Geçmiş

kaygılandırmak

"kaygılandırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kaygılandırmak	make anxious f.
2	Genel	kaygılandırmak	concern f.
3	Genel	kaygılandırmak	cause anxiety f.
4	Genel	kaygılandırmak	perturb f.
5	Genel	kaygılandırmak	worry f.
6	Genel	kaygılandırmak	disquiet f.
7	Genel	kaygılandırmak	angst f.
8	Genel	kaygılandırmak	hant [dialect] f.
9	Genel	kaygılandırmak	horrify f.
10	Genel	kaygılandırmak	overheat f.
11	Genel	kaygılandırmak	inquiet [obsolete] f.
12	Genel	kaygılandırmak	flurry f.
Phrasals
13	Öbek Fiiller	kaygılandırmak	tense up f.
Colloquial
14	Konuşma Dili	kaygılandırmak	eat f.
Idioms
15	Deyim	kaygılandırmak	cause (one) qualms f.
16	Deyim	kaygılandırmak	cause qualms f.
17	Deyim	kaygılandırmak	hang heavy f.
18	Deyim	kaygılandırmak	lie heavy f.
Archaic
19	Eski Kullanım	kaygılandırmak	cark f.
20	Eski Kullanım	kaygılandırmak	solicit f.
21	Eski Kullanım	kaygılandırmak	solicit f.

"kaygılandırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini) kaygılandırmak	gnaw (away) at (someone) f.
2	Öbek Fiiller	(birini) kaygılandırmak	gnaw on (someone) f.
3	Öbek Fiiller	(birini) çok kaygılandırmak	prey upon (someone) f.
4	Öbek Fiiller	(birini) çok kaygılandırmak	prey on (someone) f.
5	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için kaygılandırmak	worry about (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için endişelendirmek/kaygılandırmak	worry over (someone or something) f.
Idioms
7	Deyim	(birini/bir şeyi) kaygılandırmak	hang/lie heavy (on somebody/something) f.
8	Deyim	(birini) çok kaygılandırmak	prey on (one's) mind f.
9	Deyim	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak	tie (one) (up) in knots f.
10	Deyim	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak	tie (someone) in) knots f.
11	Deyim	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak	tie (someone) into knots f.
12	Deyim	endişelendirmek/kaygılandırmak	tie into knots f.
13	Deyim	kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak	tie yourself in knots f.
14	Deyim	kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak	tie yourself up in knots f.