Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
droppings
compass acceleration error
radial gate
in a place
Geçmiş
Cümleler
"in a place"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be situated in (a place)
f.
yer almak
A little village
is situated in
between both towns.
Küçük bir köy, iki kasaba arasında
yer alır.
More Sentences
2
Genel
have a special place in one's heart
f.
birinin kalbinde özel bir yere sahip olmak
3
Genel
leave a place in a shambles
f.
bir yeri darmadağınık bir halde bırakmak
4
Genel
set a place in order
f.
bir yeri düzene sokmak
5
Genel
place in a competition
f.
derece almak
6
Genel
place (in a competition)
f.
dereceye girmek
7
Genel
set a place in order
f.
bir yeri derleyip toplamak
8
Genel
place in a dilemma
f.
çıkmaza sokmak
9
Genel
have a special place in one's life
f.
hayatında özel bir yere sahip olmak
10
Genel
be kept in a place
f.
saklanmak
11
Genel
turn a place in a very noisy disordered state
f.
curcunaya vermek
12
Genel
turn a place in a very noisy disordered state
f.
curcunaya çevirmek
13
Genel
turn a place in a very noisy disordered state
f.
curcunaya döndürmek
14
Genel
hide in a secret place
f.
zulaya atmak
15
Genel
hide in a secret place
f.
zula etmek
16
Genel
turn a place in a very noisy disordered state
f.
ortalığı ellialtıya vermek
17
Genel
put in a secret place
f.
zula etmek
18
Genel
put in a secret place
f.
zulaya atmak
19
Genel
place (in a competition)
f.
derece kazanmak
20
Genel
get to (a place) in time
f.
bir yere yetişmek
21
Genel
gather in (a place)
f.
temerküz etmek
22
Genel
get a place in no time flat
f.
soluğu (bir yerde) almak
23
Genel
take/gain a place in society
f.
toplumda yer edinmek
24
Genel
feel that you belong in a place
f.
kendini bir yere ait hissetmek
25
Genel
attain a place in the market
f.
pazarda yerini almak
26
Genel
attain a place in the market
f.
pazarda/piyasada yer edinmek
27
Genel
attain a place in the market
f.
piyasada yerini almak
28
Genel
gain a place in the market
f.
pazarda yerini almak
29
Genel
gain a place in the market
f.
piyasada yerini almak
30
Genel
gain a place in the market
f.
pazarda/piyasada yer edinmek
31
Genel
put someone in a different place
f.
birini farklı bir yere koymak
32
Genel
in a different place
zf.
başka bir yerde
33
Genel
in a higher place
zf.
daha yüksek bir yerde
34
Genel
in a higher place
zf.
daha yükseğe
Phrasals
35
Öbek Fiiller
set something in a place
f.
bir yere kurmak
36
Öbek Fiiller
set in a place
f.
bir yere kurmak
Phrases
37
İfadeler
keep in a cool and dry place
expr.
soğuk ve kuru bir yerde muhafaza edin
Proverb
38
Atasözü
a woman's place is in the home
kadının yeri evidir
39
Atasözü
a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerine konmalı
40
Atasözü
a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerinde olmalı
41
Atasözü
a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri olmalı ve her şey kullanıldıktan sonra yerli yerine konmalı
42
Atasözü
a place for everything, and everything in its place
aldığın şeyi yerine koy
Colloquial
43
Konuşma Dili
a place for everything and everything in its place
i.
her şey yerli yerinde olması ve o şekilde bırakılması
44
Konuşma Dili
a place in the sun
i.
iyi bir konum
45
Konuşma Dili
a place in the sun
i.
parlak bir konum
46
Konuşma Dili
in a place like this
expr.
böyle bir yerde
Idioms
47
Deyim
a place in the sun
i.
iyi bir konum
48
Deyim
a place in the sun
i.
avantajlı bir konum
49
Deyim
a place in the sun
i.
elverişli bir konum
50
Deyim
a place in the sun
i.
parlak bir konum
51
Deyim
arrive (some place) in a body
f.
toplu halde/beraberce gelmek
52
Deyim
arrive (some place) in a body
f.
grup halinde varmak
53
Deyim
arrive (some place) in a body
f.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
54
Deyim
reach (some place) in a body
f.
grup halinde varmak
55
Deyim
reach (some place) in a body
f.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
56
Deyim
reach (some place) in a body
f.
topluca varmak
57
Deyim
have a place in something
f.
bir şeyde rolü/yeri/payı olmak
58
Deyim
have a place in
f.
önemli olmak
59
Deyim
have a place in
f.
önemli bir yer tutmak
60
Deyim
place one's head in a noose
f.
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
61
Deyim
place one's head in a noose
f.
kendi sonunu hazırlamak
62
Deyim
have a place in
f.
önem taşımak
63
Deyim
have a place in
f.
yeri olmak
Speaking
64
Konuşma
put it in a prominent place
i.
göze çarpan bir yere koy
65
Konuşma
put it in a prominent place
i.
görünen bir yere koy
66
Konuşma
a slight decline took place in the prices
expr.
fiyatlarda hafif bir düşüş gerçekleşti
67
Konuşma
my dream house is in a quiet place
expr.
hayalimdeki ev sessiz bir yerde
Trade/Economic
68
Ticaret/Ekonomi
place in a fund
f.
fona koymak
69
Ticaret/Ekonomi
attain a place in the market
f.
piyasalaşmak
70
Ticaret/Ekonomi
gain a place in the market
f.
piyasalaşmak
Law
71
Hukuk
in the place of a parent
expr.
anne/baba yerine
72
Hukuk
in the place of a parent
expr.
ebeveyn yerine
73
Hukuk
in the place of a parent
expr.
(çocuğunun/öğrencinin) velisi yerine
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in a place
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy