kaptırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kaptırmak



"kaptırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaptırmak give rein to f.
kaptırmak trap f.
Phrasals
kaptırmak give over f.
Idioms
kaptırmak get into stride f.

"kaptırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 138 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendini kaptırmak be fascinated by f.
kendini kaptırmak become wholly absorbed in f.
kendini kaptırmak be hooked on f.
kendini kaptırmak be wrapped up in something f.
paniğe kaptırmak panic f.
kendini kaptırmak be engrossed in f.
kendini kaptırmak abandon oneself to f.
kendini kaptırmak gratify f.
kendini kaptırmak be prepossessed by f.
kendini kaptırmak be fascinated with f.
kendini kaptırmak get carried away f.
kendini kaptırmak fall for f.
kendini kaptırmak immerse oneself in something f.
gönlünü kaptırmak be smitten with f.
kendini bir şeye kaptırmak be besotted with f.
yerini kaptırmak lose one's position f.
yerini kaptırmak lose one's seat f.
gönlünü kaptırmak fall in love with f.
gönlünü kaptırmak fall for f.
gönlünü kaptırmak become infatuated with f.
para kaptırmak be taken for a ride f.
para kaptırmak be taken f.
para kaptırmak get conned f.
para kaptırmak get swindled f.
para kaptırmak be taken to the cleaners f.
kendini kaptırmak get into one's stride f.
birine gönlünü kaptırmak get off with f.
müşteriyi kaptırmak lose customer f.
müşteri kaptırmak lose customer f.
gönlünü kaptırmak be infatuated with f.
kendini kaptırmak engage in f.
kendini uyuşturucuya kaptırmak be lost in drugs f.
unvanını geçen yılın ikincisine kaptırmak lose one's title to last year's runner-up f.
atm'ye kartını kaptırmak (one's card) be swallowed by atm machine f.
kendini bir şeye kaptırmak engross f.
kendini kaptırmak abandon f.
kendini kaptırmak yield f.
topu kaptırmak drop the ball f.
para kaptırmak bleed f.
mal mülk kaptırmak bleed f.
(duyguya) kendini kaptırmak wreak f.
kendini değersiz şeylere kaptırmak grovel f.
(kendini) çalışmaya veya bir alanı öğrenmeye kaptırmak soak f.
kendini kaptırmak absorb f.
topu kaptırmak tackle f.
Phrasals
kendini kaptırmak give way to f.
kendini kaptırmak lose oneself in f.
(kendini/birini/bir şeyi bir şeye) kaptırmak immerse (oneself, someone, or something) in (something) f.
rüzgarına kaptırmak sweep up f.
büyüsüne kaptırmak sweep up f.
heyecanına kaptırmak sweep up f.
akıntıya kaptırmak sweep up f.
(bir şeye) kaptırmak catch up in (something) f.
(bir şeye) kaptırmak engross in (something) f.
(bir düşünceye/varsayıma) kendini kaptırmak labor under (something) f.
(birini bir şey yaparak) paniğe kaptırmak panic (one) by (doing something) f.
-e kaptırmak relinquish to f.
(birine/bir şeye) kaptırmak relinquish to (someone or something) f.
-e kendini kaptırmak swoon over f.
(birine/bir şeye) kendini kaptırmak swoon over (someone or something) f.
kendini kaptırmak yield to (someone or something)
Colloquial
gönlünü kaptırmak lose one's heart f.
kendini kaptırmak fling oneself into f.
kalbini kaptırmak lose one's heart f.
gönlünü çok kötü kaptırmak have got it bad f.
(bir şeye) kaptırmak be lost in (something) f.
bir şeye kaptırmak be lost in something f.
(birine/bir şeye) kendini kaptırmak get carried away with (someone or something) f.
(bir şeyi) birine kaptırmak get euchred out of f.
kendini kaptırmak drown f.
Idioms
tamamen kendini kaptırmak be wrapped up in f.
