|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
seçimi kazanan kimsenin ikinci gelen kişiden fazla olarak aldığı oy sayısı |
plurality i.
|
|
2 |
Genel |
hayatını kıyılardan topladığı enkaz ile kazanan kimse |
beachcomber i.
|
|
3 |
Genel |
çok para kazanan |
big earner i.
|
|
4 |
Genel |
çok para kazanan |
big income earner i.
|
|
5 |
Genel |
madalya kazanan |
medalist i.
|
|
6 |
Genel |
birkaç işten para kazanan kişi |
double earner i.
|
|
7 |
Genel |
madalya kazanan |
medallist i.
|
|
8 |
Genel |
kazanan tarafından yenilene zorla kabul ettirilen anlaşma |
diktat i.
|
|
9 |
Genel |
madalya kazanan kimse |
medalist i.
|
|
10 |
Genel |
madalya kazanan |
medal winner i.
|
|
|
11 |
Genel |
madalya kazanan kimse |
medallist i.
|
|
12 |
Genel |
ödül kazanan |
awardee i.
|
|
13 |
Genel |
kirli para kazanan kimse |
spiv i.
|
|
14 |
Genel |
yasadışı para kazanan kimse |
spiv i.
|
|
15 |
Genel |
zafer kazanan ülkenin savaşı kaybeden ülkeden aldığı vergi |
tribute i.
|
|
16 |
Genel |
kazanan numara |
winning number i.
|
|
17 |
Genel |
ödül kazanan kimse |
laureate i.
|
|
18 |
Genel |
kazanan yarışmacılar |
winning contestants i.
|
|
19 |
Genel |
çok kazanan müzisyen |
high-earning musician i.
|
|
20 |
Genel |
kalp kazanan kimse |
conquest i.
|
|
21 |
Genel |
kazanan sperm |
that's the sperm that won i.
|
|
22 |
Genel |
üçüncü kez peş peşe kazanan |
the winner for the third consecutive year i.
|
|
23 |
Genel |
amatör olarak sınıflandırılan fakat profesyonel sporcular gibi davranan ya da spordan para kazanan sporcu |
shamateur i.
|
|
24 |
Genel |
ödül kazanan kimse |
prize winner i.
|
|
25 |
Genel |
ödül kazanan kimse |
prizewinner i.
|
|
26 |
Genel |
farklı sözcüklerle farklı anlamlar kazanan terim |
floating signifier i.
|
|
27 |
Genel |
farklı sözcüklerle farklı anlamlar kazanan terim |
empty signifier i.
|
|
28 |
Genel |
farklı sözcüklerle farklı anlamlar kazanan terim |
loose term i.
|
|
29 |
Genel |
olimpiyat madalyası kazanan sporcu |
olympic medallist i.
|
|
30 |
Genel |
olimpiyat madalyası kazanan sporcu |
olympic medalist i.
|
|
|
31 |
Genel |
kazanan kimse |
acquirer i.
|
|
32 |
Genel |
bir başkasıyla (ödül vb) kazanan kimse |
corecipient i.
|
|
33 |
Genel |
bir başkasıyla (ödül vb) kazanan kimse |
co-recipient i.
|
|
34 |
Genel |
kamuoyunun takdirini kazanan şey |
toast i.
|
|
35 |
Genel |
liyakat kazanan |
qualifier i.
|
|
36 |
Genel |
bir meslek/pozisyon için gereken nitelikleri kazanan |
qualifier i.
|
|
37 |
Genel |
kazanan kimse |
bangster [scotland] i.
|
|
38 |
Genel |
hayatını duruşmalarda sahte deliller sunarak veya sahte kefillerle kazanan kimse |
knight of the post i.
|
|
39 |
Genel |
(beklenmedik şekilde) kazanan kimse |
upsetter i.
|
|
40 |
Genel |
müsabakayı kazanan |
victor i.
|
|
41 |
Genel |
kazanan çoğunluk |
best i.
|
|
42 |
Genel |
çin dominosunda kazanan el |
mah jong i.
|
|
43 |
Genel |
çin dominosunda kazanan el |
mah-jongg i.
|
|
44 |
Genel |
çin dominosunda kazanan el |
mahjong i.
|
|
45 |
Genel |
kazanan kadın |
victoress i.
|
|
46 |
Genel |
mücadeleyi kazanan |
master i.
|
|
47 |
Genel |
zafer kazanan kimse |
winner i.
|
|
48 |
Genel |
kısa süreliğine popülerlik veya ekonomik başarı kazanan kimse |
boomer i.
|
|
49 |
Genel |
bronz madalya kazanan kimse |
bronze medallist i.
|
|
50 |
Genel |
bronz madalya kazanan kimse |
bronze medalist i.
|
|
51 |
Genel |
burs kazanan kimse |
holder i.
|
|
52 |
Genel |
yarışmada para ödülü kazanan grup |
money i.
|
|
53 |
Genel |
1930 yılında yarış kazanan şampiyon bir at |
gallant fox i.
|
|
54 |
Genel |
zafer kazanan kadın |
conqueress i.
|
|
55 |
Genel |
kazanan kadın |
victress i.
|
|
56 |
Genel |
kazanan kadın |
victrice i.
|
|
57 |
Genel |
kazanan kadın |
victrix i.
|
|
58 |
Genel |
ortak kazanan |
cowinner i.
|
|
59 |
Genel |
(birçok kötü performans sonrasında kazanan) yarış atı |
sleeper i.
|
|
60 |
Genel |
en çok başarı kazanan biri olmak (bir konuda) |
run away with f.
|
|
61 |
Genel |
kazanan tarafa geçmek |
switch to the winning side f.
|
|
62 |
Genel |
kazanan tarafa geçmek |
join the winning f.
|
|
63 |
Genel |
ödül kazanan |
prize s.
|
|
64 |
Genel |
ödül kazanan |
prize-winning s.
|
|
65 |
Genel |
en çok kazanan |
winningest s.
|
|
66 |
Genel |
önem kazanan |
up-and-coming s.
|
|
67 |
Genel |
prestij kazanan |
up-and-coming s.
|
|
68 |
Genel |
güç kazanan |
revalescent s.
|
|
69 |
Genel |
adım adım güven kazanan |
insinuating s.
|
|
70 |
Genel |
onay kazanan |
favorable s.
|
|
|
71 |
Genel |
onay kazanan |
favourable s.
|
|
72 |
Genel |
evlilik sonrası geçerlilik kazanan |
postmarital s.
|
|
73 |
Genel |
evlilik sonrası etki kazanan |
postmarital s.
|
|
74 |
Genel |
adım adım güven kazanan |
silken s.
|
|
Phrases |
|
75 |
İfadeler |
çok para kazanan |
in the money expr.
|
|
Proverb |
|
76 |
Atasözü |
kazanan tüm ödülün sahibi olur |
to the victor belong the spoils
|
|
77 |
Atasözü |
tüm ödülü kazanan alır |
to the victor belong the spoils
|
|
78 |
Atasözü |
kazanan tüm ödülün sahibi olur |
to the victor, the spoils
|
|
79 |
Atasözü |
tüm ödülü kazanan alır |
to the victor, the spoils
|
|
Colloquial |
|
80 |
Konuşma Dili |
kazanan veya kaybedenin olmadığı durum |
mexican stand-off i.
|
|
81 |
Konuşma Dili |
ünlü ve çok kazanan futbolcu |
galactico i.
|
|
82 |
Konuşma Dili |
para kazanan |
moneyspinning s.
|
|
83 |
Konuşma Dili |
aşkta kazanan |
lucky in love s.
|
|
84 |
Konuşma Dili |
kazanan her şeyi alır |
winner takes all expr.
|
|
85 |
Konuşma Dili |
kumarda kazanan aşkta kaybeder |
lucky at cards, unlucky in love expr.
|
|
86 |
Konuşma Dili |
kazanan her şeyi kazanır |
winner takes all expr.
|
|
87 |
Konuşma Dili |
puan kazanan olmadı |
no score expr.
|
|
88 |
Konuşma Dili |
ve işte kazanan! |
ding, ding, ding, we have a winner! [cliché] expr.
|
|
89 |
Konuşma Dili |
kazanan hepsini alır |
winner take all expr.
