Geçmiş

kaldıramamak

"kaldıramamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	kaldıramamak	not able to stomach (something) f.
2	Deyim	kaldıramamak	not able to stomach f.

"kaldıramamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yüreği kaldıramamak	be unable to stand f.
2	Genel	işten başını kaldıramamak	work one's fingers to the bone f.
3	Genel	baskıyı kaldıramamak	couldn't take the pressure f.
Colloquial
4	Konuşma Dili	(bir şeyi) hiç kaldıramamak	can't be doing with (something) f.
Idioms
5	Deyim	başını kaldıramamak	be up to ninety f.
6	Deyim	işten başını kaldıramamak	be up to ninety f.
7	Deyim	işten başını kaldıramamak	be up to your ears in something f.
8	Deyim	düşüncesini bile kaldıramamak	can't bear to think about (something) f.
9	Deyim	baş kaldıramamak (bir işten)	work one's fingers to the bone f.
10	Deyim	işten başını kaldıramamak	have a lot on one's plate f.
11	Deyim	işten başını kaldıramamak	be snowed under f.
12	Deyim	kaldıramamak/dayanamamak	cannot stomach someone or something f.
13	Deyim	kaldıramamak/dayanamamak	not able to stomach someone or something f.
14	Deyim	işten başını kaldıramamak	wear (one's) fingers to the bone f.
15	Deyim	(bir şeyden) başını kaldıramamak	be up to (one's) chin in (something) f.
16	Deyim	fazla fiziksel/ruhsal sıkıntıyı kaldıramamak	able to take just so much f.
17	Deyim	fazla fiziksel/ruhsal sıkıntıyı kaldıramamak	able to take only so much f.
18	Deyim	(bir şeyden, işten) başını kaldıramamak	be snowed under (with something) f.
19	Deyim	(bir şeyden) başını kaldıramamak	be up to (one's) eyes in (something) f.
20	Deyim	(bir şeyden) başını kaldıramamak	be up to (one's) neck in (something) f.
21	Deyim	bir şeyden başını kaldıramamak	be up to your neck in something f.
22	Deyim	bir şeyden başını kaldıramamak	be in something up to your neck f.
23	Deyim	bir şeyden başını kaldıramamak	be up to your eyes in something f.
24	Deyim	bir şeyden başını kaldıramamak	be up to your eyeballs in something f.
25	Deyim	(bir şeyi) kaldıramamak	can't stomach (something) f.
26	Deyim	baskıyı kaldıramamak	can't take the heat f.
27	Deyim	işten başını kaldıramamak	work your fingers to the bone f.