| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | interlace i. | geçmeli tarama tv |
| Genel | interlace f. | birbirine geçmek |
| Genel | interlace f. | karıştırmak |
| Genel | interlace f. | birbirine geçirmek |
| Genel | interlace f. | birbirine dolamak |
| Genel | interlace f. | geçmek |
| Genel | interlace f. | birbirine dolanmak |
| Genel | interlace f. | karışmak |
| Genel | interlace f. | ağ gibi örmek |
| Technical | ||
| Teknik | interlace i. | kimyasal bir sistemin iki fazı arasındaki dokunma yüzeyi |
| Teknik | interlace f. | iç içe geçmek |
| Telecom | ||
| Telekom | interlace f. | ağ gibi örmek |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | interlace with f. | -e yer yer serpiştirmek | ||
| Genel | non-interlace s. | binişmesiz | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | interlace with (something) f. | (bir şeye) geçirmek | ||
| Öbek Fiiller | interlace with (something) f. | (bir şeyle) dolamak | ||
| Öbek Fiiller | interlace with (something) f. | (bir şeyle) iç içe geçirmek | ||
| Öbek Fiiller | interlace with (something) f. | (bir şeyle) örmek | ||
| Öbek Fiiller | interlace something with something f. | bir şeyi bir şeye geçirmek | ||
| Öbek Fiiller | interlace something with something f. | bir şeyi bir şeyle dolamak | ||
| Öbek Fiiller | interlace something with something f. | bir şeyi bir şeyle iç içe geçirmek | ||
| Öbek Fiiller | interlace something with something f. | bir şeyi bir şeyle örmek | ||
| Informatics | ||||
| Bilişim | interlace flicker i. | binişme kırpışması | ||
