internetten - Türkçe İngilizce Sözlük

internetten

"internetten" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
internetten on the wires expr.

"internetten" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
General
internetten bulmak find online f.
Yesterday, I read a post of hers that I found online.
Dün internette bulduğum bir yazısını okudum.

More Sentences
internetten canlı yayınlamak webcast f.
The conference was webcasted live for remote participants to join.
Konferans, uzaktan katılımcıların katılabilmesi için internet üzerinden canlı yayınlanıyordu.

More Sentences
internetten satış yapan mağaza online store i.
internetten para kazanmak earn money from internet f.
internetten para kazanmak earn money from the internet f.
internetten satın almak buy online f.
internetten tanıştığı adama kaçmak run away/elope with a man she met online/on internet f.
bir zil sesi (internetten) indirmek download a ringtone f.
internetten yasa dışı yoldan şarkı indirmek download songs illegally from the internet f.
internetten alışveriş yapmak shop on the internet f.
(daha sonra internetten alınacak ürünler için) mağazaya giderek ürünleri incelemek showroom f.
internetten satış yapan (firma) dot com s.
Colloquial
(para) internetten transfer etmek wire f.
internetten öde, mağazadan al bopus (buy online, pick up in-store) expr.
internetten satın al, mağazadan teslim al bopus (buy online, pick up in-store) expr.
Speaking
internetten nefret ediyorum I hate the internet expr.
insanlar internetten alışveriş yapmaktan korkmamalı people should not be afraid of shopping online expr.
Trade/Economic
bir mağazaya gidip ürünü inceleyip sonra internetten gidip başkasından sipariş etme showrooming i.
internetten alışveriş yapan kimse e-shopper i.
insanların daha önce (telefonla, internetten) ayırttığı ürünleri (bilet) alabildiği bir gişe veya masa will-call i.
internetten satış yapan (firma) dot-com s.
Industry
ticari faaliyetlerini internetten yürüten kimse dotcommer i.
Computer
genellikle internetten kasıtlı olarak yayılan yanıltıcı hikaye veya yanlış bilgi turklebaum i.
internetten yapılan sipariş online order i.
kendini olmadığı biri gibi gösterme (internetten tanışırken) false advertising i.
kendi hakkında doğru olmayan/yalan bilgiler verme (internetten tanışırken) false advertising i.
kendini farklı tanıtma (internetten tanışırken) false advertising i.
başkalarının internetten birtakım dosyaları indirmesini mümkün kılma file sharing i.
internetten anlamak be e-savvy f.
internetten sipariş vermek order online f.
(hastane muayenesi, uçak bileti için) internetten rezervasyon yaptırmak e-book f.
internetten takipleşmeye ait veya ilişkin follow s.
internetten bağımsız olarak off-line zf.
internetten araba indirmezdiniz you wouldn't download a car expr.
Telecom
internetten tedarik internet procurement i.
internetten satınalma internet procurement i.
internetten siparişle satın alma open buying on the internet i.
internetten sürekli okuyarak bilgi edinen kişi cybrarian i.
internetten yedekleme internet backup i.
internetten insanları taciz etme cyberstalking i.
Psychology
internetten hastalık arama cyberchondria i.
Slang
(birine radyodan/televizyonda/internetten) selam göndermek/vermek holla at (one) f.
Modern Slang
sevişmek için yer sağlamak (internetten tanışıp seks amaçlı buluşulacağı zaman) accom (accommodate) kısalt.