|
|
Idioms |
|
90 |
Deyim |
çok az gişe hasılatı kazanan film |
box-office bomb i.
|
|
91 |
Deyim |
hiç bilinmediği halde seçimi kazanan politikacı |
dark horse i.
|
|
92 |
Deyim |
kazanan el |
winning hand i.
|
|
93 |
Deyim |
kazanan veya kaybedenin olmadığı durum |
stalemate i.
|
|
94 |
Deyim |
vergi kesintileri ve yasal boşlukları kullanarak para kazanan şirket ya da yönetici |
corporate welfare bum i.
|
|
95 |
Deyim |
kazanan kimse |
first past the post [uk] i.
|
|
96 |
Deyim |
kazanan ata oynamak |
have the cards in one's own hands f.
|
|
97 |
Deyim |
(bir yarışmayı) kazanan olmak |
be first past the post f.
|
|
98 |
Deyim |
kazanan atın güllerle süslendiği kentucky derby at yarışı için kullanılan bir takma isim |
run for the roses f.
|
|
99 |
Deyim |
kazanan hepsini alır |
winner-take-all expr.
|
|
100 |
Deyim |
kazanan tüm ödülün sahibi olur |
to the victor go the spoils expr.
|
|
101 |
Deyim |
tüm ödülü kazanan alır |
to the victor go the spoils expr.
|
|
102 |
Deyim |
hileyle para kazanan |
on the fiddle expr.
|
|
Trade/Economic |
|
103 |
Ticaret/Ekonomi |
satıp kazanan kimse |
realizer i.
|
|
104 |
Ticaret/Ekonomi |
satıp kazanan kimse |
realiser i.
|
|
105 |
Ticaret/Ekonomi |
iki şirket arası pazarlıkta hedef şirkete makul bir teklif sunarak güven kazanan üçüncü tarafın, teklifini kabul ettirdikten sonra hedef şirketin rakibiyle güçlerini birleştirdiği devralma stratejisi |
lady macbeth strategy i.
|
|
106 |
Ticaret/Ekonomi |
ihaleyi kazanan |
successful tenderer i.
|
|
107 |
Ticaret/Ekonomi |
ihaleyi kazanan tarafın teklifi |
winner bid i.
|
|
108 |
Ticaret/Ekonomi |
senet veya belge üzerinde ödemeye hak kazanan taraf |
holder i.
|
|
109 |
Ticaret/Ekonomi |
satıp kazanan |
realizing s.
|
|
110 |
Ticaret/Ekonomi |
satıp kazanan |
realising s.
|
|
111 |
Ticaret/Ekonomi |
ortalamanın altında kazanan |
lower-income s.
|
|
112 |
Ticaret/Ekonomi |
talebe göre değer kazanan |
positional s.
|
|
113 |
Ticaret/Ekonomi |
daha da değer kazanan |
strengthening s.
|
|
Law |
|
114 |
Hukuk |
bir dava sonucunda kaybeden tarafın kazanan tarafa ödeyeceği tutarı belgeleyen mahkeme kararı belgesi |
allocatur i.
|
|
115 |
Hukuk |
bir mahkeme kararının temyize götürülmesi neticesinde haciz kararının askıya alınması nedeniyle davayı kazanan tarafın uğradığı zarar ve ziyan |
intervening damages and costs i.
|
|
116 |
Hukuk |
davayı kazanan taraf |
prevailing party i.
|
|
117 |
Hukuk |
kazanan taraf |
winning party i.
|
|
118 |
Hukuk |
kazanan tarafa dava masrafları için yapılan para iadesi |
costs i.
|
|
119 |
Hukuk |
ölüm sonrası geçerlilik kazanan |
post-obit s.
|
|
Politics |
|
120 |
Siyasal |
1906'dan itibaren etkin olup 1934'te popülerlik kazanan ve devletin bağımsızlığını hedefleyen bir hint siyasi hareketi |
muslim league i.
|
|
121 |
Siyasal |
seçim bölgesini kazanan parti veya adaya meydan okuma |
pickup [canada] [us] i.
|
|
122 |
Siyasal |
oyları yanlış sayarak kazanan adayın hakkını elinden almak |
count out f.
