelime ifade eden işaret logogram i.
tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler ve kafatası skull crossbones i.
tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler ve kafatası crossbones i.
bir sınıra işaret eden taş veya direk terminus i.
bir yerin birahane olduğunu işaret eden direk alepole i.
bir yerin birahane olduğunu işaret eden direk alestake i.
eskrimde kılıcın hareketini kontrol eden başparmak ve işaret parmağı manipulator i.
bilinçli ve esprili bir şekilde kendine işaret eden bir hikaye, konuşma meta i.
deniz kabuğu, hayvan kemiği gibi atık malzemelerin kalıntılarını içeren ve bir yerleşimin varlığına işaret eden höyük veya yığın midden i.
bir şeyin sonuna işaret eden şey obituary i.
kelime ifade eden işaret ideogram i.
kişinin genlerinde avrupalılık olduğuna işaret eden saç tipi good hair [caribbean] i.
kimlik teşkil eden işaret fingerprint i.
(armacılık) kenar içindeki armanın şeklini takip eden dar şerit şeklindeki işaret orle i.
önemli şeyleri işaret eden olay preindication i.
işaret eden şey significator i.
kendine işaret eden self-referential s.
kaçınmayı işaret eden abdicative s.
bilgiye işaret eden şey telltale s.
temsile işaret eden representationary s.
kötülüğe işaret eden ominous s.
kötüye işaret eden infortunate s.
kötüye işaret eden doomful s.
ellinci yıl dönümünü işaret eden semicentenary s.
Colloquial
ingiltere'de (avuçiçi içeri bakacak şekilde yapıldığında) küfür veya kötü anlam ifade eden işaret v sign i.
(bir şeye) işaret eden suggestive of (something) s.
Politics
(diplomaside) anlaşma olasılığına işaret eden beyan bridge i.
Technical
bir pasajın tekrar edilmesi gerektiğini ifade eden, iki veya dört adet dikey noktadan oluşan bir işaret repeat i.
anahtar değişikliğine işaret eden haber elemanı interrupter i.
anahtar değişikliğine işaret eden haber elemanı interruptor i.
Anatomy
tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler ve kafatası marrowbones i.
Psychology
kendine işaret eden meta s.
Dentistry
diş ağrısına işaret eden toothachy s.
Pathology
sindirim borusunun üst kısmında kanama olduğuna işaret eden, çürümüş kan içeren siyah renkli dışkı melaena i.
hipertiroid bozukluğa işaret eden thyroid s.
Math
belli bir işlemi temsil eden işaret del i.
Logic
kavramlar arası çıkarmayı ifade eden işaret minus sign i.
bir grubun sadece belli üyelerine işaret eden (terim) undistributed s.
Statistics
şans eseri gerçekleşme ihtimali düşük olup altında sistemli bir sebep bulunduğuna işaret eden gözlemlere ait veya ilişkili significant s.
Chemistry
şelat oluşumunu işaret eden chelatable s.
terpenik asidin damıtılmasıyla elde edilen akrilik seriye ait bir aside işaret eden teracrylic s.
undekanoik aside işaret eden undecolic s.
usnik aside işaret eden usnic s.
Biology
çürümeye işaret eden putrescent s.
Botanic
kenarları yeryüzüne ve göğe dönük olup ayaları ufku işaret eden yapraklar vertical leaves i.
Education
dünyanın sonunu işaret eden fırtına the crack of doom i.
Linguistics
soluklanmalardan arınmış ve vurguyu tek bir işaret ile ifade eden yunanca vurgu işaretleri sistemini kullanan monotonic s.
işaret ile gönderge arasında nedensel bir bağ olduğu durumlarda göndergeye işaret eden indexable s.
soluklanmalardan arınmış ve vurguyu tek bir işaret ile ifade eden yunanca vurgu işaretleri sistemine ilişkin olarak monotonically zf.
Archaeology
genellikle kemik, çömlek parçası ve deniz kabuğu gibi kalıntılar içeren ve bir tarihöncesi yerleşimin varlığına işaret eden evsel atıklardan oluşmuş büyük höyük kitchen midden i.
Philosophy
gerçek varlığa işaret eden presential s.
Environment
sağlığının bozulması veya sayısının azalması daha büyük çevresel felaketlere işaret eden organizma climate canary i.
Geography
buzul üzerindeki nevenin alt sınırını işaret eden çizgi veya bölge névé line i.
Military
gün batımında bayrağın indirilmesine işaret eden borazan veya davul çağrısı retreat i.
Sport
golf sahasında deliğin bulunduğu yeri işaret eden bayrağın gönderi pin i.
Music
belli bir süre bir enstrümanın sessiz kaldığını işaret eden bir müzik hareketi tacet i.
dikey iki noktadan oluşan ve bölümün tekrarlandığını ifade eden bir işaret repeat i.
müzik hareketlerinde geçişleri veya ritmi işaret eden bir tür metronom rhythmometer i.
(orta çağ nota sisteminde) iki notanın yukarı veya aşağı kaydırıldığını ifade eden işaret plica i.
(cazda) kök sesinin üzerine eklenmiş bir majör yedilisi olan majör akoruna işaret eden major s.
Slang
elektrokardiyogramda kişinin kalbinin durduğunu işaret eden/belirten düz çizgi (nebraska'nın nerdeyse dümdüz bir eyalet olmasına istinaden) nebraska sign i.
elektrokardiyogram ekranında kişinin öldüğünü işaret eden/belirten düz çizgi (nebraska'nın nerdeyse dümdüz bir eyalet olmasına istinaden) nebraska sign i.