kıskançlık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kıskançlık



"kıskançlık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kıskançlık jealousy i.
kıskançlık envy i.
General
kıskançlık heartburning i.
kıskançlık jealousness i.
kıskançlık envy i.
kıskançlık enviousness i.
kıskançlık jaundice i.
kıskançlık green-eyed monster i.
kıskançlık emulation i.
kıskançlık the green-eyed monster i.
kıskançlık heartburn i.
Colloquial
kıskançlık begrudgery [ireland] i.
Idioms
kıskançlık green-eyed monster i.
kıskançlık green-eyed monster i.
kıskançlık green with envy i.

"kıskançlık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aşırı kıskançlık intense jealousy i.
aşırı kıskançlık extreme jealousy i.
kıskançlık krizi a jealousy attack i.
kıskançlık testi jealousy test i.
kıskançlık nöbeti/krizi paroxysm of jealousy i.
kıskançlık göstermek get jealous f.
kıskançlık göstermek grow jealous f.
kıskançlık göstermek be jealous f.
kıskançlık duymak feel jealous f.
kıskançlık yapmak be jealous of f.
kıskançlık krizine girmek have a fit of jealousy f.
kıskançlık krizine girmek have a jealousy attack f.
(umut, kıskançlık, kin) gütmek/beslemek nourish f.
(kıskançlık/haset yüzünden) sağduyusu kaybetmek jaundice f.
kıskançlık ile bakmak squint f.
kıskançlık dolu jaundiced s.
kıskançlık duymadan unenviously zf.
Phrasals
(öfke/kıskançlık vb) ile bakmak look upon someone with something f.
Proverb
kıskançlık en samimi övgüdür envy is the sincerest form of flattery
Idioms
(birinin) damarlarında bir damla bile kötülük/kıskançlık bulunmaz doesn't have a (certain kind of) bone in (one's) body expr.
Psychology
aşırı kıskançlık sendromu othello syndrome i.
aşırı kıskançlık sendromu delusional jealousy i.
kıskançlık korkusu zelophobia i.
kıskançlık sanrısı delusion of jealousy i.
kuruntulu kıskançlık delusional jealousy i.
yoğun kıskançlık korkusu zelophobia i.
aşırı kıskançlık zelotypia i.
kıskançlık korkusundan muzdarip zelophobic s.
Social Sciences
farklı bir ekonomik veya sosyal sınıfa duyulan kıskançlık class feeling i.
Archaic
kıskançlık ya da kızgınlık biçimindeki tutku zeal i.
Slang
bir çiftin sevişmesini çeşitli sebeplerden ötürü (kıskançlık, koruma içgüdüsü vb) engelleyen üçüncü kişi cockblocker i.
(kıskançlık/tepki nedeniyle) partneriyle seks yapmayan kadın box lock i.
(kıskançlık/tepki nedeniyle) partneriyle seks yapmayan erkek cockblocker i.
kıskançlık nedeniyle aşırı nefret duymak hate f.