|
|
123 |
Siyasal |
işgücü hizmet komisyonunca yeşil kimlik verilerek özel istihdam hakları kazanan (engelli) |
registered disabled s.
|
|
124 |
Siyasal |
işgücü hizmet komisyonunca yeşil kimlik verilerek özel istihdam hakları kazanan (engelli) |
registered handicapped s.
|
|
125 |
Siyasal |
(birleşik krallık, avustralya ve yeni zelanda'daki seçim siyasetinde) insanların oy verme davranışlarında meydana gelen küçük bir değişimle bölgede kazanan milletvekili sayısında fark oluşan |
marginal s.
|
|
Computer |
|
126 |
Bilgisayar |
eli kazanan |
hand winner i.
|
|
127 |
Bilgisayar |
video oyunları oynayarak hayatını kazanan kişi |
e-athlete i.
|
|
Psychology |
|
128 |
Psikoloji |
sadece kişisel yorumla anlam kazanan |
unstructured s.
|
|
Chemistry |
|
129 |
Kimya |
ısıtıldığında istenilen şekli kazanan nikel-titanyum alaşımı |
nitinol i.
|
|
Astronomy |
|
130 |
Gökbilim |
madde toplayarak kütle kazanan astronomik cisim |
accretor i.
|
|
Breeding |
|
131 |
Hayvancılık |
1943 yılında üçlü taç kupasını kazanan bir safkan at |
count fleet i.
|
|
Education |
|
132 |
Eğitim |
en alt sosyal sınıftan üniversiteye hak kazanan ve en düşük ücreti ödemesi gereken üniversite öğrencisi |
ternar i.
|
|
133 |
Eğitim |
en alt sosyal sınıftan üniversiteye hak kazanan ve en düşük ücreti ödemesi gereken üniversite öğrencisi |
terner i.
|
|
134 |
Eğitim |
yeni zelanda'da üniversite sınavını kazanan tüm öğrencilere verilen ödül |
tertiary bursary [nz] i.
|
|
Linguistics |
|
135 |
Dilbilim |
metinlerarasılıktan anlam kazanan |
intertextual s.
|
|
History |
|
136 |
Tarih |
kazanan kimse |
triumpher i.
|
|
137 |
Tarih |
antik roma'da zafer kazanan kimse |
triumphator i.
|
|
138 |
Tarih |
imparator seçimine katılmaya hak kazanan alman prensi |
mootman i.
|
|
Sport |
|
139 |
Spor |
kentucky derby, preakness ve belmont stakes ödüllerini kazanan atlara verilen gayriresmi unvan |
triple crown i.
|
|
140 |
Spor |
altın madalya kazanan |
gold medallist i.
|
|
141 |
Spor |
madalya kazanan sporcu |
medalist i.
|
|
142 |
Spor |
madalya kazanan sporcu |
medallist i.
|
|
143 |
Spor |
yarış kazanan atla jokeyine mükafatlarının takdim edildiği daire şeklindeki alan |
winner's circle i.
|
|
144 |
Spor |
1941'de derby, belmont stakes ve preakness yarışlarını kazanan safkan bir yarış atı |
whirlaway i.
|
|
145 |
Spor |
müsabakayı kazanan kimse |
winner i.
|
|
146 |
Spor |
kazanan-kaybeden kaydı |
won-lost record i.
|
|
147 |
Spor |
beklenmedik bir yarış kazanan tanınmamış atlet |
bolter [australia] i.
|
|
148 |
Spor |
(golf turnuvasında) skorun yapılan toplam vuruş sayısı ile belirlendiği müsabakayı kazanan oyuncu |
medal winner i.
|
|
149 |
Spor |
madalya kazanan sporcu |
medal-winner i.
|
|
150 |
Spor |
madalya kazanan |
medal-winner i.
|
|
151 |
Spor |
madalya kazanan sporcu |
medal-holder i.
|
|
152 |
Spor |
madalya kazanan |
medal-holder i.
|
|
153 |
Spor |
(kriket) vurucunun vuramadığı toptan sayı kazanan koşu |
bye i.
|
|
154 |
Spor |
(yarışta kazanma ihtimali düşük olmasına karşın) kazanan at |
roughie i.
