in one's way - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

in one's way



"in one's way" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in one's way zf. yolu üstünde
in one's way zf. biriyle karşılaşabilecek konumda
in one's way zf. engelleyecek şekilde
in one's way zf. engel teşkil edecek şekilde
Colloquial
in one's way expr. birinin kendi yolundan
in one's way expr. birinin kendi bildiği gibi
in one's way expr. kendine göre
in one's way expr. kendince
in one's way expr. birine engel
in one's way expr. birinin yolunda/önünde
in one's way expr. birinin yolunda/önünde engel
in one's way expr. birinin ilerlemesine/hareket etmesine engel
in one's way expr. birine ayak bağı

"in one's way" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

İngilizce Türkçe
General
stand in one's way f. gölge etmek
set in one's way f. bir düzen kurmak
in one's way [obsolete] zf. seyahat ederken
in one's way [obsolete] zf. ilerlerken
in one's way [obsolete] zf. seyahat esnasında
in one's way [obsolete] zf. yoldayken
in one's way [brit] zf. mevcut
in one's way [brit] zf. hazır
in one's way [brit] zf. yakında
in one's way [brit] zf. hali hazırda
in one's way [brit] zf. eli altında
in one's way [obsolete] zf. kendisine kazanç oluşturacak şekilde
Phrasals
buy (one's) way in (something) f. bedelini ödeyip (bir şeye) dahil olmak
buy (one's) way in (something) f. parayla (bir şeye) girmek
buy (one's) way in (something) f. (bir şeye) bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak
buy (one's) way in (something) f. para karşılığında (bir şeye) erişim sağlamak
Colloquial
be in one's way f. birinin yoluna çıkarmak
be in one's way f. birinin önüne çıkarmak/koymak
put in one's way f. birinin yoluna çıkarmak
put in one's way f. birinin önüne çıkarmak/koymak
Idioms
buy one's way in to something f. bir şeyi para ile elde etmek
be in way over one's head f. boyundan büyük işlere kalkışmak
buy one's way in to something f. bir işi rüşvet vererek halletmek
stand in one's way f. engel teşkil etmek
buy one's way in to something f. rüşvet vermek
make one's way in the world f. (hayatta) (kendi başına) başarılı olmak/başarmak
make (one's) way in (something) f. (bir şeyde) yol almak
make (one's) way in (something) f. (bir şeyde) ilerlemek
make (one's) way in (something) f. (bir alanda) kariyer yapmak
make (one's) way in (something) f. (bir alanda) başarı elde etmeye çalışmak
make (one's) way in (something) f. (bir şeyde) başarılı olmak
make (one's) way in (something) f. (bir şeyde) yolunu tutmak
make (one's) way in (something) f. (bir şeyde) kendi çabalarıyla başarılı olmak
make (one's) way in (something) f. (mesleğinde) tutunmak
make (one's) way in (something) f. (bir şeyde) kendi yolunu çizmek
worm (one's) way in f. -e kurnazlıkla girmek
worm (one's) way in f. '-e sinsice girmek
worm (one's) way in f. '-e sinsice sızmak
in one's own way expr. kendi yöntemiyle
in (one's) own sweet way expr. canı istediği gibi
in (one's) own sweet way expr. istediği şekilde
in (one's) own sweet way expr. kendi istediği gibi
in (one's) own sweet way expr. nasıl isterse