karış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karış



"karış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
karış span i.
General
karış hand span i.
karış handsbreadth i.
karış hand's-breadth i.
karış handbreadth i.
Technical
karış span i.

"karış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
suratı iki karış a face as long as a fiddle i.
aklı bir karış havada kimse featherbrain i.
aklı bir karış havada kimse featherhead i.
aklı bir karış havada kimse feather-head i.
aklı bir karış havada kimse soldier i.
aklı bir karış havada kimse space case i.
karış karış bilmek know every inch of a place f.
aklı bir karış havada olmak have one's head in the clouds f.
ağzı bir karış açık kalmak bowl over f.
karış karış bilmek know every inch of f.
aklı bir karış havada olmak be head-in-the-clouds f.
karış karış every inch of s.
aklı bir karış havada olan head-in-the-clouds s.
aklı beş karış havada fatuous s.
beş karış suratla gezen sullen s.
karış karış inch by inch zf.
akıl bir karış havadayken absentmindedly zf.
aklı bir karış havada in the clouds expr.
Phrasals
birine veya bir şeye ağzı bir karış açık bakmak gape at someone or something f.
e ağzı bir karış açık bakmak gape at f.
Phrases
suratı iki karış with a face as long as a fiddle expr.
Colloquial
aklı bir karış havada kimse mooner i.
karış karış every inch a expr.
Idioms
beş karış surat a long face i.
zeki ama aklı bir karış havada kişi absent-minded professor i.
suratı beş karış face as long as a fiddle i.
ağzı bir karış açık kalmak drop one's jaw f.
ağzı bir karış açık kalmak have one's jaw hit the floor f.
ağzı bir karış açık kalmak have one's mouth hit the floor f.
ağzı bir karış açık kalmak one's jaw drops f.
ağzı bir karış açık kalmak bowl over f.
ağzı bir karış açık kalmak have one's mouth gaped open wide f.
bir yeri karış karış bilmek know every inch (of a place) f.
birisini bulmak için her yeri karış karış gezmek scour the earth for someone f.
suratı beş karış olmak have a long face f.
aklı bir karış havada olmak have head in the clouds f.
aklı bir karış havada olmak have your head in the clouds f.
kafası bir karış havada a bit out of it s.
ağzı bir karış açık kalmış slack-jawed s.
boyu bir karış uzamış gibi ten feet tall expr.
aklı bir karış havada like a drunken sailor expr.
Speaking
aklı bir karış havada his head is in the clouds expr.
ağzım bir karış açık kaldı my jaw dropped expr.
şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kaldı my jaw hit the floor expr.
Technical
karış uzunluğu span i.
karış ile ölçme spanning i.
Slang
aklı bir karış havada kimse space cadet i.
suratı beş karış a face like a cat's arse expr.
British Slang
hayaller peşinde koşan aklı bir karış havada olan tip airy-fairy i.