|
|
155 |
Spor |
kazanan ata müzayede usulü değer biçilen bir at yarışı türü |
seller i.
|
|
156 |
Spor |
derby ve belmont stakes ve preakness yarışlarını kazanan (yarış atı) |
triple-crown s.
|
|
157 |
Spor |
(golf) çok sayıda çukur kazanan |
dormie s.
|
|
158 |
Spor |
(golf) çok sayıda çukur kazanan |
dormy s.
|
|
Basketball |
|
159 |
Basketbol |
aynı sene içinde hem ülkesinin liginde şampiyon olan hem ulusal basketbol kupasını kazanan hem de avrupa'da euroleague'i kazanıp üçleme yapan basketbol takımı |
triple crown i.
|
|
Card |
|
160 |
İskambil |
turnuva bricinde bir el setini oluşturan kartların oynanması sonucu kazanan tarafın kazandığı puan |
board i.
|
|
161 |
İskambil |
üç oyunluk briç maçını kazanan deste dağılımı |
rubber i.
|
|
162 |
İskambil |
stud poker oyununda kazanan eli belirleyen son kart |
pigeon i.
|
|
163 |
İskambil |
(bir elde) kazanan kartları oynatmak |
run f.
|
|
164 |
İskambil |
(briçte) rober oyunlarından birini kazanan |
vulnerable s.
|
|
165 |
İskambil |
kazanan kombinasyon olan |
high s.
|
|
166 |
İskambil |
kazanan kombinasyona sahip |
high s.
|
|
Wagering |
|
167 |
Bahisçilik |
bahisçinin üç kazanan atı seçmek üzere bahse girdiği at yarışı |
triella [australia] i.
|
|
168 |
Bahisçilik |
lotoda ödül kazanan bilet |
benefit [obsolete] i.
|
|
169 |
Bahisçilik |
bahsi kazanan kumarbaz |
winner i.
|
|
170 |
Bahisçilik |
beklenmedik şekilde yarış kazanan at |
bolter [australia] i.
|
|
171 |
Bahisçilik |
beş veya onun katı olmadığı için kazanan ortak bahisçilere ödenmeyen sentler |
breakage i.
|
|
172 |
Bahisçilik |
at yarışında kazanan kuponun sahiplerinin toplam bahis miktarını bahislerin oranında bölüştüğü bahis türü |
mutuel i.
|
|
173 |
Bahisçilik |
at yarışında tüyocunun kazanan attan neredeyse emin olduğu seçim |
nap [uk] i.
|
|
174 |
Bahisçilik |
kazanan ata müzayede usulü değer biçilen bir at yarışı türü |
selling race i.
|
|
175 |
Bahisçilik |
kazanan ata müzayede usulü değer biçilen bir at yarışı türü |
selling plate i.
|
|
176 |
Bahisçilik |
kazanan bahse ödenen miktar ile oynanan bahis miktarı arasındaki oran |
price i.
|
|
Slang |
|
177 |
Argo |
büyük paralar kazanan kimse |
hustla i.
|
|
178 |
Argo |
yasadışı yollarla para kazanan kimse |
hustla i.
|
|
179 |
Argo |
pokerde kazanan/olabilecek en iyi el |
the nuts i.
|
|
180 |
Argo |
düşük kalite/vasat işler üreterek hayatını kazanan yazar |
ink-slinger i.
|
|
181 |
Argo |
kirli para kazanan adam |
wide boy [uk] i.
|
|
182 |
Argo |
kazanan sayıyı atmak |
ice f.
|
|
183 |
Argo |
(spor ve oyunda) kazanan oyun sergileyen |
hot s.
|
|
British Slang |
|
184 |
İngiliz Argosu |
kirli para kazanan kimse |
wide-boy i.
|
|
Modern Slang |
|
185 |
Modern Argo |
geleneksel yollardan değil de girişimcilik yoluyla para kazanan tam zamanlı maceraperest kimse |
adventurepreneur i.
|
|
186 |
Modern Argo |
korkusuzca oynayan ve sürekli oyunda kalmasına yetecek kadar kazanan poker oyuncusu |
alligator blood i.
|
|