kaygan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kaygan



"kaygan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kaygan slippery s.
General
kaygan oily s.
kaygan eely s.
kaygan lubricious s.
kaygan sleek s.
kaygan pinguid s.
kaygan greasy s.
kaygan slippy s.
kaygan smooth s.
kaygan slick s.
kaygan slithery s.
kaygan lubricous s.
kaygan creamy s.
kaygan slippery s.
kaygan skiddy s.
kaygan labent s.
kaygan tickle-footed s.
kaygan uliginous s.
kaygan lubric s.
kaygan glibbery [dialect] s.
kaygan glidder s.
kaygan gliddery s.
kaygan icy s.
kaygan slabbery s.
kaygan slape [dialect] [uk] s.
kaygan slibber s.
kaygan slid [scotland] s.
kaygan sliddery s.
kaygan slipper [dialect] s.
kaygan slipsloppy s.
Technical
kaygan slippery s.
Automotive
kaygan slippery s.
Chemistry
kaygan unctuous s.
Archaic
kaygan oleose s.

"kaygan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaygan yüzey slippery surface i.
kaygan yol slippery road i.
kaygan zemin slippery ground i.
kaygan bir hal alma lubrication i.
kaygan parlaklığı olan mermer oily i.
kaygan şey sleek i.
kaygan yüzeyden yuvarlanan kimse slider i.
kaygan olmayan nonslip s.
kaygan olmayan nonskid s.
kaygan olmayan non-skid s.
kaygan olmayan nonslippery s.
aşırı kaygan ultraslick s.
aşırı kaygan ultrasmooth s.
kaygan olmayan unslick s.
kaygan olmayan unslipping s.
kaygan yüzeydeymiş gibi giden slithering s.
kaygan yüzeydeymiş gibi giden slithery s.
aşırı kaygan superslick s.
kaygan bir şekilde slickly zf.
kaygan bir şekilde lubriciously zf.
kaygan yolda on the slippery road zf.
kaygan bir biçimde greasily zf.
kaygan bir şekilde slipperily zf.
kaygan bir şekilde slippily zf.
Idioms
kaygan zemin slippery slope i.
kaygan zemin slick incline i.
kaygan zemin slippery hill i.
kaygan zemin a slippery slope i.
(nehir/göl/kaygan zemin) bir yerden dikkatli geçmek/yürümek pick one's way f.
(nehir/göl/kaygan zemin) bir yerden dikkatli geçmek/yürümek pick your way f.
Trade/Economic
kaygan parite crawling peg i.
kaygan döviz kuru crawling peg exchange rate i.
Technical
yeniden kaygan yapma relubrication i.
kaygan olmayan satıh nonslip finish i.
kaygan taraklı kapatıcı sliding combed shutter i.
kaygan bağlantı slip joint i.
kaygan akış streamline flow i.
kaygan kavrama slip clutch i.
kaygan satıh slipping surface i.
yeniden kaygan yapmak relubricate f.
Textile
kaygan yapmak lubricate f.
kaygan yapmak lubricate (textile) f.
Automotive
kaygan alıştırma sliding-fit i.
kaygan geçme slip fit i.
kaygan yüzey slick i.
kaygan yüzey snotty s.
Traffic
kaygan yol slippery road i.
yağışta kaygan satıh slippery when wet i.
yağışta kaygan zemin slippery when wet expr.
Mining
kaygan zemin slicline i.
kuyu kaygan boru sistemi shaft slicline system i.
Physics
kaygan akış laminar flow i.
kaygan akış streamline flow i.
Biology
kaygan yapılı lubricous s.
Marine Biology
güney yeni zelanda'nın resiflerinde yaşayan, kaygan morumsu gri veya yeşil derisi olan ve su yosunlarıyla beslenen yemeklik bir balık butterfish i.
güney yeni zelanda'nın resiflerinde yaşayan, kaygan morumsu gri veya yeşil derisi olan ve su yosunlarıyla beslenen yemeklik bir balık marari i.
güney yeni zelanda'nın resiflerinde yaşayan, kaygan morumsu gri veya yeşil derisi olan ve su yosunlarıyla beslenen yemeklik bir balık coridodax pullus i.
güney yeni zelanda'nın resiflerinde yaşayan, kaygan morumsu gri veya yeşil derisi olan ve su yosunlarıyla beslenen yemeklik bir balık odax pullus i.
kuzey atlantik'in sahil sularında yaşayan, kaygan ve pulsuz bir deriye sahip olan yemeklik bir balık butterfish i.
kuzey atlantik'in sahil sularında yaşayan, kaygan ve pulsuz bir deriye sahip olan yemeklik bir balık pholis gunnellus i.
kuzey atlantik'in sahil sularında yaşayan, kaygan ve pulsuz bir deriye sahip olan yemeklik bir balık rock gunnel i.
Botanic
kaygan karaağaç slippery elm i.
kaygan karaağaç ulmus rubra i.
kaygan karaağaç rock elm i.
Tobacco
kaygan tütün slick i.
Geography
pürüzsüz ve kaygan buz glib ice [canada] i.
Meteorology
düz, kaygan ve ince buz tabakası glazed frost i.
Geology
kaygan taş slickrock i.
Painting
(mum boya ile yapılan resimlerde kullanılan) yumuşak ve kaygan madde drawing slate i.
(mum boya ile yapılan resimlerde kullanılan) yumuşak ve kaygan madde black chalk i.
Archaic
kaygan yüzeyli glib s.
Slang
çok kaygan (as) slick as snot s.
çok kaygan slicker than snot on a doorknob expr.
aşırı kaygan slicker than snot on a doorknob expr.
cam gibi kaygan slicker than snot on a doorknob expr.
Star Wars
kaygan bayır kantinası slippery slopes cantina i.