Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
in love
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in love"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
in love
s.
aşık
General
2
Genel
in love
s.
başı dumanlı
3
Genel
in love
s.
sevdalı
4
Genel
in love
s.
büyük ilgi duyan
5
Genel
in love
s.
çok seven
6
Genel
in love
s.
çok heyecan duyan
"in love"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 148 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
courtly love in literature
i.
edebiyatta saray aşkı
2
Genel
love in motion pictures
i.
aşk filmleri
3
Genel
be in love with
f.
aşık olmak
4
Genel
be in love
f.
gönül çekmek
5
Genel
fall in love with
f.
aşık olmak
6
Genel
fall in love
f.
tutulmak (aşık olmak)
7
Genel
fall in love
f.
sevdalanmak
8
Genel
be passionately in love
f.
sevda çekmek
9
Genel
fall in love
f.
aşık olmak
10
Genel
be in love with
f.
gönlü olmak
11
Genel
fall in love with
f.
ateşine yanmak
12
Genel
fall desperately in love
f.
abayı yakmak
13
Genel
be in love with
f.
müptela olmak
14
Genel
fall in love with
f.
yanmak
15
Genel
fall in love
f.
aşka düşmek
16
Genel
fall in love with
f.
sevdalanmak
17
Genel
be in love with
f.
tutulmak
18
Genel
fall in love with
f.
meyil vermek
19
Genel
fall in love
f.
abayı yakmak
20
Genel
fall in love with
f.
abayı yakmak
21
Genel
fall in love with
f.
vurulmak
22
Genel
be in love
f.
aşk yaşamak
23
Genel
fall in love with
f.
aşka düşmek
24
Genel
fall in love with
f.
birine aşık olmak
25
Genel
fall in love with
f.
gönlünü kaptırmak
26
Genel
be in love with
f.
-i sevmek
27
Genel
be in love with
f.
-e aşık olmak
28
Genel
fall in love
f.
aşkın içine düşmek
29
Genel
fall in love
f.
aşka tutulmak
30
Genel
be madly in love
f.
mecnun olmak
31
Genel
be madly in love
f.
deli gibi aşık olmak
32
Genel
be madly in love
f.
sırılsıklam aşık olmak
33
Genel
madly in love
s.
mecnun
34
Genel
passionately in love
s.
tutkun
35
Genel
fallen in love with
s.
aşık olmuş
36
Genel
fell in love with
s.
aşık olmuş
37
Genel
quick to fall in love
s.
şıpsevdi
38
Genel
madly in love
s.
çok aşık
39
Genel
quick to fall in love
s.
ayran gönüllü
40
Genel
in love with
ed.
müptela
41
Genel
in love with
ed.
vurgun
42
Genel
in love with
ed.
aşık
Phrases
43
İfadeler
love is in the air
expr.
havada aşk var
44
İfadeler
love is in the air
expr.
havada aşk kokusu var
Proverb
45
Atasözü
when poverty comes in at the door, love flies out at the windows
yokluk kapıdan girince aşk pencereden uçar
46
Atasözü
all's fair in love and war
aşkta ve savaşta her şey mubahtır
47
Atasözü
when poverty comes in at the door love flies out at the window
yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
48
Atasözü
when poverty comes in at the door love flies out of the window
yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
49
Atasözü
gravitation cannot be held responsible for people falling in love
insanların aşka düşmesinden yerçekimini sorumlu tutamazsın
50
Atasözü
when the wolf comes in at the door, love creeps out of the window
yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
51
Atasözü
all is fair in love and war
aşkta ve savaşta her şey mubahtır
52
Atasözü
gravitation cannot be held responsible for people falling in love
insanların aşık olmasından yerçekimini sorumlu tutamazsın
Colloquial
53
Konuşma Dili
love-in
i.
müzik, uyuşturucu ve cinselliğin yaşandığı toplantılar
54
Konuşma Dili
love-in
i.
hippi partisi/toplantısı
55
Konuşma Dili
love-in
i.
karşılıklı övgüler yağdırılan durum
56
Konuşma Dili
love-in
i.
sevgi gösterisi
57
Konuşma Dili
love-in
i.
memnuniyet gösterisi
58
Konuşma Dili
love-in
i.
