kötücül - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kötücül



"kötücül" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kötücül malicious s.
kötücül malevolent s.
kötücül malignant s.
General
kötücül pernicious s.
kötücül wicked s.
kötücül unholy s.
kötücül virulent s.
kötücül cankered s.
kötücül vicious s.
kötücül corrupt s.
kötücül black hearted s.
kötücül villainous s.
kötücül malefic s.
kötücül maleficent s.
kötücül malevolous s.
kötücül scathful s.
kötücül scathly s.
kötücül sullen [obsolete] s.
Idioms
kötücül black-hearted s.
Medical
kötücül malignant s.
kötücül virulent s.
Biochemistry
kötücül malign s.

"kötücül" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kötücül ur malignant tumor i.
kötücül virüs fierce virus i.
kötücül virüs malicious virus i.
kötücül kimse tempter i.
korku senaryosu örneklerinde genelde kötücül olan taraf mallet i.
kötücül tutum ve davranışlar fiendism i.
kötücül olmayan nonmalicious s.
kötücül olmayan nonmalignant s.
kötücül olmayan non-malignant s.
kötücül olmayan unmalicious s.
olumsuz veya kötücül bir etkiye ait malefic s.
olumsuz veya kötücül bir etkiye sahip malefic s.
olumsuz veya kötücül bir etki ortaya koyan malefic s.
kötücül olmadan unmaliciously zf.
kötücül bir biçimde villainously zf.
Phrasals
birine/bir şeye kötücül eleştirilerde bulunmak snipe at someone or something f.
Idioms
kötücül, bencil, aşağılık davranarak kendini küçültmek sink so low f.
kötücül, bencil, aşağılık davranarak kendini küçültmek stoop so low f.
Technical
kötücül yazılım vandalware i.
Computer
kötücül yazılım vandalware i.
kötücül yazılım badware i.
kötücül virüs malicious virus i.
kötücül yazılım malicious software i.
kötücül yazılım malware i.
kötücül virüs destructive virus i.
kötücül virüs critical virus i.
kötücül virüs fierce virus i.
yetkisiz bir kullanıcı tarafından kötücül görevleri yerine getirmek üzere kontrol edilen internete bağlı bilgisayar zombie i.
Informatics
kötücül saldırı malicious attack i.
Medical
kötücül anemi addison-biermer anaemia i.
kötücül anemi addison's anaemia i.
kötücül ur cancer i.
kötücül olmayan ur benign tumor i.
kötücül olmayan ur nonmalignant tumour i.
kötücül anemi malignant anemia i.
kötücül olmayan ur benign tumour i.
kötücül anemi pernicious anaemia i.
kötücül virüs critical virus i.
kötücül büyüme malignant growth i.
kötücül anemi pernicious anemia i.
kötücül anemi biermer's anaemia i.
kötücül kansızlık pernicious anemia i.
kötücül olmayan ur nonmalignant tumor i.
kötücül anemi malignant anaemia i.
kötücül olmayan ur nonmalignant neoplasm i.
kötücül ur carcinoma i.
Psychology
karanlık üçlü (psikolojide üç tane kötücül kişilik özelliğini kapsayan grup) dark triad i.
Pathology
kötücül anemi megaloblastic anaemia i.
kötücül evre öncesi meydana gelen premalignant s.
Biology
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini vitamin b12 i.
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini cyanocobalamin i.
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini cobalamin i.
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini antipernicious anemia factor i.
Literature
(shakespeare'in eserlerinde) son derece kötücül facinerious [obsolete] s.
Religious
dünyanın salt iyi ve kötü güçlerden meydana geldiğini veya maddenin özü itibariyle kötücül olduğunu savunan düalistik bir inanç manichaeanism i.
vahiy kitabı'nda (apocalypse) yer alan kötücül bir figür beast i.
Music
kötücül ve şeytanı öven bir metal müzik türü black metal i.
kötücül ve şeytanı öven (metal müzik) black metal s.
Mythology
kötücül peri bad fairy i.
İskandinav mitolojisinde kötücül bir yaratık niding i.
anişinabe, ojibva ve kri mitolojilerindeki kötücül, vahşi ve yamyam bir ruh windigo i.
Archaic
kötücül ülser wolf i.
kötücül kanser wolf i.