| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | ileri düzeyde | advanced s. |
| Phrases | ||
| İfadeler | ileri düzeyde | advanced level of expr. |
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | çok ileri düzeyde | far out s. |
| Idioms | ||
| Deyim | olabilecek en ileri derecede/düzeyde | to a fare-thee-well expr. |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | ileri düzeyde vergilendirme | progressive taxation i. |
| Ticaret/Ekonomi | ileri düzeyde vergi | progressive tax i. |
| Politics | ||
| Siyasal | temel ve ileri düzeyde mesleki eğitim | basic and advanced vocational training i. |
| Technical | ||
| Teknik | ileri düzeyde ses kodlaması | advanced audio coding i. |
| Medical | ||
| Medikal | tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire | nurse practitioner i. |
| Medikal | tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire | nurse-practitioner i. |
| Medikal | ileri düzeyde görsel kayıp | severe visual impairment i. |
| Medikal | daha ileri düzeyde anestezi için temel oluşturan | basal s. |