(kendini bir şeye) kaptırmak be bound up in (something) f.
birine abayı yakmak/gönlünü kaptırmak be stuck on f.
para kaptırmak get taken to the cleaners (by someone) f.
bir şeye kaptırmak be absorbed by (something) f.
avantajı rakibine kaptırmak lose ground to someone f.
bir düşünceye/varsayıma kendini kaptırmak labour under an assumption f.
bir şeyi yapma fikrine kendini kaptırmak flirt with the idea of doing something f.
bir şeye kendini kaptırmak get caught up in something f.
bir düşünceye/varsayıma kendini kaptırmak labor under an assumption f.
bir şeye kendini kaptırmak strain away (at something) f.
dizginlerini başkasına kaptırmak have over a barrel f.
elini verip kolunu kaptırmak give someone an inch and he'll take a yard f.
gönlünü birine kaptırmak lose one's heart to somebody f.
gönlünü kaptırmak lose one's heart to f.
gönlünü kaptırmak fall head over heels for someone f.
gönlünü kaptırmak fall over heels in love f.
gönlünü kaptırmak be head over heels in love f.
kendini fena halde kaptırmak jump off the deep end f.
kendini kaptırmak get carried away f.
kendini kaptırmak be in too deep f.
kendini işe kaptırmak lose oneself in work f.
kendini bir şeye kaptırmak lose oneself in something f.
kendini kaptırmak be carried away f.
kendini fena halde kaptırmak go off the deep end f.
(saçını vb) kaptırmak catch up in f.
(bir şeyi) birine kaptırmak get euchred out of (something) f.
bir şeyi birine kaptırmak get euchred out of something f.
kendini toz pembe hayallere kaptırmak have stars in one's eyes f.
kendini romantik hayallere kaptırmak have stars in one's eyes f.
kendini aşka kaptırmak have stars in (one's) eyes f.
kendini birine/bir şeye kaptırmak give oneself over to someone or something f.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaptırmak relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something) f.
(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) kaptırmak relinquish (one's) hold on (something) (to someone or something) f.
(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) kaptırmak relinquish (one's) hold over (something) (to someone or something) f.
bir şeye kaptırmak be sunk in something f.
(biri tarafından) beğenilmenin/kabul görmenin büyüsüne kendini kaptırmak bask in the glow of approval (from someone) f.
(birine) gönlünü kaptırmak be stuck on (someone) f.
(bir şeye) kendini kaptırmak be taken up with (something) f.
(birine/bir şeye) kendini kaptırmak be wrapped up in (someone or something) f.
kendini kaptırmak be carried away f.
kendini kaptırmak get carried away f.
(birine/bir şeye) gönlünü kaptırmak become infatuated with (someone or something) f.
elini verip kolunu kaptırmak give knaves an inch and they will take a yard f.
kendini kaptırmak swoon over someone f.
yapma fikrine kendini kaptırmak flirt with the idea of doing f.
avantajı (birine/bir şeye) kaptırmak give/lose ground (to somebody/something) f.
'-e kaptırmak give oneself over to f.
kendini kaptırmak give oneself up f.
kendini kaptırmak go in off the deep end f.
(birine/bir şeye) gönlünü kaptırmak/vermek heart (someone or something) f.
kalbini (birine) kaptırmak lose (one's) heart to (someone) f.
(birine) gönlünü kaptırmak lose (one's) heart to (someone) f.
yerini (birine/bir şeye) bırakmak/kaptırmak lose ground to (someone or something) f.
elindeki avantajı (birine/bir şeye) kaptırmak lose ground to (someone or something) f.
liderliği (birine/bir şeye) kaptırmak lose ground to (someone or something) f.
gönlünü kaptırmak lose heart to f.
gönlünü kaptırmak lose your heart f.
elini verip kolunu kaptırmak give them an inch and they'll take a mile f.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaptırmak relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something) f.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaptırmak relinquish control over (something) (to someone or something) f.
çalışırken kendini kaptırmak see monkeys f.
kendini kaptırmak set cock a hoop f.
kendini kaptırmak set flying f.
Archaic
kendini kaptırmak aggrate f.
Slang
kendini bir şeye kaptırmak get zoned f.
(birine) gönlünü kaptırmak get off with (someone) [uk] f.
kendini kaptırmak be well away f.