intermittent - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

intermittent

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"intermittent" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
intermittent s. kesikli
intermittent s. aralıklı
General
intermittent s. kesintili
intermittent s. aralı
intermittent s. durup yine işleyen
intermittent s. gayrimuntazam
intermittent s. kesik kesik
intermittent s. gidip gelen
intermittent s. fasılalı
intermittent s. intizamsız
Trade/Economic
intermittent s. aralıklı
intermittent s. fasılalı
intermittent s. kesikli
Technical
intermittent i. aralıklı olarak durma ve tekrar çalışma
intermittent i. kesik kesik
intermittent s. aralıklı
intermittent s. sürekli olmayan
Medical
intermittent s. aralıklarla meydana gelen
intermittent s. intermitan
intermittent s. intermitan
Geography
intermittent s. (akarsu, su kütlesi) mevsimsel olarak ortaya çıkıp kaybolma

"intermittent" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç

İngilizce Türkçe
General
intermittent current i. kesikli akım
intermittent fever i. sıtma
intermittent rain i. aralıklı yağış
intermittent fasting i. aralıklı oruç
intermittent fasting i. aralıklı oruç
intermittent clouds s. parçalı bulutlu
Trade/Economic
intermittent process i. aralıklı süreç
Law
intermittent easement i. aralıklı irtifak hakkı
Technical
intermittent-pull machine i. aralıklı çekme makinesi
intermittent weld i. aralıklı elektrik kaynağı
intermittent artesian condition i. aralıklı artezyen hali
intermittent-flow irrigation i. aralıklı sulama
intermittent weld i. adım kaynağı
intermittent flow i. aralı akış
intermittent movement i. aralı hareket
intermittent light i. aralı ışık
intermittent well i. aralı su verir kuyu
intermittent artesian flow i. aralıklı artezyen akımı
intermittent artesian well i. aralıklı artezyen kuyusu
intermittent kiln i. aralıklı çalışan fırın
intermittent channel i. aralıklı çalışan kanal
intermittent operation i. aralıklı çalışma
intermittent duty i. aralıklı hizmet
intermittent welding i. aralıklı kaynak
intermittent welding i. aralıklı kaynak
intermittent weld i. aralıklı kaynak
intermittent spraying of a salt solution i. aralıklı olarak tuz çözeltisi püskürtme
intermittent process i. aralıklı süreç
intermittent current i. belini aralıklarla kesilen fakat daima aynı yönde akan bir elektrik akımı
intermittent horsepower i. bir dizel motorunun iyi işletme koşullarında aralıklı olarak geliştirdiği güç
intermittent wiper relay i. fasılalı silecek rölesi
intermittent illumination i. fasılalı aydınlatma
intermittent switch i. fasılalı siviç
intermittent lubrication i. fasılalı yağlama
intermittent failure i. geçici işgörmezlik
intermittent wiper i. fasılalı silecek
intermittent relay i. fasılalı röle
intermittent-pull machine i. kesik kesik çeken makine
intermittent duty i. kesintili çalışma
intermittent kiln i. kesintili çalışan fırın
intermittent current i. kesintili akım
intermittent flow i. kesintili akış
intermittent heating i. kesintili ısıtma
intermittent light i. kesintili ışık
intermittent fluctuating sound i. kesikli dalgalanan ses
intermittent movement i. kesintili hareket
intermittent weld i. kesintili kaynak
intermittent process i. kesintili süreç
intermittent welding i. metot kaynak
intermittent heating i. süreksiz ısıtma
staggered-intermittent fillet weld i. zigzag kaynak
chain intermittent fillet welding i. zincirleme dolgu kaynağı
intermittent relay i. zaman rölesi
emitting a continuous or regular intermittent light s. sürekli veya düzenli aralıklarla ışık yayan
Computer
intermittent duty i. kesintili çalışma
Informatics
intermittent duty i. aralıklı çalışma
intermittent pattern i. kesintili örüntü
intermittent fault i. kesintili arıza
Telecom
intermittent operation i. kesintili çalışma
Electric
intermittent current i. fasılalı akım
Mechanic
intermittent gearing i. duraklamalı hareket dişlisi
Automotive
intermittent weld i. aralıklı kaynak
rear intermittent wiper control unit i. arka cam fasılalı silecek kontrol birimi
intermittent multi-port fuel injection i. fasılalı çok noktadan enjektör
intermittent wiping i. fasılalı silme
intermittent fault i. fasılalı arıza
intermittent cycle i. fasılalı çevrim
intermittent wiper i. fasılalı silecek
intermittent throttle body injection i. fasılalı boğazdan enjektör
intermittent/fluttering pattern i. kesikli/kademeli atış
maximum intermittent engine speed i. maksimum fasılalı motor devri
maximum intermittent engine speed i. maksimum değişken motor devri
automatic intermittent wiper i. otomatik fasılalı silecek
windshield intermittent wiper control unit i. ön cam fasılalı silecek kontrol birimi
intermittent wiper control switch i. zaman ayarlı cam silecek anahtarı
Aeronautic
intermittent failure i. fasılalı arıza
intermittent wind tunnel i. fasılalı akımlı rüzgar tüneli
intermittent jet i. fasılalı jet motor
intermittent green light i. kesik kesik yeşil ışık
intermittent flight duty period i. kesintili uçuş görev süresi
intermittent white light i. kesik kesik beyaz ışık
intermittent red light i. kesik kesik kırmızı ışık
intermittent jet i. puls jet motoru
Medical
intermittent claudication i. arasıra olan topallama
intermittent aortic cross-clamping i. aralıklı aortik kros klempleme
intermittent fever i. ara sıra olan yüksek ateş
intermittent aminoaciduria i. aralıklı aminoasidüri
intermittent hypobaric exposure i. aralıklı hipobarik maruziyet
intermittent catecholamine secretion i. aralıklı katekolamin salınımı
intermittent nodal rhythm i. aralıklı nodal ritim
intermittent positive-pressure ventilation i. aralıklı pozitif basınçlı ventilasyon
intermittent complete obstruction i. aralıklı tam kapanma
intermittent fever i. belirli aralıklarla gelen ateş
intermittent fever i. belirli aralıklarla meydana gelen ateş
intermittent claudication i. intermittan klodikasyon
intermittent positive pressure breathing i. intermitan pozitif basınç solunumu
intermittent claudication i. klodikasyon intermitant
cic (clean intermittent catheterization) i. temiz ve aralıklı kateterizasyon
Psychology
intermittent reinforcement i. aralıklı pekiştirme
intermittent explosive disorder i. aralıklı taşkınlık rahatsızlığı
Pathology
intermittent tetanus i. kas seğirmesi, kramp ve nöbet ile tanımlanan bir nörolojik sendrom
intermittent cramp i. kas seğirmesi, kramp ve nöbet ile tanımlanan bir nörolojik sendrom
intermittent [dated] i. aralıklı ateş
intermittent [dated] i. aralıklarla ortaya çıkan hastalık
Marine Biology
intermittent spawning i. aralıklı yumurtalama
Environment
intermittent eruptions i. aralıklı püskürme
intermittent stream i. mevsimlik dere
Geography
intermittent springs i. düzensiz akışlı akarsu
Military
intermittent arming device i. fasılalı ateşleme durumuna getirme cihazı
intermittent illumination i. fasılalı aydınlatma
Cinema
intermittent sprocket i. aralı devinim dişlisi
intermittent sprocket i. fasılalı hareket dişlisi
Photography
intermittent printer i. aralı basıcı