kesen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kesen



"kesen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kesen cutting s.
kesen thwartwise s.
kesen ripping s.
kesen occludent s.
kesen cutaway s.
kesen cutout s.
kesen incut s.
kesen intersecant s.
kesen precisive s.
kesen secant s.
kesen slicing s.
kesen suppressive s.
Technical
kesen nipping i.
Math
kesen cutting line i.
kesen line of section i.
kesen secant i.
Statistics
kesen intercept i.

"kesen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 217 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sözünü kesen kimse interrupter i.
söz kesen heckler i.
ormanda ağaç kesen kimse lumberjack i.
bir darbenin hızını kesen tampon cushion i.
abd'de ana yola katılan veya onu kesen bir başka yol crossroad i.
haraca kesen exacter i.
yol kesen kimse interceptor i.
ağaç kesen kimse lumberjack i.
yol kesen bandit i.
rakibin ayaklarını yerden kesen darbe knockdown i.
yol kesen forestaller i.
nefes kesen güzellik breathtaking beauty i.
et kesen kimse carver i.
testere ile kafatasını kesen cerrah trepanner i.
kıymetli taşları kesen kimse gemcutter i.
çatılarda kullanılan kayrak taşını kesen bir alet zex i.
et kesen kimse kerver [obsolete] i.
sütten kesen kimse weaner i.
sütten kesen şey weaner i.
balta ile kesen hacker i.
sert darbelerle kesen kimse hacker i.
saç kesen kimse bobber i.
elmas kesen kimse bruter i.
fıçı çıtası kesen kimse bucker i.
at yelesini kısa kesen kimse hogger i.
at yelesini kısa kesen şey hogger i.
kesen kimse lopper i.
sesi kesen şey muffle i.
değerli taş kesen ve şekillendiren kimse gem cutter i.
kesen şey occlusion i.
ses kesen kimse clamorer i.
ses kesen kimse clamourer i.
kafa kesen decollator i.
ağaç kesen kimse logman i.
ingiltere'de elizabeth-jacob devrinde yoldan geçenleri haraca kesen serseri roaring boy i.
ingiltere'de elizabeth-jacob devrinde yoldan geçenleri haraca kesen serseri roaring lad i.
elmas kesen zanaatkar diamond-cutter i.
tüyü dik kesen şerit bar i.
kafa kesen kimse beheader i.
yakın olduğu biriyle ilişkisini kesen kimse cutter i.
muhabbeti bıçak gibi kesen söz conversation stopper i.
ilişiğini kesen kimse discontinuer i.
top kumaştan yaka, kol gibi giysi parçaları kesen işçi separator i.
kibar rolü kesen erkek shoneen [ireland] i.
hız kesen şey slackener i.
pervasızca ve tahrip ederek ağaç kesen kimse slasher i.
insanı haraca kesen extortionate s.
enine kesen crosscutting s.
soluğu kesen breathless s.
ışığı kesen anti dim s.
nefes kesen breathtaking s.
enine kesen crosscut s.
şehri bir boydan diğer boya kesen crosstown s.
soluğu kesen airless s.
ışığı kesen (cihaz) occulting s.
ışık saçan cismi kesen (cihaz) occulting s.
nefes kesen chokey s.
ilişiğini kesen dismissive s.
poz kesen precious s.
rol kesen self-dramatizing s.
rol kesen self-dramatising s.
nefes kesen smoldry s.
nefes kesen smouldry s.
nefes kesen smouldry s.
(çizgiler) birbirini kesen symptotic [rare] s.
nefes kesen breathless s.
birbirini kesen iki çapraz çizgi içerisinde dört bölüme ayrılarak per saltire zf.
birbirini kesen iki çapraz çizgi içerisinde dört bölüme ayrılarak saltirewise zf.
birbirini kesen iki çapraz çizgi içerisinde dört bölüme ayrılarak saltireways zf.
Colloquial
her konuda ahkam kesen kimse barrack-room lawyer i.
trend kıyafetler giyerek ortamlarda poz kesen kimse poser i.
Idioms
pek gezmeyip seyahat konusunda ahkam kesen kişi an armchair traveler i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair critic i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair critic i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair traveller i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair traveller i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair something i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair something i.
olmuş bitmiş şey hakkında yorum yapan/ahkam kesen kimse a nonday morning quarterback [us] i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair critic i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair critic i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair traveller i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair traveller i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair critic i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair critic i.
oturduğu yerden konuşan/ahkam kesen kimse an armchair traveller i.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair traveller i.
oturduğu yerden ahkam kesen kimse armchair quarterback [uk] i.
bilmediği konuda görüş belirten/ahkam kesen kimse armchair quarterback [uk] i.
tiyatro, kulüp, sinema girişinde bilet kesen görevli olmak be on the door f.
ahkam kesen on (one's) soapbox expr.
ahkam kesen on soapbox expr.
ahkam kesen on your soapbox expr.
