Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
istediği gibi
"istediği gibi"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
istediği gibi
at will
zf.
Idioms
2
Deyim
istediği gibi
whenever the fancy takes (one)
expr.
3
Deyim
istediği gibi
after one's own heart
expr.
"istediği gibi"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
başkasının istediği gibi kullandığı kimse
tool
i.
2
Genel
bir şeyi istediği gibi yapabilme
way
i.
3
Genel
canı istediği gibi hareket etme
way
i.
4
Genel
canının istediği gibi hareket etmek
please oneself
f.
5
Genel
kendi istediği gibi yapmak
suit oneself
f.
6
Genel
istediği gibi dolaşmak
expatiate
f.
7
Genel
tanrının istediği gibi
deovolente
s.
8
Genel
kullanıcının ürün veya fikirleri seçerek istediği gibi birleştirmesine izin veren
pick and mix
s.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
istediği gibi yönlendirmek/yönetmek
pull along
f.
10
Öbek Fiiller
istediği gibi idare etmek
pull along
f.
11
Öbek Fiiller
istediği gibi girip çıkmak
stray on
f.
12
Öbek Fiiller
(bir yere) istediği gibi girip çıkmak
stray onto (some place)
f.
13
Öbek Fiiller
bir şeye istediği gibi girip çıkmak
stray onto something
f.
14
Öbek Fiiller
(birinin) istediği gibi giyinmek
dress for (someone)
f.
15
Öbek Fiiller
(bir şey birinin) istediği gibi gitmek
have (something) going for (one)
f.
Phrases
16
İfadeler
içinden geldiği/canının istediği/kafasına estiği gibi
by ear
zf.
Proverb
17
Atasözü
kişi her şeyi olmasını istediği gibi söyler ve buna kendi bile inanır
the wish is father to the thought
Colloquial
18
Konuşma Dili
(birinin birini/bir şeyi) istediği gibi yönetmesi
one's (own) way (with someone or something)
i.
19
Konuşma Dili
istediği gibi at koşturmak
get your (own) way
f.
20
Konuşma Dili
istediği gibi at koşturmak
have your (own) way
f.
21
Konuşma Dili
istediği gibi at koşturmak
have it (all) your (own) way
f.
22
Konuşma Dili
istediği gibi at koşturmak
have things (all) your (own) way
f.
23
Konuşma Dili
istediği gibi at koşturmak
have everything (all) your (own) way
f.
24
Konuşma Dili
(bir şeyi) istediği gibi/istediği kadar almak
help (oneself) (to something)
f.
Idioms
25
Deyim
çalışmayan ve vaktini istediği gibi geçiren zengin adam/kadın
man/woman/gentleman/lady of leisure
i.
26
Deyim
istediği gibi davranma fırsatı/özgürlüğü
a field day
i.
27
Deyim
istediği gibi at oynatma
a field day
i.
28
Deyim
(biriyle/bir şeyle ilgili) istediği gibi davranabilme/istediğini yapabilme özgürlüğü
free hand (with someone or something)
i.
29
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ilgili istediği gibi at oynatma
free hand (with someone or something)
i.
30
Deyim
dilediği/istediği gibi davranmak
be (one's) own mistress
f.
31
Deyim
dilediği/istediği gibi davranmak
be your own master/mistress
f.
32
Deyim
(birinin) istediği gibi (bir şey) olmak
ring (one's) bell
f.
33
Deyim
(birinin) istediği gibi (bir şey) olmak
ring someone's bell [us]
f.
34
Deyim
bir işin istediği gibi olması için uygun zemin hazırlamak
grease the skids
f.
35
Deyim
bir kimseye istediği gibi davranma yetkisi vermek
give someone a blank check
f.
36
Deyim
bir kimseye istediği gibi davranma yetkisi vermek
give a blank check to someone
f.
37
Deyim
hiçbir şey istediği gibi gitmemek/olmamak
have nothing going for someone
f.
38
Deyim
istediği gibi at koşturmak
have a free hand
f.
39
Deyim
istediği gibi at oynatmak
write his own ticket
f.
40
Deyim
istediği gibi at oynatmak
have a free hand
f.
41
Deyim
istediği gibi at oynatmak
get one's own way
f.
42
Deyim
istediği gibi hareket etmek
have a free hand
f.
43
Deyim
istediği gibi yapmakta/istediğini seçmekte özgür bırakılmak
get a free hand
f.
44
Deyim
istediği gibi at oynatmak/koşturmak
get/have a free hand
f.
45
Deyim
istediği gibi hareket etmek
get/have a free hand
f.
46
Deyim
istediği gibi yapmakta özgür olmak/bırakılmak
get/have a free hand
f.
47
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) turned around (one's) (little) finger
f.
48
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) twisted around (one's) (little) finger
f.