1960'larda çiftlerin açık alanda seviştiği etkinlik
59
Konuşma Dili
love-in
i.
çiçek çocuğu toplantısı
60
Konuşma Dili
love-in
i.
1960'larda insanların bir araya toplanıp sevginin ve esrarın etkisiyle uçtukları toplantı
61
Konuşma Dili
fall head over heels in love with someone
f.
birine sırılsıklam aşık olmak
62
Konuşma Dili
lucky in love
s.
aşkta şanslı
63
Konuşma Dili
lucky in love
s.
aşkta kazanan
64
Konuşma Dili
lucky in love
s.
aşkta başarılı
65
Konuşma Dili
love in a cottage
expr.
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
66
Konuşma Dili
unlucky at cards, lucky in love
expr.
kumarda kaybeden aşkta kazanır
67
Konuşma Dili
lucky at cards, unlucky in love
expr.
kumarda kazanan aşkta kaybeder
68
Konuşma Dili
in love (with someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) aşık
69
Konuşma Dili
in love (with someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) sevdalı
70
Konuşma Dili
in love (with someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) abayı yakmış
71
Konuşma Dili
in love (with someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) hayran/düşkün
72
Konuşma Dili
in love (with someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) tutkun
Idioms
73
Deyim
a love-in
i.
karşılıklı övgülerde bulunma
74
Deyim
a love-in
i.
olumlu/pozitif bir ortam yaratmak için bir araya gelinerek iyi tarafların ön plana çıkarılması
75
Deyim
a love-in
i.
pohpohlama
76
Deyim
love-tooth in the head
i.
sürekli sevgiye ihtiyaç duyma
77
Deyim
love-tooth in the head
i.
sürekli sevgi isteme
78
Deyim
be head over heels in love
f.
aşık olmak
79
Deyim
fall over heels in love
f.
aşık olmak
80
Deyim
be head over heels in love
f.
ateş bacayı sarmak
81
Deyim
fall over heels in love
f.
ateş bacayı sarmak
82
Deyim
be head over heels in love with
f.
birine ayılıp bayılmak
83
Deyim
fall in love at first sight
f.
bir görüşte tutulmak
84
Deyim
fall in love with each other
f.
birbirlerine aşık olmak
85
Deyim
be head over heels in love with someone
f.
birine sırılsıklam aşık olmak
86
Deyim
be head over heels in love with
f.
birine sırılsıklam aşık olmak
87
Deyim
fall deeply in love with someone
f.
deliler gibi sevmek
88
Deyim
fall over heels in love
f.
deli gibi sevmek
89
Deyim
be head over heels in love
f.
deli gibi sevmek
90
Deyim
fall head-over-heels in love
f.
deliler gibi sevmek
91
Deyim
fall head-over-heels in love
f.
deliler gibi aşık olmak
92
Deyim
fall deeply in love with someone
f.
deliler gibi aşık olmak
93
Deyim
fall over heels in love
f.
gönlünü kaptırmak
94
Deyim
be head over heels in love
f.
gönlünü kaptırmak
95
Deyim
fall in love at first sight
f.
ilk görüşte aşık olmak
96
Deyim
be head over heels in love
f.
içine aşk ateşi düşmek
97
Deyim
fall over heels in love
f.
içine aşk ateşi düşmek
98
Deyim
be head over heels in love
f.
kara sevdaya düşmek
99
Deyim
fall over heels in love
f.
kara sevdaya düşmek
100
Deyim
fall over heels in love
f.
sevdalanmak
101
Deyim
be head over heels in love
f.
sırılsıklam aşık olmak
102
Deyim
be head over heels in love
f.
sevdalanmak
103
Deyim
fall head over heels in love
f.
deliler gibi sevmek
104
Deyim
fall head over heels in love
f.
deliler gibi aşık olmak
105
Deyim
fall head over heels in love
f.
sırılsıklam aşık olmak
106
Deyim
fall in love (with something)
f.
(bir şeye) bayılmak
107
Deyim
fall in love (with something)
f.
(bir şeyi) çok beğenmek
108
Deyim
fall in love (with something)
f.
(bir şeye) aşık olmak
109
Deyim
head over heels in love
expr.
sırılsıklam aşık
Speaking
110
Konuşma
I fell in love
expr.
aşık oldum
111
Konuşma
who do you like/love most in your family?
expr.
ailende en çok kimi seviyorsun?
112
Konuşma
are you in love?
expr.
aşık mı oldun?
113
Konuşma
I guess I have fallen in love with
expr.
aşık oldum galiba
114
Konuşma
I guess I am in love
expr.
aşık oldum galiba
115
Konuşma
I think I am in love
expr.
aşık oldum galiba
116
Konuşma
I think I have fallen in love with
expr.
aşık oldum galiba
117
Konuşma
I guess I have fallen in love with
expr.
aşık oldum sanırım
118
Konuşma
I guess I am in love
expr.
aşık oldum sanırım
119
Konuşma
do not fall in love
expr.
aşık olmayın
120
Konuşma
I don't believe in love
expr.
aşka inanmıyorum
121
Konuşma
I met someone and I fell in love
expr.
birisiyle tanıştım ve aşık oldum
122
Konuşma
we've fallen in love
expr.
biz birbirimize aşık olduk
123
Konuşma
I've never been in love
expr.
ben hiç aşık olmadım
124
Konuşma
you made me fall in love with you
expr.
beni kendine aşık ettin
125
Konuşma
have you ever fallen in love?
expr.
hiç aşık oldun mu?
126
Konuşma
do you believe in love at first sight?
expr.
ilk görüşte aşka inanır mısın?
127
Konuşma
love her/him more than anything else in the world
expr.
onu dünyadaki her şeyden daha çok sevmek
128
Konuşma
I've fallen deeply in love with a woman
expr.
kadının birine sırılsıklam aşık oldum
129
Konuşma
I fell in love with you
expr.
sana aşık oldum
130
Konuşma
I am still in love with you
expr.
seni hala seviyorum
131
Konuşma
I am still in love with you
expr.
sana hala aşığım
132
Konuşma
I'm in love with you
expr.
sana aşığım
133
Konuşma
you are in love
expr.
sen aşıksın
134
Konuşma
I fell madly in love with you
expr.
sana deli gibi aşık oldum
Gastronomy
135
Mutfak
love in a mist
i.
çörek otu
Botanic
136
Botanik
love-in-a-mist
i.
çörekotu
137
Botanik
love-in-idleness
i.
hercai menekşe
138
Botanik
love-in-a-mist
i.
şamçörek otu
139
Botanik
love-in-a-mist
i.
yaz karı
140
Botanik
love-in-idleness
i.
yabani menekşe
141
Botanik
love-in-idleness
i.
yaygın bahçe hercailerinin türetildiği bir avrupa bitkisi
142
Botanik
love-in-a-mist
i.
ince ayrık yaprakları bulunan tropik bir çarkıfelek bitkisi
143
Botanik
love-in-winter
i.
beyaz veya pembemsi çiçekleri olan ucu salkımlı bir avrasya bitkisi
Literature
144
Edebiyat
love in literature
i.
edebiyatta aşk
145
Edebiyat
love in motion pictures
i.
sinemada aşk
Slang
146
Argo
park the pink plymouth (in the garage of love)
f.
cinsel ilişkiye girmek (erkek)
147
Argo
park the pink plymouth (in the garage of love)
f.
biriyle seks yapmak (erkek)
148
Argo
park the pink plymouth (in the garage of love)
f.
birini düdüklemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in love
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy