ileten - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ileten



"ileten" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ileten transferror i.
ileten conductible s.
ileten transmissive s.
Technical
ileten convective s.
Archaic
ileten coming s.

"ileten" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

Türkçe İngilizce
General
araçların tamponuna yapıştırılan ve bir mesaj ileten yazı bumper sticker i.
ışık ileten kristal allochromatic crystal i.
bilgiyi ileten disseminator i.
fikir, kültürel standart veya benzeri maddi olmayan şeyleri ileten kimse middleman i.
hareketi düzeneğe ileten vasıta motive power i.
dişe karşı yerleştirilerek işitme sinirine ses ileten bir alet dentiphone i.
(satın alma) teklifi başkasına ileten kimse offerer i.
telgraf veya radyo mesajlarını ileten veya alan kimse operator i.
müzakere odasında üyeler arası mesaj ileten çalışan page [canada] i.
içeri ileten afferent s.
ısı ileten calefactory s.
ısı ileten calefactive s.
merkeze ileten afferent s.
manyetizma ileten magnetiferous s.
geri ileten revehent s.
sağ el yönünde gücü ileten right-hand s.
mesaj ileten internuncial s.
ileten anlamı veren son ek -ory snk.
Colloquial
genel dinleyicinin ilgisini çekmeyen ancak hedef dinleyiciye mesajı ileten sözcük veya deyim dog whistle i.
Trade/Economic
(satın alma) teklifi başkasına ileten kimse offeror i.
Technical
elektrik ileten metal tel conductor i.
elektrik ileten electrolyte i.
itip çekerek çift yönlü hareket ileten kablo push pull cable i.
mikrodalgaları ileten ve yönlendiren cihaz waveguide i.
sürtünme kuvveti ile hareketi ileten kavrama friction coupling i.
tekrar ileten retransmitter i.
telefon kablosu ve elektrik ileten diğer kabloları destekleyen çelik kablo messenger cable i.
telefon kablosu ve elektrik ileten diğer kabloları destekleyen çelik kablo messenger wire i.
sadece tek bir darbeyi ileten radar monopulse i.
ateşleme fitiline bağlı olup yükün tutuşmasını sağlarken bir yandan patlama dalgasını diğer yüke ileten cihaz detonating cord amplifier i.
daktilonun vuruşunu ileten bakır parçası drive i.
gelen havayı odada farklı yönlere ileten cihaz diffuser i.
mesaj veya bilgi ileten saptanabilir fiziksel büyüklük veya impuls signal i.
kereste deposu şefinin emirlerini kütükleri indirmede kullanılan vincin mühendisine işaretlerle ileten ağaç kesim işçisi signalman i.
ısı ileten diathermic s.
ısı ileten diathermanous s.
ısıyı derhal ileten transcalent s.
ısı ileten diathermous s.
elektriği ileten power s.
Computer
veriyi dijital titreşimler halinde ileten telefon hattı sdsl (symmetric digital subscriber line) kısalt.
Informatics
bilgiyi elektronik formatta ileten iletişim teknolojisi tasarımı ve yapımı digital communications technology i.
Telecom
sadece gönderen/ileten uydu yer istasyonu transmit-only satellite earth station i.
belirli bir ses frekansını ileten telefon monotelephone i.
Electric
elektrik akımı ileten kablo feed cable i.
ters ileten triyot tiristör reserve conducting triode thyristor i.
uzak noktalara elektrikle doğru zamanı ileten bir cihaz chronopher i.
Mechanic
dönme hareketini ileten episiklik konik dişli dizisi jack-in-a-box i.
dönme hareketini ileten episiklik konik dişli dizisi compensating gearing i.
hareketi bir zincir dişlisinden diğerine ileten sonsuz zincir gearing chain i.
Radio
jeneratör çıkışını yüksek enerji darbeleri şeklinde alarak antene ileten radyo devresi tank circuit i.
Automotive
esnek veya sert bir kılıf içinde çalışan ve çekme hareketlerini ileten çelik tel bowden cable i.
motordan aldığı gücü direksiyona ileten mekanizma drive line system i.
motordan fana güç ileten kayış fan belt i.
Railway
vagonların iki ucundaki çekme takımlarını birleştirip treni çekecek kuvveti ileten çubuk drawrod i.
Medical
impulsu merkezi sinir sistemine ileten sinir lifi afferent fiber i.
uyarıları kaslara ve salgı bezlerine ileten sinir hücresi efferent nerve i.
uyarıları beynin veya omurganın dışına ileten nöron efferent neuron i.
beyin sapında bulunan arteriyel sistemdeki çizgisiz kaslara motor sinirleri ileten ana bölge vasomotor center i.
kan ileten sanguiferous s.
uyarıyı merkezi sinir sistemine ileten sinirle ilgili neurosensor s.
Anatomy
uyarılan alandan her yöne sinir sinyallerini ileten ve sinir sistemini oluşturan nöron ağı nerve net i.
ön beynin arka kısmında yer alan ve duyusal uyarıları kortekse ileten, büyük, oval, gri madde kitlesi thalamus i.
neuraxon (sinir uyarılarının ileten sinir lifi) u kaplayan tabaka neurilema i.
sinir uyarılarının ileten sinir lifi neuraxon i.
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol vena labialis inferior i.
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol inferior labial vein i.
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol vena labialis superior i.
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol superior labial vein i.
uyarıları beyinden veya omurilikten dışarıya ileten sinir hücresi motor nerve fiber i.
sinir hücresinin impulsları hücre gövdesine ileten, çok dallı ve nispeten kısa olan protoplazmik çıkıntıları dendrite i.
impulsu merkezi sinir sistemine ileten nöron lifi dendrite i.
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntıları dendrites i.
neuraxon (sinir uyarılarının ileten sinir lifi) u kaplayan tabaka ile ilgili neurilemmal s.
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntılarına ait dendritic s.
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntıları ile ilişkili dendritic s.
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntılarına benzer dendritic s.
Psychology
doğaüstü kaynaklardan kişilere düşünce/enerji ileten kimse channeler i.
doğaüstü kaynaklardan kişilere düşünce/enerji ileten kimse channeller i.
Physiology
sinir hücresinin uyarıları ileten kısmı effector i.
kanı damarlara ileten kalp hareketleri ballistics i.
sinir sinyallerini duyu organından merkezi sinir sistemine ileten nöron sensory neuron i.
duyu ileten aesthesodic s.
uyarıları ileten aesthesodic s.
merkezi sinir sisteminden uyarıları uzağa ileten centrifugal s.
merkezi sinir sistemine ileten centripetal s.
kilüsü bağırsaktan lenf dolaşımına ve torasik kanala ileten lenf damarlarıyla ilgili lacteal s.
kilüsü bağırsaktan lenf dolaşımına ve torasik kanala ileten lenf damarlarıyla ilgili lactean s.
sinir sinyallerini normal yönün tersine ileten antidromic s.
vücut yüzeyindeki etkileri omurgaya ileten esodic s.
Physics
diğer atomaltı parçacıklara etkiyen veya kuvveti birinden diğerine ileten atomaltı parçacık mediator i.
parçacığı sabit hızda ileten bir tür kılıf drift tube i.
ısı ileten diathermic s.
ısı ileten diathermanous s.
ısı ileten diabatic s.
Chemistry
suda çözündüğünde elektrik akımı ileten kimyasallar electrolytes i.
Biology
hücrenin dışından iç kısmına sinyal ileten (reseptör) yapı transducer i.
genleri hücrelere ileten taşıyıcı transducing vector i.
genleri hücrelere ileten taşıyıcı gene delivery vector i.
Marine Biology
balığın her iki yanında ve deri içinde uzanan sudaki titreşimleri sinir sistemine ileten duyu organı lateral line i.
Botanic
bitkinin tüm kısımlarına sentezlenmiş besin maddesi ileten doku bast fiber i.
bitki özsuyunu ileten boru sap tube i.
Agriculture
yapraktan asmanın diğer kısımlarına besin maddelerini ileten uç uca eklenmiş hücreler phloem i.
Religious
batı afrika inancında ruhlar dünyasından insanlara mesaj ileten ruh orisha i.
batı afrika inancında ruhlar dünyasından insanlara mesaj ileten ruh orixa i.
Meteorology
anemometre, barometre, termometre ile belirlenen atmosferik koşulları otomatik olarak merkezi istasyona ileten bir cihaz meteorometer i.
Military
jeneratördeki açısal hareketi veya pozisyonu motora ileten cihaz selsyn i.
şevin ön tarafında yer alan, düşmandan yansıyan ses dalgalarını ileten küçük galerilerden biri ecoute i.
Hunting
mermiyi şarjörden yatağa ileten rampa feer ramp i.
tetiğin hareketini horoza ileten ilk parç trigger bar i.
hafif silahlarda tetiğin hareketini kurma parçasına ileten ateşleme mekanizması connector i.
Art
izleyicilerin sıcaklık, hareket ve dokuyu hissetmelerini sağlayarak, elle tutulur bir yanılsamayı ileten unsurlar tactile values i.
Music
rüzgar kesiciyle titreşimleri bloğa ileten org borusu flute pipe i.
basınçlı havayı ileten org tuşu serpent i.
rezonatör bir enstrümanın tel titreşimlerini köprüden rezonatör konisine birden fazla noktada ileten parçası spider i.
Photography
fotoğrafları elektrikle ileten bir aygıt markası telephoto® i.
Mythology
(yunan mitolojisinde) apollon'un kehanetlerini ileten rahibe pythia i.
Archaic
mesaj ileten kimse nunciate i.
Engineering
(bilgisayar bağlantısı) aynı anda farklı kanallarca bitleri ileten parallel s.