Law
yol kesen hırsız robber i.
yol kesen stickup man i.
yol kesen holdup man i.
(eskiden ingiltere'de) medeni hukuk mahkemesinde para cezası kesen memur chirographer of fines i.
Industry
metali yalazla kesen işçi burner i.
giysi yapmak için kumaş kesen kimse garment cutter i.
terebentin elde etmek için ağaç kabuklarını kesen işçi chipper i.
ayakkabı sayası kesen işçi clicker i.
kumaş, metal veya deri kesen işçi cropper i.
Technical
motorlu testerenin geri tepmesi durumunda gücü kesen cihaz chainbrake i.
testerenin dişlerini kesen alet toother i.
cereyanı kesen alet cutout i.
cereyanı kesen alet cut-out i.
devre kesen röle cutoff relay i.
enine kesen testere tezgahı cross-cut sawing machine i.
elektrik akımını kesen aygıt cutout i.
elektrik akımını kesen aygıt cut-out i.
gaz kesen gas arrester i.
gürültüyü kesen/azaltan kulaklık noise canceling headset i.
hız kesen decelerator i.
iki doğruyu kesen bir başka doğrunun oluşturduğu içteki dört açıdan biri interior angle i.
kesen düzlem cutting plane i.
pnömatiği ve elektriği kesen ana kol fire handle i.
yukarıdan aşağıya doğru enine kesen testere down cutting cross-cut saws i.
şapka kenarlarını belirli genişlikte kesen kimse rounder i.
köşebent demirlerini boyuna kesen motorlu kesici breaker i.
yangın koruyucu yapmak için kütük kesen kimse bucker i.
şapka kenarını istenilen boyutta kesen kimse rounder i.
çapraz kesen alet crosscut i.
kerestecilik ürünlerini uygun parçalar halinde kesen, döner testere ile teçhiz edilmiş bir makine slasher i.
(elektronik alıcıda) faydalı sinyal değerinin düşmesi durumunda alıcıyı tamamen kesen devre squelch i.
x ekseninde yer alarak kendi eksenindeki normal koordinatı kesen bölüm subnormal i.
birkaç çizgiyi kesen transversal s.
ince dilimler halinde kesen microtomic s.
ince dilimler halinde kesen microtomical s.
vida kesen screw-cutting s.
Telecom
gürültüyü kesen/azaltan kulaklık noise cancelling headset i.
ses kesen kulaklık noise cancelling headset i.
ses kesen kulaklık noise canceling headset i.
Electric
aşırı yüklenme durumunda elektromanyetik devreyi kesen anahtar release i.
Textile
dokuma tezgahında boyuna uzanan ipleri kesen enine ipler filling i.
üretimi tamamlanmış giysilerin defolu olup olmadığını inceleyen, sarkan ipliklerini kesen, lekeli kısımlarını temizleyen ve onları katlayan veya asan çalışan folder i.
Architecture
boğaz-kesen old fortress i.
(kilisede) nefleri dik kesen bölüm porch [dialect] [uk] i.
doğru açılarda kesen blok veya çıkıntıların olduğu düz bir profil banded s.
Woodworking
aşağıya doğru enine kesen daire testere down cutting cross-cut circular saw i.
ağaç kesen adam woodcutter i.
aşağıya doğru enine kesen testere down cutting cross-cut saw i.
ağaç kesen kimse lumberjack i.
sarkaç tipi enine kesen testere makinesi pendulum cross-cut sawing machine i.
yatay olarak enine kesen tek bıçaklı testere makinesi single blade horizontal cross-cut sawing machine i.
yukarı doğru enine kesen tek bıçaklı testere makinesi single blade up-cutting cross-cut sawing machine i.
(parayı yarıçapında kesen) kesici ucu router-bit i.
Railway
yolu ortadan kesen geçit cut i.
Marine
kesen kimse (belirli bir şeyi) cutter i.
Mining
kömürü patlatıldığında parçalanmayacak şekilde kesen makineyi işleten maden işçisi notcher i.
birbirini eğik açılarla kesen eş uzunlukla üç eksene sahip kristale ait veya ilişkin rhombohedral s.
Medical
testere ile kafatasını kesen cerrah trephiner i.
öksürük kesen antitussive s.
iştahı kesen apositic s.
Anatomy
köprücük kemiğini dik kesen düzlem midclavicular line i.
köprücük kemiğini dik kesen düzlem midclavicular plane i.
Optics
optik aletlerde görüş alanını kesen örümcek ağı iplikçikleri spider lines i.
Veterinary
bulaşıcı agalaksi/süt kesen hastalığı contagious agalactia i.
kesen kimse docker i.
kesen şey docker i.
hayvanların kuyruğunu kesen kimse docker i.
Math
daireyi iki noktadan kesen secant i.
kesen düzlem sectional plane i.
(elips veya hiperbolde) eğri üzerinde birbirini kesen kirişler supplementary chords i.
birbirini kesen iki eğrinin dışbükey bölümleri arasında tutulan sistroid s.
Geometry
kesen doğru secant line i.
tüm meridyenleri aynı açıda kesen varsayımsal çizgi rhumb line i.
dik dairesel koni tabanını kesen düzlem tarafından oluşturulan açık eğri hyperbola i.
sabit bir doğruya dik olup onu kesen doğrunun oluşturduğu ve sabit doğru boyunca ötelenen düzlem conoid i.
başka üç daireyi dik açıyla kesen bir daire orthotomic i.
başka üç daireyi dik açıyla kesen bir daire orthotomic circle i.
birbirini kesen iki kola ayrılmış eğri ile ilgili nodated s.
Statistics
hiperbolik kesen dağılım hyperbolic secant distribution i.
Chemistry
nükleik asitleri 5' veya 3' sonlarından kesen enzim exonuclease i.
Biochemistry
polinükleotit zincirindeki fosfodiester bağını kesen enzimler endonuclease i.
Zoology
yaprak kesen karıncalar umbrella ant i.
yaprak kesen karıncalar parasol ant i.
Agriculture
mısır sapı kesen alet ensilage cutter i.
her iki yanına yığılmış toprakla karık kesen bir saban türü middlebreaker i.
her iki yanına yığılmış toprakla karık kesen bir saban türü middlebuster i.
turba kesen ve hazırlayan kimse mosser i.
Apiculture
yaprak kesen arı upholsterer bee (hoplitis papaveris) i.
yaprak kesen bir arı türü poppy bee (osmia papaveris) i.
Forestry
kütüğü tek seferde kesen dört tane yuvarlak testereye sahip makine tie mill i.
kerestenin üst kısımlarını kesen işçi top sawyer i.
ağaç kesen kimse woodcutter i.
ağaç kesen kimse wood cutter i.
ağaç kesen kimse jack i.
terebentin için ağaç kesen kimse renter i.
kontrolsüz büyümeyi önlemek için ağaç gövdesinden halka kesen kimse ringer i.
History
kendini kesen ve kurban eden fanatik bir rus mezhebi immolator i.
Environment
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse climber i.
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse high-climber i.
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse high rigger i.
Geology
tabakaları yönlendiği doğrultu boyunca kesen kırık diagonal fault i.
Hunting
enine kesen emniyet mandalı transuensal type safety i.
ateşlendiğinde mermiyi kesen spiral yiv sistemi rifling i.
Music
(bazı piyanolarda) tellerle çekiçler arasında bir susturucu şeridi koyarak tellerin sesini kesen pedal moderator i.
Cinema
ışık kesen light-trap s.
Bookbindery
dizin girintilerini sayfalar halinde kesen makinenin operatörü indexer i.
Archaic
yol kesen eşkıya padder i.
haraç kesen kimse shaver i.
hanedan kalkanını boydan boya kesen portate s.
Entomology
abd'nin texas ve louisiana eyaletlerinde bazen yıkıcı etkileri olan, yaprak dökücü, yaprak kesen bir karınca texas leaf-cutting ant (atta texana) i.
yapraklardan parçalar kesen böcek leaf cutter i.
yaprak kesen karınca leafcutter i.
yaprak kesen karınca leaf-cutter i.
yaprak kesen karınca leafcutter ant i.
yaprak kesen karınca leaf-cutter ant i.
ağaç kesen hylotomous s.
Slang
amerika'da yanlış yerlere park edenlere ceza kesen patenli trafik görevlisi kadın meter maid i.
bütçeyi kesen axeman i.
bütçeyi kesen axman i.
ahkam kesen entelektüel pointy-head i.
otoparkı denetleyip ihlal durumunda ceza kesen devlet görevlisi meter maid i.
göt kesen soğuk (as) cold as a witch's teat s.
meme ucunu bıçak gibi kesen (soğuk) a tit bit nipply zf.
meme ucu kesen/meme ucu dondurucu (soğuk) a tit bit nipply zf.