keep to (something) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

keep to (something)



"keep to (something)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
keep to (something) f. (bir şeye) uymak
keep to (something) f. (bir şeyi) yerine getirmek
keep to (something) f. (bir şeyi) uygulamak
keep to (something) f. (bir şeyi) uydurmak
keep to (something) f. (bir şeyi) uyumlu hale getirmek
keep to (something) f. (bir şeye) sadık kalmasını sağlamak
keep to (something) f. (bir şey) sınırları içerisinde olduğundan emin olmak
keep to (something) f. (bir tarzda) olmasını sağlamak
keep to (something) f. (bir düzeyde) kalmasını sağlamak
keep to (something) f. (bir düzeyde) tutmak
keep to (something) f. (bir yerde) kalmak
keep to (something) f. (bir yerden) çıkmamak

"keep to (something)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
General
keep (something) close to one's chest f. bir şeyi sır olarak tutmak
keep (something) close to one's chest f. bir şeyi gizli tutmak
keep something up to date f. modernleştirmek
keep something up to date f. güncelleştirmek
keep something up to date f. çağdaşlaştırmak
Colloquial
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birinin üstüne varmak/gitmek
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
Idioms
keep something to a minimum f. bir şeyi asgaride tutmak
keep something to a minimum f. bir şeyi minimumda tutmak
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birinin üstüne gitmek/varmak
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birini eleştirmek
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birini üstelemek
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birini sıkboğaz etmek
keep on at somebody (to do something) f. (bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
keep (someone or something) up to date f. haberdar olmak
keep (someone or something) up to date f. haberdar etmek
keep (something) to (oneself) f. (bir şeyi kendine) saklamak
keep (something) to (oneself) f. (bir şeyi) kimseye söylememek
keep (something) to (oneself) f. (bir şeyi) kimseyle paylaşmamak
keep (something) to (oneself) f. (bir şeyi) kimseye açıklamamak
keep (something) to (oneself) f. (bir şeyi) içinde tutmak
keep something to yourself f. bir şeyi kendine saklamak
keep something to yourself f. bir şeyi söylememek
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart f. kafasını kullanmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart f. kafayı işletmek/çalıştırmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart f. saksıyı çalıştırmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart f. beynini kullanmak
Speaking
use your head for more than something to keep your ears apart expr. kafayı işlet
use your head for more than something to keep your ears apart expr. kafanı kullan
use your head for more than something to keep your ears apart expr. saksıyı çalıştır