49
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) wound around (one's) (little) finger
f.
50
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) wrapped around (one's) (little) finger
f.
51
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
turn (someone) around (one's) (little) finger
f.
52
Deyim
(bir alanı) istediği gibi kullanabilmek
get the run of (some place)
f.
53
Deyim
evini birinin istediği gibi kullanmasına izin vermek
give somebody the run of something
f.
54
Deyim
(birinin/bir şeyin bir alanda) istediği gibi hareket etmesine izin vermek
give (someone or something) the run of (some place)
f.
55
Deyim
canı istediğinde/istediği gibi yapmak
do something in your own sweet time/way
f.
56
Deyim
kendi istediği zaman/gibi yapmak
do something in your own sweet time/way
f.
57
Deyim
gemisini istediği gibi yürütmek
have everything one's own way
f.
58
Deyim
gemisini istediği gibi yürütmek
have it all one's own way
f.
59
Deyim
birini istediği gibi yönetmek
have/keep somebody on a string
f.
60
Deyim
istediğini yapmasına/istediği gibi davranmasına izin verilmek
be left to (one's) own devices
f.
61
Deyim
istediğini yapmasına/istediği gibi davranmasına izin verilmek
be left to (one's) own resources
f.
62
Deyim
istediği gibi hareket etme özgürlüğü
elbow room
f.
63
Deyim
(bir şeyi) istediği gibi yapmakta özgür bırakılmak
get a free hand with (something)
f.
64
Deyim
istediğini yapma/istediği gibi hareket etme özgürlüğü verilmek
get/have a free hand
f.
65
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give (one) a blank check
f.
66
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give (one) carte blanche
f.
67
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give (one) free rein
f.
68
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give (one) full rein
f.
69
Deyim
istediği gibi davranma yetkisi vermek
give a blank check
f.
70
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give a blank check to (one)
f.
71
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give free rein to (one)
f.
72
Deyim
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give full rein to (one)
f.
73
Deyim
(birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give rein to (someone or something)
f.
74
Deyim
birine (evini, odasını) istediği gibi kullanması için izin vermek
give somebody the run of something
f.
75
Deyim
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanabilmek
get the run of something
f.
76
Deyim
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanmaya izni olmak
get the run of something
f.
77
Deyim
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanabilmek
have the run of something
f.
78
Deyim
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanmaya izni olmak
have the run of something
f.
79
Deyim
birine/bir şeye istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give/allow somebody/something free/full rein
f.
80
Deyim
birine/bir şeye istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give/allow free/full rein to somebody/something
f.
81
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) turned round (one's) (little) finger
f.
82
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) twisted round (one's) (little) finger
f.
83
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) wound round (one's) (little) finger
f.
84
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
have (someone) wrapped round (one's) (little) finger
f.
85
Deyim
gemisini istediği gibi yürütmek
have it (one's) way
f.
86
Deyim
hiçbir şey (birinin/bir şeyin) istediği gibi gitmemek/olmamak
have nothing going for (someone or something)
f.
87
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
turn (someone) round (one's) (little) finger
f.
88
Deyim
(birini) istediği gibi yönetmek
wrap (someone) round (one's) (little) finger
f.
89
Deyim
istediği gibi at oynatmak
write (one's) (own) ticket
f.
90
Deyim
istediği gibi at oynatmak
write (one's) (own) ticket
f.
91
Deyim
istediği gibi at oynatmak
write own ticket
f.
92
Deyim
istediği gibi at oynatmak
write your (own) ticket [us]
f.
93
Deyim
istediğini yapmasına/istediği gibi davranmasına izin verilmiş
left to (one's) own devices
s.
94
Deyim
istediğini yapmasına/istediği gibi davranmasına izin verilmiş
left to your own devices
s.
95
Deyim
canının istediği/çektiği gibi
as the fancy takes you
expr.
96
Deyim
canının istediği/çektiği gibi
whenever the fancy takes you
expr.
97
Deyim
canının istediği/çektiği gibi
whenever the fancy takes (one)
expr.
98
Deyim
tam istediği gibi
after one's own heart
expr.
99
Deyim
tam istediği gibi
after his own heart
expr.
100
Deyim
canı istediği gibi
in (one's) own sweet way
expr.
101
Deyim
kendi istediği gibi
in (one's) own sweet way
expr.
102
Deyim
her şey istediği/hoşlandığı gibi
the goose hangs high
expr.
Law
103
Hukuk
malik sıfatıyla mülkünü istediği gibi kullanma
beneficial enjoyment
i.
Telecom
104
Telekom
herkesin üzerinde istediği gibi düzenlemeler yapmasına izin veren bilgi sayfaları topluluğu
wiki
i.
Archaic
105
Eski Kullanım
canının istediği gibi yapmak
choose
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of istediği gibi
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy