Geçmiş

ifade vermek

"ifade vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ifade vermek	declare f.
2	Genel	ifade vermek	bear testimony to f.
3	Genel	ifade vermek	give evidence f.
4	Genel	ifade vermek	depose to doing something f.
5	Genel	ifade vermek	testify f.
6	Genel	ifade vermek	depose f.
7	Genel	ifade vermek	bear testimony f.
8	Genel	ifade vermek	yarn f.
9	Genel	ifade vermek	vent f.
Law
10	Hukuk	ifade vermek	give a statement f.
11	Hukuk	ifade vermek	give statement f.
12	Hukuk	ifade vermek	testify f.
13	Hukuk	ifade vermek	depose [obsolete] f.
Slang
14	Argo	ifade vermek	mount f.

"ifade vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yeminli ifade vermek	give a deposition f.
2	Genel	yeminle yazılı ifade vermek	make one's deposition f.
3	Genel	yeminli ifade vermek	depose f.
4	Genel	disiplin yargılamasında ifade vermek	testify at the disciplinary hearing f.
5	Genel	mahkemede ifade vermek	take the stand f.
Phrasals
6	Öbek Fiiller	yeminli ifade vermek	swear out f.
7	Öbek Fiiller	(biri) aleyhinde yeminli ifade vermek	swear out (something) against (one) f.
8	Öbek Fiiller	(birine) karşı yeminli ifade vermek	swear out (something) against (one) f.
9	Öbek Fiiller	(birinin) bir suç işlediğine dair/bir suç işlediği iddiasını doğrulayan bir ifade vermek	swear out (something) against (one) f.
10	Öbek Fiiller	aleyhinde yeminli ifade vermek	swear out against f.
11	Öbek Fiiller	-e karşı yeminli ifade vermek	swear out against f.
12	Öbek Fiiller	(birinin) bir suç işlediğine dair/bir suç işlediği iddiasını doğrulayan bir ifade vermek	swear out against f.
Colloquial
13	Konuşma Dili	(polise vb) ifade vermek	give statement f.
Idioms
14	Deyim	mahkemede kralın/kraliçenin/devletin safında yer alarak suç ortağı aleyhine ifade vermek	turn state's evidence f.
15	Deyim	mahkemede kralın/kraliçenin/devletin safında yer alarak suç ortağı aleyhine ifade vermek	turn queen's evidence f.
16	Deyim	mahkemede kralın/kraliçenin/devletin safında yer alarak suç ortağı aleyhine ifade vermek	turn king's evidence f.
Law
17	Hukuk	aleyhinde ifade vermek	give evidence against f.
18	Hukuk	aleyhine ifade vermek	give evidence against f.
19	Hukuk	aleyhte ifade vermek	give evidence against f.
20	Hukuk	çelişkili ifade vermek	give contradictory statements f.
21	Hukuk	ifade vermek (yeminli)	give a deposition f.
22	Hukuk	mahkemede ifade vermek	testify in court f.
23	Hukuk	suç ortağı aleyhine ifade vermek	turn state's evidence f.
24	Hukuk	yeminle yazılı ifade vermek	make one´s deposition f.