Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | küçük fark | minor difference i. |
Genel | küçük fark | nuance i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok küçük fark | hairline i. |
Genel | küçük bir fark ile kazanılan yarışma | squeaker i. |
Genel | çok küçük bir fark ile elde etmek | squeeze f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | küçük bir fark var | not much in it [uk] expr. |
Politics | ||
Siyasal | (birleşik krallık, avustralya ve yeni zelanda'daki seçim siyasetinde) insanların oy verme davranışlarında meydana gelen küçük bir değişimle bölgede kazanan milletvekili sayısında fark oluşan | marginal s. |
Computer | ||
Bilgisayar | küçük ancak fark edilebilir etki | delta i. |
Food Engineering | ||
Gıda | en küçük önemli fark deneyi | least significant difference test i. |
Boxing | ||
Boks | boksta küçük, direkt vuruş (sağ sol fark etmez, garda göre değişir) | jab i. |